Haberler

Modern Mimarlıkta Bu Kadar Kötü Olan Şey Ne?

Tarih: 11 Eylül 2007 Kaynak: The Wall Street Journal Yazan: Terry Teachout Çeviren: İrem Çağıl


1845’de Henry Thoreau, Massachusetts’deki Walden Gölü’nün yanına küçük bir kabin inşa etti, burada 2 yıl yaşadı ve bu deneyimle dair bir kitap yayınladı. Kitabında “çoğu insan, bir evin ne olduğunu hiç düşünmemiş gibi görünür ve aslında komşusundaki gördüklerine kendisinin de sahip olması gerektiğini düşündüğü için hayatının eksik olduğuna inanır” diye yazmıştı. Bir yüzyıl sonra, Nazilerden kaçan bir Alman mimar Walden Gölü’nün yakınlarına yerleşti ve buraya daha önce hiç görülmemiş tarzda bir ev inşa etti. Walter Gropius tarafından 1938’de inşa edilen ve bugün bile nefes kesen bir çağdaşlığa sahip olan Gropius Evi, basit bir 2 katlı strüktürden ibaret. Keskin çizgileri ve düzenli planı bugün 1950’ler modernizmi denilen mimarlık tarzının kaynağı. Geçtiğimiz gün Gropius Evi’ne bir ziyaret yaptım ve gördüm ki bu ev hala sanki dün yapılmış gibi duruyor.

Birçok Amerikalı Aaron Copland’ın müziğini, Alexander Calder’in heykellerinin hareketini ya da Jackson Pollock’un damlattığı boyaları görmek için müzelere gitmekten hoşlanır. Fakat iş benzer bir tarzı olan bir evde yaşamaya gelince bunu tercih etmez. Bu tip yapılar saygı görür ama ziyaretçilerle dolup taşan en iyileri bile içten bir şekilde sevilmez. Bu yılın başlarında Amerikan Mimarlar Enstitüsü Amerikalılara en sevdikleri Amerikan yapılarının sorulduğu bir anketin sonuçlarını yayınladı. En çok sevilen 25 bina içinde sadece iki tane -Dünya Ticaret Merkezi ve Las Vegas’taki Bellagio Otel- 1940’lardan sonra yapılmış bina vardı ve benim görüşüme göre bu yapıların listede olma sebeplerinin görünüşlerinin güzelliği olma olasılığı çok az. New York Modern Sanatlar Müzesi’nin mimarlık ve tasarım baş küratörü Barry Bergdoli, yakın bir zamanda Art Newspaper’a şöyle söyledi: “Korunan her modernist yapıya karşılık birçok yapı yıkılıyor.”
1950’ler modernizminin birçok insana nüfuz etmesinin altında yatan neden ne? Mayıs ayında Mies Van der Rohe’nin İIlinois’deki Farnsworth Evi’ne bir gezi yaptım. 1951’de yapılmış olan bina dünya çapındaki mimarlar ve sanat eleştirmenleri tarafından seviliyor. Yapının büyüleyici bir güzelliği var. Mies’in biyografi yazarı Franz Schulze’a göre ise “yapıdan çok bir tapınak”. Ben bu yapının içinde yaşamayı sadece hayal edebilirken, binanın asıl sahibi olan Edith Farnsworth, evden bir palto asacağı dahi olmaması, konforsuzluğu ve mahrum alanların eksikliğinden dolayı neredeyse nefret etmiş.



İşte bu modern mimarlığın daha ekstrem formlarında görülen bir yanlışlık; çoğunlukla bu tip binalar size istediğiniz tarz bir yaşamı yaratmak için yardım edeceğine, nasıl yaşayacağınızı dikte ediyor. Müşterilerin ihtiyaçlarına karşı duyarlı olan bazı modern mimarlar bile daha büyük ölçekli kamusal yapılarda başarısız oluyorlar. Journal’ın mimarlık eleştirmeni Ada Louise, Frank Lloyd Wright’ın yaşamı üzerine yaptığı araştırmada, mimarın yaptığı mekânlarda, kullanıcıların, soyut bir mimarlık idealine göre kendilerini yeniden şekillendirmeleri için zorlanmadığını işaret etmişti. Yine de yapılar, fark edilir tarzları yüzünden ortalama alıcılar tarafından çok rağbet görmedi, bu yüzden bugün Amerika’da, yolda yüzlerce mil boyunca gitseniz dahi bir tek Wright benzeri ev göremezsiniz.

Evet, bazı modern evlerin içinde ve bu evlerle beraber yaşamak zor olabilir. Fakat bunların çoğu, özellikle Gropius Evi, kullanıcıların konforu için tasarlanmıştır. Bu tip yapıları neden sevmediğimizi anlamıyorum. Yoksa çoğumuz, bir refleks olarak içinde büyüdüğümüz eve benzer bir evi mi tercih ediyoruz?

Bu durumu Amerika’nın en az gelenekçi eyaleti Kaliforniya’da görebiliriz. Bugün Kaliforniya’da modern mimarlığın popüler olmasının sebebi, çoğu Kaliforniyalının 1950-60’larda Joseph Eichler’in tasarladığı modern evlerde büyümüş olmasıdır.

Ben eski ve küçük bir kasabada, hiçbir ayırt edici mimari özelliği olmayan bir evde büyüdüm fakat uzun bir süre önce 1950’ler modernizmine bütün formlarıyla âşık oldum. Ben Gropius Evi’ne taşınmayı can-ı gönülden isterim ya da Wright’s Usonian Evleri’nde yaşamayı. Benim için bu yapıların havadar basitliği en az iyi bir jazz solosu kadar tatmin edici.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.