Haberler

Bana Bir Piramit İnşa Et: Daniel Libeskind ve Oligark Mimarlar

Tarih: 5 Mart 2008 Kaynak: Times Online Yazan: Tom Dyckhoff Çeviren: İlhan Düz


Barış ve Uzlaşı Piramidi, Norman Foster

Batılı mimarlar, evinizde görmek istemeyeceğiniz rejimler için olağanüstü abidevi yapılar inşa ediyorlar.

Mimarlar uzun zamanlardan beri, güç ile çok da karmaşık olmayan bir ilişki içindeler. Gücü seviyorlar. Birazcık dikta her zaman imar izni almada kolaylık sağlar. Bugünlerde Rus petrol patronlarının, Nuneaton’daki oldukça katı işverenlerin keyfine göre iş yapmak –Dubai, Moskova, Şanghay, Florida bu konuda öncü, adına oligarşik mimari de deniyor- paranın büyük bir bölümü iktidar yüzünden, ego yüzünden, emlak işinin gereklilikleri yüzünden seçim sandıkları ve şeffaf siyaset ile spotlar altında mücadele etmek zorunda olduğundan büyük bir risk.

Afet bölgeleri için çözüm üretmek, geçici konutlar tasarlamak gibi kamuoyunun tepkisel istekleri başlarına bela olsa da mimarların içindeki Mr. Hyde sonsuz bir güç tarafından baştan çıkarılmaya karşı koyamıyor. Neden olduğunu anlamak zor.

Philip Johnson ahlak konusunda olmasa da, diğer pek çok alanda ünlü bir Amerikalı mimardı. Gerçi “Şeytan inşaat işi yapıyor olsaydı, ona çalışıyor olurdum,” diye espri yapsa da son tasarladığı iş Londra’daki South Bank ile ilgilenen Kuwait Oil için İngiliz parlamento binasını ayna kaplı bir kopyası idi -şükür ki yapılmadı. Doksanlı yıllarda 1936’da yaşamış olsaydı Adolf Hitler için iş yapıp yapmayacağı sorulduğunda “Kim yapmazdı ki? Herkesi böyle bir şey için can atardı,” diye cevaplıyordu.

Bütün bunlar olurken, geçen hafta Daniel Libeskind her şeyi mahvetti. Belfast’ta konuşan Yahudi Müzesi’nin Polonya kökenli mimarı “Totaliter rejimler için asla çalışmam,” diyerek Çin’de iş yapan mimarlara ateş püskürdü. “Mimarların daha etik bir duruşa sahip olmaları gerek.” Bu bir ilk. Libeskind böylesi sol düşüncelerle ortaya çıkmadan çok önce, batılı mimarlar evinizde görmek istemeyeceğiniz rejimler için olağanüstü abidevi yapılar inşa ediyorlardı.

Bir binanın yapımı sırasında harcanan paranın izini sürün ve en azından belli bir kısmının kara para olduğunu göreceksiniz. Siz de Libeskind gibi mi yapardınız? Böyle bir durumda, yaptığınız, yediğiniz, aldığınız ve giydiğiniz -ayağınızdaki kovboy çizmelerine kadar- her şeyin sütten çıkmış ak kaşık olduğuna emin olsanız iyi olur. Örneğin Libeskind kimileri için bir utanç vesilesi olabilecek şekilde İsrail’de çalıştı.

Ya da Şeytan Ltd’nin insan hakları bildirgesini mi takip ederdiniz: “Tozlu şantiyelerde, anıtlar dikebilmek için kan ter içinde kalan zavallı insanlar, narin kesitlerin ortaya çıkmasına engel olamaz?” Ya da gece vicdanınız rahat uyuyabilmek için bir orta yol mu tuttururdunuz? İşte inşaat ruhsatı alabilmek için koşuşturulan bir kaç proje.

Crystal Island (Kristal Ada), Moskova
Mimar:
Foster and Partners
Hangi mimar muhtemelen dünyanın en yüksek binası olacak bir binayı reddedebilir ki? Elli yıldır tarafsız bir firma olabilmek uğruna verdiği bütün çabadan çark edip Liberace altını ve Venedik sikkelerine dönüşü tam bir ileri yaş sendromu göstergesi.

