Haberler

Sanatın başkenti İstanbul

Tarih: 11 Eylül 2007 Kaynak: Radikal Yazan: İsmet Berkan
İstanbul'da hepsi de aynı anda olan uluslararası nitelikli sanat etkinliklerine bir bakın: Bienal başladı, tam o sırada İstanbul'un yeni modern sanat müzesi Santral İstanbul Paris'ten konuk sergisiyle açıldı. İstanbul Modern'de Bienalle eşzamanlı sergiler açıldı. Sakıp Sabancı Müzesi, Alman Deutche Bank koleksiyonunu sergilemeye başladı. Ömer Uluç'un sanat gemisi iskele iskele dolaşıyor. İstanbul sokakları uzun süredir sanat ineklerine ev sahipliği yapıyor. Koreli sanatçıların ortak sergisi çok sayıda İstanbul sanat galerisinde izleyicilere açık. Bir yanda Haliç kıyısında İstanbul Tasarım Haftası devam ediyor. Ve eminim benim burada sıralamayı unuttuğum veya düpedüz haberim olmayan onlarca etkinlik daha yapılıyor bugünlerde İstanbul'da.

Bence bugünlerde İstanbul, bundan 20 yıl önce, 10 yıl önce gidip gıptayla izlediğimiz dünya kentlerinden biri haline geldi geçen hafta sonunda. Yani, dünyanın sanat başkentlerinden biri oldu.

Şöyle düşünün: Sadece bienale dünyanın dört bir yanından 300'den fazla gazeteci geldi. Venedik Bienali'nin bu küçük kentin değerini nasıl artırdığını ve kente nasıl turist çektiğini bilenlerdenseniz, İstanbul bienalinin bu kocaman kente neler sağlayacağını kolayca hayal edebilirsiniz.

Bu yıldan itibaren 10 yıl boyunca Koç Holding'in sponsorluğunu üstlendiği Bienal, artık hepimizin rahatlıkla gurur duyabileceği bir sanatsal etkinlik. Zaten İstanbul Bienali dünyanın en önemli üç bienalinden biri kabul ediliyor.
Şimdi Koç Holding gibi bir sponsorun devreye girmesiyle birlikte bienal bence ikinci aşamasına geçecek: Halkla, özellikle de gençlikle daha fazla iç içe geçecek. Nitekim dün bir öğle yemeğinde buluştuğumuz Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç da, hedeflerinin liseli ve üniversiteli gençleri bienale çekmek olduğunu söyledi. Bu yıl bienal üniversite kimliğini gösterenlere bedava!

İstanbul, herhalde Türkiye'nin elindeki en önemli, en değerli markaların başında geliyor. Bu markanın değerini artırıcı her şey de, önce bu şehre sonra da bu ülkeye çok şey kazandırıyor.

Yapılan ve yapılmak istenen onca şeye rağmen aslında İstanbul bir yandan da sanat açısından çok fakir bir şehir. Örneğin meşhur Resim Heykel Müzesi'ni hâlâ insanlara gezdiremiyoruz, çünkü binaların ciddi onarım ihtiyacı var. Örneğin İstanbul Modern artık içinde bulunduğu o binaya sığamıyor. Galataport ihalesinden önce, bugün bienal mekânlarından
biri olarak kullanılan Antrepo 3'ün de bence İstanbul Modern'e tahsisi gerekli.

Kentin başka sanat müzelerine de ihtiyacı var. Keşke Harbiye'deki Radyoevi binası bir 'kent müzesi' olarak düzenlenebilse, keşke yeni Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Sirkeci Garı ve etrafının bir İstanbul tarihi müzesi ve parkı olmak üzere devrini bir an önce gerçekleştirse, keşke İstanbul'un adam gibi bir opera binası olsa ve orada uluslararası temsiller de izleyebilsek...
Bunların hepsi bir günde olacak şeyler değil kuşkusuz ama bir şehrin değerinin böyle artacağını galiba merkezi hükümet dahil herkes anlamış durumda. İstanbul'un değerini artırmak, hepimizin yaşam kalitesini de artırmak demek aynı zamanda.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.