Haberler

Şehirleri "bomba"lardan temizleyin!

Tarih: 6 Şubat 2008 Kaynak: Türkiye Yazan: Behçet Fakihoğlu
Davutpaşa’da bir havai fişek atölyesinin patlaması sonucu 23 kişi öldü, yüzün üzerinde vatandaşımız da yaralandı. Maddi zararlar ve yıkımlar da işin cabası...

Yetkililerin ifadelerine göre, bu iş yeri ruhsatsız imiş, defalarca mühürlenmiş, savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş. Ama bütün bunlara rağmen çalışmasına devam etmiş ve o faciaya sebep olunmuş...

Yine vatandaşların ifadelerine göre, o mıntıkada, “her an patlamaya hazır bomba” diyebileceğimiz çok sayıda benzer atölye varmış...

Aslında çoğumuzun yakınında, mahallemizde bu bombalar mevcut! Evlerinin altında veya bitişiğinde tüp deposu bulunan vatandaşların şikayetleri bu köşede az yer almadı.

Bir ay kadar önce yine İstanbul’da yaşayan vatandaşların canhıraş çığlıklarına yer vermiştim. Bulundukları caddede, evlere çok yakın mesafede bulunan akaryakıt istasyonları anlatılmış, buralarda bulunan LPG dolum istasyonlarının ne denli tehlike oluşturduğu ifade edilmişti. Hepsinde “sigara ile yaklaşma, telefonla konuşma” gibi uyarıcı ifadeler asılmış, buna rağmen gece sabaha kadar ellerindeki sigaralarla oradan geçen, nara atan sarhoşların kendilerinde oluşturduğu korku ve endişeye yer verilmişti.

Büyük depremde İstanbulumuzun da çok kaybı olmuştu. Yıkılmaya yüz tutmuş binalar, hepimizin gözü önünde süslenip püslendi, muhtemelen o binaların önceki halini bilmeyen garibanlara kiraya verildi. Allah korusun, bir deprem olursa o insanların hali ne olur?..

Şehrin ortasında; evlerle çevrilmiş alanda kurulmuş büyük dolum tesislerini de az yazmadık. “Bir felaket anında, bunların infilak etmesi halinde, atom bombası tesiri oluşacağı, kitleler halinde ölümlerin ve büyük yıkımların olabileceği” şeklindeki uzman görüşü ve raporlarına da yer vermiştim...

Bütün bunlar yetmezmiş gibi, cadde ve sokaklarda bulunan tuzaklar da cabası. Sadece bir örnek olsun diye; Yenibosna 29 Ekim Caddesi’nde bulunan kırık rögar kapağını yazmıştım. İnsan ayağı girecek kadar geniş bir kırığı bulunan kapak, aylardır ilgilenen bir yetkili bekliyormuş. Birisinin ayağı kırılmadan, bir kaza-facia olmadan buna el atacak birisini... Aynı vatandaş yine aradı, kırık rögar kapağı hâlâ duruyormuş...

Görüldüğü gibi, ne o bombalar kaldırılıyor, ne patlayacak atölyeler kapanıyor, ne kitlesel ölümlere yol açabilecek tesisler taşınıyor, ne de yoldaki tuzaklar kaldırılıyor...

Yetkililer bir türlü kalıcı tedbir alamıyor. Facialar gelince de işler düzelmiyor, birkaç gün sonra bildiğimizi okumaya devam ediyoruz...

İnsan hayatı, can güvenliğimiz böyle mi önemsenir?

Sıhhiye’ye yakışır mı?
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na; Bir iş dolayısıyla Kızılay ve Sıhhiye taraflarına gittiğimde gördüğüm bir manzarayı yetkililere duyurmayı bir görev sayıyorum.

Kızılay’dan Sıhhiye istikametine yürürken gördüğüm manzara, Sıhhiye civarında öbek öbek çöp çukurları, kısım kısım çöp merkezleri oluştuğudur. Sıhhiye’de direk kenarları, boşluklar, üst geçit altları tam bir çöplük görünümündeydi. Adeta atılan şeyler, bırakılan nesneler bırakıldığı yerde günlerce kalmış ve atıla atıla, bırakıla bırakıla birikmişti.

Sıhhiye Parkı civarına, kimi şehir magandası kağıt, kimisi de poşet atmıştı. Hatta park içindeki havuzun içi tam bir çöplük gibi olmuştu. Kentini seven ve düşünen bir Başkentli olarak, bu görüntülerden utanç duydum. Lütfen oraları temizleyin. Yoksa, “Ankara’nın Orta Yeri Sıhhiye, Sıhhiye’nin Orta Yeri Çöplük” diye bir acıklı türkü tutturasım geliyor...

Ali Tekin Erdem
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.