Haberler

Toprak ve ormanlardan sonra denizlerimiz de işgal ediliyor!..

Tarih: 2 Nisan 2008 Kaynak: Akşam Yazan: Mustafa Dolu
Yağmacı olmakla övündüğüm soyumun bireyleri günümüzde de yağmacılığını sürdürüyor. Övündüğüm atalarımız kendilerine yurt edindikleri sınırların dışını yağmalarken, günümüz yağmacıları kendi sınırlarımız içindeki değerleri yok ederek yağmacılığını sürdürüyor. Bunu da, “Çevreme, milletime, ağacıma, toprağıma, denizime ve suyuma zarar verir mi vermez mi” diye düşünmeden yapıyor.

Yanlış planlama ve yapılanma sonrasında önce İstanbul’un çevresi kuşatıldı. Oluşan varoşların hepsi şimdi ilçe. Tüm bunlar ne imar yasasına, ne şehir planına, ne de insanların yaşabileceği sosyal donatıların olduğu kentlere uygun.

Sonraları gelecekte rant elde etmek için arazi işgalleri, derken orman ve kıyı işgalleri gelişti. İşin ilginç yanı TBMM de bu işgalleri teşvik edercesine imar afları, tarım ve orman arazisi vasfını kaybetmiş toprakların satılması, gibi yasalar çıkartarak destekledi.

Arkasından her yıl binlerce dönüm ormanımız yanarak, ciğerimizi de dağlayarak kül olup gidiyor. Yanan yerler ağaçlanır diye beklerken, bakıyorsunuz ki, birkaç sene önce dev çam ağaçlarının bulunduğu ve dallarındaki kuşların nağmeleri bile daha kulağınızdan silinmemişken, orada dev bloklar yükseliyor. Gerekçeyi soruyorsunuz; “Ne yapalım efendim kanun böyle, burası orman vasfını kaybetmiş bir yerdi. O nedenle satıldı” deniliyor.

Şimdi sıra denizlere geldi. Eskiden denizleri devlet doldurur, liman yol ve benzeri kamu yararı olan şeyler yapılırdı. Denizlerimize balık çiftliklerinin verdiği zarar yetmiyormuş gibi, geçtiğimiz günlerde herkesi hayretlere düşüren, göz önünde bir olay oldu.

Milas’ta koruma altındaki Halep çamlarıyla kaplı Pina Yarımadası’ndaki Güllük Körfezi, MNG Holding tarafından devletin gözüne baka baka kaçak olarak dolduruldu.

Bu durumda ne yapılması gerektiği, Türk Ceza Kanunu’nun Çevreye Karşı İşlenen Suçlar bölümünde yer alan 181. Maddesi’nde; “İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya atıkları toprağa, suya, havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” denilerek tarif edilmiş.

Bu yasa maddesini uygulaması gerekenler ise, neredeyse teşekkür mahiyetinde Mehmet Nafiz Günal’ın şirketine 21 bin 556 YTL ceza kesiyor.

MNG ise, o kadar rahat ki, çevreyi kirlettiği, katlettiği bir yana devletle dalga geçer gibi, “Yahu kamyonun lastiği mi ne patlamış denize gitmiş. Depoya götüreceklerine oraya dökmüşler. Ceza neyse ödedik, mesele kapanmıştır” diyebiliyor.

Çevre böylesine katledilir, devletin denizi doldurularak işgal edilirken, başta Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Muğla Valisi Lütfi Yiğenoğlu ve Milas Kaymakamı Bahattin Atçı’nın bu olaydan nasıl haberlerinin olmadığını anlamış değilim. Ancak olayın gelişmesini bekleyip göreceğiz...
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.