Haberler

"Kaz"ı bağırta bağırta yolmak...

Tarih: 23 Ekim 2007 Kaynak: Evrensel Yazan: İhsan Çaralan
“Altına hücum”un yeni hedefi, ülkenin tarihi ve doğal varlıklarının en bilinen simgesi olan bir bölge; Kazdağı! Gün geçmiyor ki Kazdağı’ndaki bir bölgede maden firmalarının yeni bir kazısı başlamamış olsun.

Yetkililere göre altın arayan firmalar, araştırma yaptıkları dağ-taşın hektarına 5 bin YTL ödeyerek devleti ihya ediyorlarmış! Dahası, çıkarılacak altın ekonomi için çok önemliymiş!..

Şu anda 11 firmanın Kazdağı’nda 36 bölgede çalışma yaptığı belirtiliyor.

Bölge halkı tepkili!.. Çevreciler, bunun bir doğa cinayeti olduğuna dair açıklamalar yapıyorlar; ilgili mühendislik odaları ve bilim çevreleri, bölgede çıkarılacak altının astarının yüzünden pahalıya geleceğini belirtiyorlar ama ülkenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, büyük bir rahatlıkla “Canım sadece numuneler alınıyor. Firmalar sadece birkaç metrelik, birkaç sondaj yapıyorlar; bir metreküp toprak bile çıkarmıyorlar” diyor. Ama bölgede kazı yapan maden firmasının sorumlusu mühendis, sadece kendi firmalarının üç bölgede 400 adet sondaj yaptığını söylüyor. Yani, bir tek altın arayıcısı firma 400 delik açmış Kazdağı’nın bağrında.

Bakanın söylediği bundan ibaret değil. Bakan, Kazdağı’nda altın aranmasına karşı çıkanları da dış güçlerin aleti olarak suçluyor. Şöyle ilginç iddialar öne sürüyor bakan: “Konu altın olunca daha farklı davranışlarla karşılaşıyoruz. Hiçbir konuda altına gösterilen hassasiyet gösterilmedi. İş altın olunca bir başka mekanizma işliyor. Türkiye’de başka madenler de var ama konu altın olunca, ülkemizin altın konusundaki zenginliğine müsaade etmek istemeyen dış kaynaklı bazı grupların etkinliğinin olduğunu düşünüyorum.”

Bakanın söylediklerinden, eski bir İstanbul valisinin sözlerini tersten anımsamak mümkün. AKP Hükümeti ve onun bakanı, “Kazı bağırta bağırta yolmak” niyetindedirler.

Elbette ki Kazdağı’nda ekonomik işletilecek kadar altın olabilir. Bir açıdan bakıldığında bu ekonomik değeri hükümet ve altın firmaları önemli görebilir. Ama her şey ekonomiyle, alıp satmayla açıklanamaz. Çünkü bazı bölgeler, bazı alanlar vardır ki, ülkenin doğal zenginliğidir ve ne kadar bozulmadan kalırsa, ne kadar korunursa, ülkeye getireceği ekonomik kazançtan daha büyük kazançlar getirir. Boğaziçi’nde, kârlı olur diye balık çiftliği açtırmak, Sultanahmet Camisi’nin avlusuna turistik otel yapılmasına izin vermek kimsenin aklına gelmeyeceği gibi, Kazdağı’nda maden aramanın gerekçesi de ekonomik çıkarlar olamaz, olmamalıdır.

Bakmayın, her şeyi dolar olarak gören zihniyetin,“Gelsin yabancı sermaye Çankaya’nın arsasını vereyim” dediğine... Bu paragöz politika madrabazları hep olmuştur ama sonunda onlar çöplüğe atılarak, insanlık yürüyüşünü sürdürmüştür. Çünkü insanlık ancak kendi değerlerini koruyarak; doğasına, tarihine, kültürüne sahip çıkarak, doğa ve kültürüne kan taşıyan kökleri özenle koruyarak insani değerlerini savunabilir. Ülkeyi yabancılara satıp savanların, Kazdağı’ndaki altının ekonomik önemi üstünden doğa ve tarih katliamına gerekçe uydurmaları inandırıcı olamaz.

Ancak Türkiye’nin, özellikle de Kazdağı çevresinde yaşayan bir buçuk milyon nüfusun önünde; bölgelerini açgözlü “altına hücum” firmalarından korumak için henüz çok yeni sayılacak bir örnek vardır: Bergama köylülerinin altın firmalarına karşı mücadelesi. Bergama köylüleri, 15 yıla yakalaşan bir mücadele ile altın madencileri ile uğraştılar. Belki Bergamalılar, işletmelerin faaliyetini engelleyemediler ama asla mücadeleden geri durmadılar. Hükümetinden valilerine, işbirlikçi köylü ve teknisyenlerden patron uşağı sendikacılara kadar geniş bir kesimle mücadele ettiler; toprağın, doğanın nasıl korunacağının örneğini sunarken, herkesin de bu konuda az çok bilinçlenmesine ciddi katkıda bulundular.

Kazdağı yöresi halkı için de Bergamalı köylülerin izinden yürümek en doğru yoldur. Çevreci gruplar da dahil, mücadeleye destek alacakları herkesle elbette dayanışarak ama kendi güçlerine güvenerek bu mücadeleye sarılmak zorundadırlar. Bölge halkında böyle bir yöneliş için kıvılcımlar daha şimdiden gözlenmektedir.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.