Sebep? Firma sözüm ona genişleyen pazara uyum sağlıyor. Foster’ın iş yapmadığı tek partili çok az devlet var.
Moskova’nın sonradan görmelerini ağırlayan camdan dağ -Foster’ın emlak ve petrol kodamanlarından Shalva Chigirinsky ile yaptığı ikinci iş- Pentagon’un dört kat büyüklüğünde ve görünüşe bakılırsa adını Aaron Spelling kahramanların birinden almış. Bayağı mı? Foster Britney Spears ile kaçmış olsa belki.

Okhta Kulesi, St Petersburg
Mimar:
RMJM
Diğer adıyla Gazprom Kulesi, Gazprom? Hiç öyle bakmayın, bu ismi tabi ki duydum. Cani Vladimir Putin’e göbeğinden böylesine bağlı olmasa, Avrupa ve Asya’nın jeopolitik haritasına bu kadar hâkim olmasa dünyanın en büyük doğal gaz firması olmazdı, değil mi? Böyle bir şeyin genel merkezi, yeryüzünün böğrüne saplanan bir hançer değil de başka ne olabilirdi ki?

Proje –şimdiye dek gökdelenlerle ile ilgili herhangi bir üne sahip olmayan bu rafine 18. yüzyıl şehrinde İngiliz firma RMJM tarafından yapılan 394 metre yüksekliğindeki kule Smolny Katedrali’nin hemen karşısında yer alıyor- kimi yerel tepkilere sebep oldu. Ocak ayında yüzlerce insanın protestosu engellendi. Bu insanları tekrar sokaklarda görebileceğimize dair şüphelerim var.

Haydar Aliyev Kültür Merkezi, Bakü, Azerbaycan
Mimar:
Zaha Hadid
Hadid Orta Asya’daki kültürel yapılarından çok, Prada ve Issey için düşündükleri ile ün yapmış olsa da, eski bir KGB şefi anısına yapılan tasarım için davet edildiğinde bir süreliğine ara vermiş olmalı. Azerbaycan’ın bir önceki yöneticisi Haydar Aliyev’in –Af Örgütü tarafından insan hakları ihlali ve seçimlere hile karıştırmakla suçlanıyor- 2003 yılındaki ölümünün ardından bütün bu gücün başına geçen oğlu İlham tarafından anına yaptırılıyor. Hadid Eylül ayında Aliyev’in mezarına çicek bile koydu. Belki de yanlış duymuştur. KGB Zaha, D&G değil.

CCTV, Pekin, Çin
Mimar:
Office for Metropolitan Architecture, Rem Koolhaas
Koolhaas Çin devletinin sözcülüğünü yapacak bir binanın genel merkezini yapma işinden, Richard Rogers ile birlikte çalışmış Mike Davies gibi kimi sol görüşlü mimarlarla çalışarak sıyrılmayı düşünüyor. İyi numara. İkna edici bile denebilir. Peki ama kaç tek partili rejimin elinde bulunan ekonomi, tek bir binanın sihirli bir dokunuşuyla çok partili demokrasiye geçti ki?

Son açıklama ise: bütün bunların hepsi büyük bir mimari metafor! “Kararsız” tasarım -234 metre yüksekliğinde, her an düşecekmiş gibi duran bir ilmek- Çin’in kapitalizmle tanışmasıyla doğasında ortaya çıkacak olan “kararsız” politik geleceği simgeliyor. Tamam o zaman.

Merkez Astana, Kazakistan
Mimar:
Kisho Kurokawa, Foster & Partners ve diğerleri
Sanki Kazakistan’a üzerine yapışan Sacha Baron-Cohen’den kurtulmaya çalışmak yetmezmiş gibi, şimdi de batılı mimarların petrol gelirlerinin harcanmasına yardımcı olma akını başladı. Başkan NurSultan Nazarbayev bu ganimetle, evrensel özgürlükler ve bir aradalığı sağlamaktansa, gerçekten de oldukça demokratik seçimlerle başa gelip 17 yıl hüküm sürecek her Orta Asyalı plutokratın yapacağı gibi kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde, oldukça gereksiz, kendisini yücelten Firavun taklitçisi anıtlarla dolu bir başkent inşa ediyor.

Norm’a kişisel bir not: Bir yapının ismini Pyramid of Peace and Reconciliation (Barış ve Uzlaşı Piramidi) koymak zorundaysan, gerçekten de bunu hak etmeli.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.