Altın üretimi için Kaz Dağları'nda sondaj yapan maden şirketlerine karşı bir araya gelen 8 belediye başkanı, 9 muhtarlık, sivil toplum örgütleri, bilim adamları ve bölge halkı bir bildiri yayımlayarak, "Bölgeyi altına kurban etmeyeceğiz" mesajını verdi
Kaz Dağları'nda altın üretimi yapmak için sondaj çalışması yapan maden şirketlerine karşı Kaz Dağı Koruma Girişimi platformu tarafından geçen hafta sonu Çanakkale'nin Küçükkuyu beldesinde düzenlenen "Kaz Dağı ve Maden" panelinin sonuç bildirisinde, maden çalışmalarına son verilmesi istendi.
Bölgedeki 8 belediye başkanı, 9 muhtarlık, sivil toplum örgütleri, bilim adamları ve Kaz Dağları sakinlerinin katıldığı panelden, "Kaz Dağları altına kurban edilemez" mesajı çıktı.
Panelin sonuç bildirisinde, maden şirketlerinin dünyadaki en önemli 200 ekolojik bölgeden biri ve dünyanın ikinci oksijen üreten bölgesi olan Kaz Dağları'nı hedeflediği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Bizim için 'yeşil altın' önemli"
"Kaz Dağları'nın üstündeki yeşil altın, altındaki sarı altından çok daha değerlidir. Bir altın madeninin ömrü, ortalama 10 yıldır. Altın şirketleri 10 yıl sonra bu bölgeyi terk ettiklerinde siyanürlü atık havuzları ve çukurlar bırakacaklardır. Bu toprakların üzerinde ot, bitmeyen toprak dağları kalacaktır. Kaz Dağları, Edremit Körfezi ve Madra Dağı çevresinde yapılan altın madeni arama-işletme çalışmalarına karşı olduğumuzu, verilmiş ruhsatların iptal edilmesi ve yeni ruhsatlar verilmemesi gerektiğini belirtiyoruz." Açıklama şöyle sürdü:
"Birlikte mücadele edelim"
"Paneli izleyen bini aşkın yurttaş ve imzaları bulunan yerel yönetimler, sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları olarak, yeraltı kaynaklarının kamunun malı olduğunu ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını güvence altına alan Anayasa maddelerine el sürdürtmeyeceğimizi; tüm halkımızı, tüm sivil toplum kuruluşlarını, kamu kurum ve kuruluşlarını, Kaz Dağları, Edremit Körfezi ve Madra Dağı çevresinde bulunan tüm belediyeleri, birlikte mücadele etmeye çağırdığımızı kamuoyunun bilgisine sunarız."