Başkent Ankara, ülkenin dört bir yanındaki camilerden toplanan ve derlenen çeşitli tarihi Türk halılarından ve vakıf kurumlarına ait her biri birbirinden değerli tarihi eşya ve objelerden oluşan yeni bir müzeye kavuştu.
Yeni müzenin binası, Cumhuriyetin ilk yıllarından kalma tarihi bir yapı. Opera'nın karşısında ve Kültür Bakanlığı ile İller Bankası'nın arasında, önünden geçen bulvara göre içerlek bir konumda. Bu güzel yapı da, Başkent Ankara'nın kuruluş yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yaptırılıp Ankara'ya armağan edilen pek çok binadan biri. Bu binanın yapımına 1927 yılında ilkokul olarak başlandı. Bina, yapımı sırasında Ankara Hukuk Fakültesi'ne tahsis edildi ve 1928 yılında tamamlandı. Hukuk Fakültesi, bu binada 1941 yılına kadar öğretim yaptı ve Cebeci'deki bugünkü yerleşkesine taşındı. Bina 1941 yılından günümüze kadar Diyanet İşleri Başkanlığı ve Ankara Müftülüğü hizmet binası ve Akşam Sanat Okulu olarak kullanıldı.
2004 yılında müze yapılmak üzere restorasyonuna başlanılan bina, 2007 yılı başında kültür ve sanat dünyamızın hizmetine girdi. Binanın restorasyonu ve iç mekanlarının müze olarak düzenlenmesi çok başarılı.
Ankara Vakıf Eserleri Müzesi, yurdumuzun kültür merkezleri konumunda olan büyük kentlerinde değişik tarihlerde kurulan on dört müzeden biri. Vakıfların İstanbul'daki Halı Müzesi ile hat sanatları müzesi kadar önemli ve zengin bir müze. Ankara'da yeni açılan müze, diğer vakıf müzeleri için "merkez müze" olma konumunda. Müzedeki teşhir salonları dışında çeşitli sergiler için kullanılabilecek çok amaçlı bir sergi salonu da ayrılmış. Müzede "koruma" ve "onarım" birimleri ile "halı yıkama havuzu" da hizmet veriyor. Ayrıca "depolama ve saklama" konusunda geniş mekanlar var.
Ankara Vakıf Eserleri Müzesi halı ağırlıklı bir müze. 16. yüzyıldan başlayarak her yüzyılın örnekleri ile dolu. Müzede halılardan başka birbirinden güzel ve kıymetli " şamdanlar, Kur'an-ı Kerimler, padişah vakfiyeleri, saatler, hat levhaları, Kâbe örtüleri, para keseleri, çini panolar ile ahşap kapı ve pencere kanatları, ahşap panolar ve kursü" gibi Türk ahşap-oyma sanatının seçkin örnekleri de sergileniyor.
Müzede bulunan eserler güzelliklerine ve değerlerine uygun bir sunum içinde sergilenmişler. Çoğunluğu büyük boyda olan tarihi halılar, arka arkaya hareketli raylar üzerine bindirilmiş panolar üzerinde. Bu halıları, birbiri arkasına, sanki bi-sanat albümünün sahifelerini çevirir gibi kolaylıkla izleyebiliyorsunuz.
Sağlam ve geleceğe kalabilen kurumlar ve güzel eserler; çaba, sabır ve zaman ile ülkeye kazandırılıyorlar. Yönetimde devamlılık ve kararlılık Ankara Vakıf Eserleri Müzesi'ni Ankara'ya ve ülkemize kazandırdı. 1998 yılında Cumhuriyetin 75. yıl kutlamaları arasında, Ulus'ta Ziraat Bankası yanındaki Ankara Vakıflar Başmüdürlüğü binası içinde bulunan Türk Vakıf Araştırmaları Merkezi'nde açılan halı sergisi, önce sürekli hale geldi ve sonra da bugün bir halı müzesine dönüştü. 1998 yılında bu çalışmaları başlatan o zamanki Vakıflar Genel Müdürü Mustafa Keten 'in, tarihi binayı restore ettirip halı müzesi haline getiren ve çağdaş bir müzeyi ülkeye kazandıran şimdiki Genel Müdür Yusuf Beyazıt 'ın ve bu konuya bir ömür veren Vakıflar'ın halı uzmanı, sanat tarihçisi Suzan Bayraktaroğlu 'nun isimlerini sanatseverlere hatırlatmak, konuyu yakından bilenler için yerine getirilmesi gerekli bir görev.
Gönül ister ki; bu müzedeki eserlerimiz ve halılarımız, müze broşürleri, katalogları ve değişik etkinliklerle başta öğretmenlerimiz ve öğrencilerimize ve bütün sanatseverlerimize tanıtılsın, müzemiz ziyaretçilerle dolsun.
*Emekli Anayasa Mahkemesi Başkanvekili