Haberler

Ihlamurlu avluda düş kurdum

Tarih: 10 Ekim 2007 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Egemen Berköz
Oraya ilk kez, sanırım iki yıl önce, bir haziran sabahı gitmiştim. Tam ıhlamurların çiçeğe durduğu günler. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin düzenlediği bir panele çağrılıydım. Üsküdar'ın dolambaçlı sokaklarında, yaz sıcağında bunalarak bulduğum kapıdan girdiğimde irem bahçesine girmiş gibi duyumsadım kendimi. Ağaçların gölgesine kurulmuş masalara oturup konuşmak büyük bir keyifti. Mis gibi ıhlamur kokuyordu. Eski Valide (Valide-i Atik) Külliyesi'nin, o yüksek ağaçların gölgelediği geniş avluyu çevreleyen bölümünün fakültenin kullanımına verildiğini de o gün öğrendim.

Geçenlerde yine o ıhlamurlu avludaydım. Dekan Nazan Erkmen 'in, fakültenin kuruluşunun 50. yıldönümü etkinlikleriyle ilgili bilgi verdiği konuşmasını dinledikten sonra, külliyenin restorasyon projesini ekibiyle birlikte hazırlamakta olan öğretim görevlisi, içmimar Ayşe Akyıl 'la külliyeyi gezdik. Akyıl coşkuyla anlatıyor, ben düşünüyordum:

"Bir hastane olan Darüşşifa daha sonra akıl hastanesi olarak kullanılmış. Darüşşifa ile eskiden iyileşen kimsesiz hastaların kaldığı Tabhane Resim Bölümü'ne ayrıldı. Müzik öğrencilerinin çalışma odası da burada." (Üçayaklarını kurmuş resim yapan; kemanıyla, viyolonseliyle, flütüyle... Çalışan öğrenciler... Ne güzel! Renklerle sesler birbirine karışacak, bu etkileşimden kimbilir ne ürünler doğacak!)

"Darüşşifa avlusunun altına yapılacak konferans salonuna bahçeden girilecek. Üstü yine avlu. Şimdi otopark olarak kullanılan bahçenin altı otopark olacak, üstüne de konferans salonuyla bağlantılı, sanat etkinliklerinin yapılacağı bir cam yapı kurulacak." (Birileri Cumhuriyetimizin bin bir zorluk içinde yaptığı sanat yapılarını yok etmek isterken böyle bir sanat merkezinin tasarlanmakta oluşu bile gelecek için umut veriyor insana!)

"Darülhadis bir süre Toptaşı Cezaevi olarak kullanılmış. 1999'a kadar İmam Hatip Lisesi'ymiş. Şimdi Heykel Bölümü olacak." (Heykel öğrencileri, ilk iş, cezaeviyken burada yatmış sanatçıların heykellerini yapıyorlar; başta Ihlamurlu Avlu, bütün yerleşke bu heykellerle donatılıyor. Kapıdan giriyorsunuz Nâzım Hikmet , köşeyi dönüyorsunuz Can Yücel, bir başka yerde Yılmaz Güney, bir başka alanda Rıfat Ilgaz ve diğerleri...)

"Kervansaray, kurulacak olan konservatuvara ayrıldı. Değerli müzik insanlarımızdan Cem Mansur 'un başkanlığında kurulacak bu bölümün çatısı altında, kimsesiz çocuklarla sokak çocuklarından bir de orkestra oluşturulması amaçlanıyor." (O çocukların arasından kimbilir ne yetenekler çıkacaktır!)

Proje yönetmeni Ayşe Akyıl, uzman restoratör mimarlardan oluşan ekibiyle birlikte, gece gündüz, hafta sonu demeden, projeyi yıl sonuna yetiştirmek için çalışıyor. (Vakıflar'ın bu iş için verdiği süre 2007 sonunda bitiyor çünkü.) Danışmanları ise Prof. Dr. Afife Batur 'un başkanlığında, İTÜ Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay 'ın da yer aldığı, çok değerli bilim insanlarından oluşan, 12 kişilik Eski Valide Külliyesi Bilim Kurulu.

Çok doğru bir kararla bir sanat yuvasına verilen Külliye bir Mimar Sinan yapıtı. 1570-1579 yılları arasında 3. Murat 'ın annesi Nurbanu Sultan tarafından yaptırılmış. Zaman içinde çok değişik amaçlarla (kışla, akıl hastanesi, cezaevi, imam hatip lisesi, vb..) kullanıldıktan, kimi zaman boş kaldıktan sonra, şimdi yeni bir yaşama hazırlanıyor. Kendisine çok yakışacak bir yaşama...

Ama bu düşün gerçekleşmesi için, öncelikle restorasyon projesine parasal destek gerekiyor. İvedi bir destek...
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.