Haberler

Sottsass durdu

Tarih: 5 Ocak 2008 Kaynak: Radikal Yazan: Serhan Ada
Yıl biterken aklımdan geçirdim. Bari o kalsa dedim. Her sene görmesem de, hep yorgun olduğunu duysam da. Ancak, arada görüşme fırsatı olsa da. Sottsass. Milano'da Kavun Sokağı'ndaki büroda kapının hemen yanındaki odacıkta duran boş masada oturaduran dostum. Durdu. Ne yaptı etti, son dakikaya getirdi, geçen yılın sevgili ölüleri listesine kendini ekleyiverdi... O saatlerde bizim Hüseyin kimbilir neler düşünüyordu? Artık çok oldular. Boşlukları var sadece. Jean, Samih, Ettore, Hüseyin.

Bir Boğaz lokantasındayız. Galiba 10-12 yıl önce. Dereden tepeden konuşuyoruz. Laf dolaşıp Pavese'ye geliyor. Eski karısının (Beat kuşağı Amerikan yazarlarının çevirmeni Fernanda Pivani) Pavese'nin öğrencisi olduğunu söylüyor. Hem de Cesare'nin (Pavese) Fernanda'ya hafif hayran olduğunu. Hatta yemek teklifinde bulunduğunu. Onunsa "Ettore'ye sözüm var" deyip geri çevirdiğini. Sonra ertesi gün zırlayıp arayarak "Cesare intihar etmiş" dediğini. Tek kulak bizi dinleyen koruyucu meleği Barbara "Ne kadar romantiksin" diyor. Her zamanki yumuşak bakışlarıyla üstüne basa basa "79 yaşındayım (demek 11 yıl olmuş) romantiğim ve Marksistim" cümlesini kuruyor...

Hiç unutmam Fol'un editörü olacağı 'beyaz sayı' (ki bunu ilk duyduğumuzda hiç anlamamıştık) için geldiğinde toplantı yaptık. İki mimar 'amca' sıkılmaz konuşurlar diye emekli ünlü bir mimarımızı da çağırmıştık. O da kırmayıp temiz pak giyinip geldi. Sonra da Sottsass. Beyaz tişörtü ve bembeyaz, sımsıkı atkuyruğuyla... O sayıyı yaparken ne de güzel öğretmişti. Sonra Samih'in biteviye ısrarıyla Fol'u diriltelim ("Hiç olmazsa bir sayı" derdi) diye düşünürken aklıma 'durma' teması geldi. Yorulduğun için durma, başka bir şey yapmak için durma, sıkıldığın için durma, durma. Biz de durmuştuk. Durmada ne de olsa yeniden başlama ihtimali de vardı. Hafiften. O da bir iş versin istemiştik. Vermişti. Tabiatın ortasına yerleştirilmiş bir bekleme odası. Samih'e rağmen o sayıyı yapamadık. Sottsass'ın 'bekleme odası' bende kaldı.

(hayatını tüketebilceğin binlerce bekleme odasından birinin tasarımı-1976)

Arkasından yazılarda 'şair' sıfatı (!) kullanılıyor. O tasarımdan çok 'tasarım düşüncesi' üreten bir bilgeydi. Çok sergi açtı ama sanatçı olmayı kabul etmedi. Sadece bir yerde "Her çözümü bilmece haline getiren adam sanatçıysa o zaman kabul ederim" demiş. Memphis'ten başlayıp tasarımı sanayinin boyunduruğundan kurtarıp bağımsız bir cumhuriyet kurmuştu. Son gördüğümde "Ortalıkta çok fazla global, malzeme, sanayi lafı var; tasarım yok" demişti. Tıpkı çok fazla yapı var, mimari yok" dediği gibi. Ona göre tasarım, nesne insanla ilişki kurunca varoluyordu. Tıpkı mimarinin içine insan girip yaşamaya başlayınca varolması gibi...

Her yıl 10 avangardı konuştuğumuz 'Avangard' dersimin 10., sonuncu ve tek yaşayan vakası oydu. Bu yıl bilmiş gibi dersi kaldırmıştım.

Bitmiş 20. yüzyılın son ışıkları da birer birer sönüyor. Bize ne kalıyor?
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.