Çocuk yerine koyuyorlar hepimizi… Bilisiz sanıyorlar… İda Dağı’nın canına okuyacaklar altıncılarla onların işbirlikçileri... Boru çapında deliyorlarmış yeri… Ne sakıncası olurmuş ki? Deldiler, örnek çıkardılar, altın buldular… O delikten mi çıkaracaklar altını?

Doğaya hiç dokunmayacaklarmış… Kesilen ağaçları, açılan yolları doğadan saymıyorlar demek ki…

Onlara inanmazsanız da “vatan haini” oluyorsunuz en azından. Aşağısı da kurtarmıyor…

Bergama’da yasalara, mahkeme kararlarına, şuna buna karşın çalıştılar bugüne dek… Bergama’nın dünkü yerel yöneticileri bir ara inanıp sevinmeye durdular. Bir hanım bakan gelmişti. Onlardan yana konuşmuştu… Sevinmişlerdi…

Ona inanıyorlardı neredeyse…Tuğla büyüklüğündeki altın külçesi başkalarına daha inandırıcı geliyordu oysa…

“Kanmayın!” demiştim o günlerde bakana makana… Kanmış, inanmışlardı… Birkaç gün geçmeden anladılardı doğru söylediğimi…

Şimdi bitmiş Bergama’daki altın. Oraya taşıyacaklar cevher içeren toprağı besbelli… Nereden mi biliyorlar çevre belediye başkanları?

Edremit’e yakın Büyükdere beldesinin belediye başkanının da kandırıldığı söyleniyor. Neredeyse her köylüye bir TIR alınmış diyorlar. Ne yapacaklar bu TIR’ları bu köylüler? Kimden iş alacaklar sizce?

Bütün bunlara dedikodu diyecekler. Derler… Hep böyle yaparlar… Dünküler de böyle yaptılar… Dünkülerle bugünküler arasında bir ayrım mı var? (Üstelik bugünkülerin üzerinde Amerika’da yaşayan birilerinin de var olduğunu söylüyorlar.)

Sizi dedikoducu diye tanımlamaları, söylediklerinize inanılmaması için… Halkımızı bilisiz biliyorlar ya… İda Dağı’nın ne olduğunu biliyorlar mı dersiniz? Ben sanmıyorum bildiklerini…

“Allah’ın dağı” diyeceklerinden kuşkum yok. Binlerce astımlıya bir sorsalar ya bu cennetin nasıl bir yer olduğunu… Allah’ın dağının nasıl bir kültür birikimi olduğunu öğrenseler ya… Neler ürettiğini, ormanlarında başka hiçbir yerde bulunmayan onlarca tür ağacın bulunduğunu; kaç türlü ot, çiçek olduğunu… Türkiye’de suyun en son orada biteceğini…

Öldürecekler toprağı, Bergama’da yaptıkları gibi… İnanmayan gitsin baksın Ovacık’a… Hepimizin gözünün içine bakıp, kendilerinin inanmadıkları şeyleri söylüyorlar.

Neden?

Bizi bilisiz sananlar kendileri tümden bilisiz oldukları için…