Su bazlı boyaların ve açık renklerin ağırlığının arttığı 1.2 milyar dolarlık boya sektöründe, bu yıl yüzde 10’luk büyüme bekleniyor. Yüzde 80’i yenileme ve yüzde 20’si yeni binalardaki kullanımdan oluşan sektörün bu yıl, geçen yılki yüzde 8’lik büyümeyi telafi etmesi bekleniyor..
Mevsimlere göre talebin ve hareketliliğin değiştiği boyada, nisan-mayıs aylarında sezon başlıyor. 20’ye yakın büyük firmanın faaliyet gösterdiği boya sektöründe, küçüklerle beraber firma sayısı bine yaklaşıyor. Son dönemde, mobilya, perde ve aksesuvarların çok canlı renklere bürünmesi sonucu da duvar boyalarındaki tercihlerin açık renklere, beyaz ve tonlarına kaydığı belirtiliyor. Bu nedenle; sakin, elegan, yormayan en açık tonlardaki renklerin yıla damgasını vurması bekleniyor.
Polisan CEO’su Erol Mizrahi, Türkiye’de dekoratif boya segmentinde yılda 300 bin ton tüketim yapıldığını ve her yıl yüzde 10’luk büyüme trendi bulunduğunu söyledi. Tüketici tercihlerindeki değişim sayesinde özellikle su bazlı boyaların tüketiminde artış yaşanıyor. Özellikle AB’ye uyum süreci gözetildiğinde 2010 yılı itibariyle solvent bazlı ürünlerin üretimindeki kısıtlamalarla tüketici ürünlerinin tamamen su bazlı ürünlere kayması bekleniyor.
Mizrahi, "Mevcut yapıda inşaat sektöründe yaşanan hareketlilik de göz önüne alındığında 2008’de pazar büyüyecek. Sektörde yaşanan talep artışıyla beraber boya şirketlerinin de sayısı her geçen gün artıyor. Bu da rekabeti artırıyor" dedi.
Türkiye’de yıllık kişi başı boya tüketiminin 5.5 kilogram olduğunu hatırlatan Mizrahi, bunun boya sektörünün daha yolun başında olduğunu gösterdiğini ve tüketimin yavaş yavaş artacağını dile getirdi. Boya, gelişmiş ülkelerdekinden farklı olarak Türkiye’de bir dekorasyon unsuru ve yaşam alanlarını daha keyifli kılacak bir araç olarak henüz görülmüyor. Erol Mizrahi, sektörde temel olarak üç sorundan bahsedilebileceğine de işaret ederek, sorunlarla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Kalite standardı, kayıtdışı üretim, boyacı eğitimi ve uygulama standartlarının yerleşmesi sektörün sorunları arasında. Kalite standardının çözülmesi, ilgili kurumların denetleme mekanizmalarını çalıştırmasıyla mümkün olabilir. Kayıtdışı ticaret de, haksız rekabete yol açıyor. Eğitimle ilgili de sektörde önemli bir gereksinim var. Konut sektöründe yaşanması öngörülen daralmanın boya endüstrisinde yansımaları olacak. Ancak sektörümüzde, pazarın yüzde 80’lik bölümü mevcut binaların yenilemesi, geri kalan kısmı ise yeni projelerden oluşuyor. Dolayısıyla stratejilerimizi tüketicilerin mevcut konutlarının boyaması üzerine kurarsak bu yavaşlamadan etkilenme ihtimalimiz azalacak."
Kadınlar silinebilen boyaları seviyor
Betek Boya ve Kimya Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu da, boyada yıl içindeki satışların çoğunun nisandan itibaren yapıldığını aktararak, "Yılbaşında beklentilerimiz, 2007’deki kaybın 2008’de kapanacağı yönündeydi. Küresel, ekonomik dalgalanmalar ve gelişmelere bağlı olarak bu durum değişebilir. Çok sert bir dalgalanmanın etkisinde kalmazsak, geçen yılın etkilerini bu yıl telafi edebileceğiz" diye konuştu.
Boyada, moda ve trendlerde de her yıl değişim yaşanıyor. Mobilya, perde ve aksesuvarların canlı renklere bürünmesi duvar boyalarındaki tercihleri de etkiliyor. Tayfun Küçükoğlu, bu nedenle sakin, elegan, yormayan en açık tonlardaki renklerin yıla damgasını vuracağını düşündüklerini vurguladı.
Küçükoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Teknolojideki gelişmelerden yararlanarak ürettiğimiz yeni ürünlerle birlikte, tüketicilere boyalarda sınırsız renk özgürlüğü ve farklı parlaklık alternatifleri sunuluyor. Bu özelliklerle her beğeniye uygun çok farklı etkiler yapan boyalar elde etmek mümkün. Ancak genelde boya seçiminde kadınlar, temizlemesi kolay, silinebilen boyaları tercih ediyor. Ama son yıllarda boyalarda sadece teknolojik unsurlar değil, renk çeşitliliğiyle beraber farklı parlaklık seçenekleri de sorgulanmaya başlandı. Genelde su bazlı, mekánı ferah gösteren, yüzey hatalarını gizleyen ipeksi mat boyalar en çok tercih ediliyor. Renk olarak da genel tercih, bejler, ketenler, somon ve su yeşili tonları üstüne yoğunlaşıyor."