Çamlıca'da içinde özel kalem odası, misafir odası ve jakuzisi bulunan bir rezidans hastane yapan Azmi Ofluoğlu ilkbahara kadar 9 yeni hastane daha açacak. Ofluoğlu'nun yeni hedefi ise Çin'e hastane kurmak.
Türkiye'de ilk özel hastaneler zincirini kuran Alman Hastanesi'nin sahibi Dr. Azmi Ofluoğlu, bu ilkbaharda dokuz yeni hastane daha açacak. Sudan'dan Arnavutluk'a, Adana'dan Diyarbakır'a kadar geniş bir coğrafyaya yayılmış olan bu yeni hastanelerin arasında İstanbul Çamlıca'daki Alman Mediresidence Sağlık Üssü'de yer alacak.
Halen 22'si hastane olmak üzere 83 sağlık tesisi bulunan Ofluoğlu, temelini attığı 24 hasteneyi ise 2010'a kadar devreye sokacak. Yurtiçinde sahibi olduğu Vatan ve Universal Hospitals gruba bağlı hastane sayısını 50'nin üzerine çıkarmaya hazırlanan Ofluoğlu bir yandan da yurtdışına açıldı. Sudan'daki hastanesini ilkbaharda açmaya hazırlanan Ofluoğlu, Rusya'da hastane kurmak için yer bakıyor. Çin'de de hastane kurmak için Çin devletiyle temasa geçen Ofluoğlu Milliyet'in sorularını yanıtladı.
Çin'den yetkililer sizi ziyaret etmişti. Çin'e yatırım yapmayı mı düşünüyorsunuz?
Hastanemizi görmek için bizi ziyarete geldiler. Biz Türkiye'de 33 tane yeni hastane için yola çıktık. 9 tanesini kış bitmeden açacağız. Kalan 24 tanesi ise 2010'a kadar yetiştirilecek. Rusya'ya hastane yapacağız. Moskova'da yer almak için uğraşıyoruz. Sudan'da Nil Nehri'nin kenarında hastane açıyoruz. Arnavutluk'ta Tiran'a yapıyoruz. Bursa'daki devam ediyor. Ordu Perşembe'de deniz kıyısında hastane yapıyoruz. Bu hastaneler devreye girince Çin'e gideceğiz. Çin devletiyle bazı temaslarımız oldu, Pekin'e gidip yer baktık.
Yeni yatırımlarınızın maliyeti ne kadar olacak?
Çamlıca'daki Alman Mediresidence Sağlık Üssü'ndeki grand suit dairelerde sekreter odası, misafir odası, hasta odası, refakatçi odası, jakuzi var. Hasta isterse ailesini, özel kalem müdürünü, sekreterini getirecek. Bu ilkbaharda açacağımız bu hastanede bazı daireler 170 metrekare. 70 metrekarelik odalarda ise misafir ve hasta odası var. Çamlıca 70 milyon dolara mal oldu. Odalar deniz görüyor. Önünde de bir onkoloji hastanesi yapıyoruz. 33 hastane için yaklaşık 900 milyon dolarlık bir bütçe çıktı. Mevcutlara ise 2 milyar doların üzerinde harcamışımdır.
Yurtdışında da büyüyorsunuz...
Abu Dabi, Tunus ve Sudan'da da iki yılda toplamı 200 milyon doları bulan hastane yapıyoruz. Ortadoğu'daki hastanelerimizde de Universal Hospitals adını kullanacağız. Abu Dabi'de kurulu Cassell Group'un başında bulunan ve Birleşik Arap Emirlikleri Şeyhi Zayed'in de akrabası olan Sait Nasser Al Romaithi'yle işbirliğine girdik. Birlikte Beyrut'ta 188 yataklı bir hastane aldık. Hastane 25 milyon dolara mal olacak. Abu Dabi'de de bir hastane yapmak üzere 18 dönüm yer aldık. Ortağımızla birlikte Tunus'ta 240 yataklı bir hastaneyi alma konusunda anlaştık. Sudan Sağlık Bakanlığı Hartum'daki tıp fakültesinin yanında 4 bin metrekarelik bir alanı hastane yapmam için ücretsiz verdi. Ayrıca 88 dönümlük bir yer de gösterdiler. Buradaki hastanemiz yıl sonuna kadar devreye girecek. Sudan'da bütün hastaneleri bizim işletmemiz için teklifte bulundular. Bu açıdan yapacağımız yatırım 100 milyon doları bulabilir. Arnavutluk'taki hastanemizi de bu ilkbahara kadar açıyoruz.
Alman müsteşara 'Otel yaptı' demişler
Bünyenizdeki Alman Hastanesi Cihangir'de değerli bir bölgede. Kapınızı alışveriş merkezi, otel yapımı için çalanlar oluyor mu?
Almanlar burayı, hastane olarak devam ettirilmesi ve isminin değişmemesi kaydıyla vermişler. Bir gün burada otuyorum, çocuklar aradı, "Mavi plakalı arabadan bir yabancı indi sağa, sola bakıyor" dediler. Aşağı indim, Alman İçişleri Bakanı'nın müsteşarı... "Sen buraları yıktın, otel yaptın diye bize haber geldi" dedi. Söylenti çıkmış, Alman müsteşar kontrole gelmiş. Çünkü padişah burayı Almanlara parasız vermiş. Almanlar İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı'na parasız devretmiş. O yüzden pek kimse kapıyı çalmıyor.
Rahibeler, İtalyan hastanesinde kalacak
İtalyan hastanesini de satın aldınız. Burada yaşayan rahibeler ve hastanenin içindeki kilise kalacak mı?
Buradaki rahibeler buraya gelen yabancı hasta ve gayrimüslim vatandaşlarımıza dini vecibelerini yerine getirmeleri için kılavuzluk yapıyorlar. Onları çok seviyorum. Karşılık beklemeden hizmet eden insanlar. Orada kalacaklar hastanenin içinde bir kilise var biliyorsunuz. Kilise de kalacak. Böyle bir taahhüdüm yok ama bunu yapmak istiyorum.