Haberler

Bursa'ya TMMOB reçetesi

Tarih: 25 Ekim 2007 Kaynak: Cumhuriyet
Yıllardır en doğruları söylemesine rağmen sözü en az dinlenen kuruluşlarımızdan biri de TMMOB.

Ne var ki o dinlenmeyen sözlerin tam tersini gerçekleştirebilmek için de yine mimarlığa ve mühendisliğe gereksinim var. Bu nedenle siyasiler, kendi isteklerine uygun teknik hizmet için TMMOB'ye mesafeli dururlar.

O kadar ki örneğin 12 Eylül'de "aynı amaç" la çıkartılan ve "kamudaki mimar ve mühendislerin meslek odalarına üyelik koşulunu kaldıran" kararnameler, aradan geçen 25 yılın en demokrat, hatta en sivillik düşkünü hükümetlerince bile iptal edilmedi.

Buna rağmen TMMOB ve odalar, her koşulda doğruları savunmaya ve toplumu aydınlatma çabalarına devam ediyorlar. Bu yılın çalışmaları arasında ise "Nasıl Bir Kent İstiyorum" sorusuyla düzenlenen sempozyumların ayrı bir önemi var.

Çünkü yerel seçimler de yaklaşıyor. Adayların ve toplumun "siyasi taraftar" lıktan önce "kent" i önemseyerek bu seçimlere hazırlanması, kentlilerin geleceği açısından ne kadar da değerli.

Sorunlar, Çözümler...
TMMOB bu çalışmasındaki ilk buluşmasını 5-7 Nisan 2007'de "Bursa Kentine Çözüm Sempozyumu" yla gerçekleştirmişti. Etkinliğin "sonuç bildirgesi" de geçenlerde ilgililere iletildi.

Tüm sorunların öncelikle günlük politikalarla değil; kalıcı, bilimsel çözümlerle ele alınmasının önemi anımsatılan TMMOB bildirgesinde, özetle şu vurgulamalar yer alıyor:

Son on yılın gözlemine göre enerji üretiminde en pahalı yöntemler kullanılıyor. Tekstildeki planlama yoksunluğu da verimliliği azaltıyor.

Aynı plansızlığın kentleşmede de sürmesi nedeniyle Bursa Ovası'nın sanayi ve konut yapılaşmasına kurban edildiğini saptayan bildirge, tarım ve hayvancılığın azalmasıyla birlikte bu alandaki "ithalat" ın da üreticiye zarar verdiğini açıklıyor.

Bursa'da göç nedeniyle artan nüfusa göre sağlık personelindeki "azalma" ise dikkat çekici. Sanayi kenti olmasına rağmen meslek hastalıkları hastanesinden bile yoksun bırakılması, siyasetin bu konuya duyarsızlığını gösteriyor.

Uludağ'ın bereketiyle bir "su kenti" olan Bursa'da, bu çok özel ayrıcalığın bile önemsenmediği de bildirgenin uyarıları arasında.

Örneğin arıtılmış bile olsa içme suyu havzalarına atık su deşarj edilemeyeceği; özellikle Uludağ otellerine arıtma tesisi yapmak yerine atık suların BUSKİ kanalizasyonuna bağlanması; Doğancı ve Nilüfer Barajı havzasındaki köylerde altyapısız yapılaşmadan doğan kirliliğin önlenmesi, TMMOB'nin "yaşamsal öneri" leri...

Benzer şekilde Uluabat Gölü'nün de kirlendiği saptanan bildirgede, bunu yaratan sanayi kuruluşlarına yaptırım öneriliyor. Uludağ pınar kaynaklarını kiralayan ambalajlanmış su firmalarının ise izin verilen debilerin çok üzerinde su çekimi yaptıkları belgelenmiş durumda.

Bursa'da kış aylarındaki hava kirliliği de tehlikeli boyutlarda. Sadece doğalgazın buna çözüm olamadığı, araçlarla birlikte endüstri ve konutlardan kaynaklanan kirliliğin de önemsenmesi gerektiği belirtilerek, bu konuda belediye, meslek odaları ve üniversitenin geçmiş dönemlerdeki ortaklıklarını yeniden başlatmaları öneriliyor.

Gürültü kirliliğine karşı çalışmaların ise sadece Nilüfer ilçesi belediyesince yapıldığı anımsatılarak yaygınlaşması isteniyor. Aynı özenin, deprem olasılığına karşı da gösterilmesi gerektiğini uyaran bildirgeye göre Bursa'daki risk, Marmara'yla aynı düzeyde.

TMMOB sempozyumunda "yerel basın" da irdelenmiş. "Kentsel rantın paylaşılmasında medya kullanılmakta, bağımsız gazetecilik gün geçtikçe zorlaşmaktadır..." denilen bildirgede, Bursa basınının da ulusal medya gibi çıkar ilişkileriyle sarmalanmış olması sorgulanıyor.

Bursa'nın kent yaşamında önemli yeri bulunan Kültürpark'taki bozulmaların önüne geçilmesinin de istendiği bildirgenin, aynı kapsamda Uludağ için önerisi ise "bütünüyle koruma" ya almak.

"Değinilmeyen"ler!
İşte böylesine gerçekçi ve cesur değerlendirmeleri içeren TMMOB bildirgesinde "kent tarihi", "kültürel değerler" ve "ulaşım sistemleri" gibi temel konulara değinilmemesi ise şaşırtıcı bir ihmal.

Roma döneminden bu yana kesintisiz yaşamın sürdüğü ve Osmanlı Devleti'nin ilk başkenti olma ayrıcalığını taşıyan bir kentin buna yakışır şekilde gelişmesi; kültürel mirasının ve tarihsel dokusunun korunmasıyla ilgili çalışmalarda daha ileri ve etkin çabaların gösterilmesi; özellikle yeni yapılaşma alanlarında da aynı tarihten ders alınan kimlikli bir mimariyi gözetecek şehirciliğin hedeflenmesi de TMMOB reçetesinde yer almalıydı.

Benzer şekilde, ulaşımdaki BURSARAY deneyimi ile yeni raylı sistem planlaması irdelenmediği gibi, özellikle şu Melih Gökçek usulü "bat-çık" kavşaklarla kenti delik deşik etmenin eleştirisini de göremedik. Üstelik bunların çözüm olmadığı açıkça yaşanmasına rağmen.

Bursalılar, bu eksiklikleri dışındaki tüm gerçekçi ve yerinde öngörülerinden ötürü TMMOB'ye teşekkür etmeli ve reçeteye sahip çıkmalılar.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.