Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 26 Nisan'dan itibaren 2'nci köprüde tamamen, gişelerde ise büyük oranda paralı geçişin kalkacağını belirterek, İstanbulluların otomatik geçişlerini ihmal etmemelerini istedi.
Bakan Yıldırım, Bahçeşehir Üniversitesindeki Ulaştırma Uygulama Araştırma Merkezi'nin açılış töreninde, "Ülkemiz Ulaşım Sistemlerindeki Son Gelişmeler ve Yeni Yaklaşımlar" konulu konferans verdi.
Yıldırım, Türkiye'de kent içi ulaşımla ilgili 10 yıllık plan denemelerinin yürütülemediğini, ülke çapında yapılanların da rafta kaldığını ifade ederek, göreve geldiklerinde 40 kişilik "Uzmanlar Kurulu" oluşturarak, 2005-2015 yılları için adeta ulusal ulaşım politikasını belirleyen bir yol haritası hazırladıklarını söyledi.
Ulusal ulaşım sistemi içinde yüzde 90'ı aşan kara yolu ağırlıklı bir yapı olduğuna işaret eden Yıldırım, oysa Türkiye'nin 8 bin 400 kilometrelik sahil şeridi bulunduğunu, bunun da 8 bin 400 kilometrelik otoyol demek olduğunu kaydetti.
Yıldırım, "Şerit sayısı da sınırlı değil. Ne köprü, ne viyadük yapacaksınız. Her şey hazır. Öyle bir yapı var. Bazı ülkelerde böyle bir şans yok. Böylesine mukayeseli üstünlüğü olan bir ülkede ulaşım sistemimizi bundan daha kötü hale getiremezdik. 1948'den başlayıp 2000'li yıllara kadar bunu başardık" diye konuştu.
Bunun, en ekonomik, çevreci, emniyetli ve sosyal olan deniz ve demiryollarının ihmal edilmesi ve unutulmasından kaynaklandığını anlatan Yıldırım, 2000'li yıllarda yolcuda yüzde 94, yükte ise yüzde 92 karayolu ağırlıklı bir taşımacılığın söz konusu olduğunu söyledi.
Yıldırım, "Bu oranların geriye çevrilmesi mümkün, ama bugünden yarına mümkün değil. 55 yılda bu noktaya geldik. Bunu belirli bir dengeye getirmek en az 20 yıl istiyor. Demir yolları mutlaka tekrar Türkiye'nin milli politikası haline gelmeli" şeklinde konuştu.
Havacılıkta da çok iddialı işler yaptıklarını, 6 milyon vatandaşın ilk defa uçağa bindiğini belirten Yıldırım, 40 hava alanının şenlendiğini ve hava yolunu "halkın yolu" yaptıklarını kaydetti.
2003 yılını, "denizcilik sektörünün miladı" olarak nitelendiren Yıldırım, denizdeki yakıttan ÖTV'yi kaldırdıklarını, gemi ihracatının arttığını ve yat imalatında Türkiye'nin ilk 3 dereceye girdiğini kaydetti.
Kent içi ulaşımda yaşanan sorunlara da işaret eden Yıldırım, "12.5 milyonluk İstanbul'da 'kent içi toplu taşımacılığın sorunlarını kökünden ben çözerim' diyen biri varsa, buna inanmayın. Ben de söylüyorsam inanmayın. Hedef ne olmalı? Hedef, akışkanlığı sağlanabilen, yavaş da olsa sürdürülebilir ve kullanılabilir trafik altyapısının oluşturulması" şeklinde konuştu.
"26 Nisan'da gişeler kalkıyor"
Kent içi trafiği düzeltmenin; düzenleme, uygulama ve denetleme, kısıtlama olmak üzere 3 yolu bulunduğunu da kaydeden Yıldırım, İstanbul'un en büyük sıkıntısının denetlemede yeterince eleman bulunmaması olduğunu, akıllı trafik sistemleri konusunda da henüz istenilen noktada bulunulmadığını bildirdi.
Trafik kazası tespit tutanağının vatandaşlarca düzenlenmesi uygulamasına da dikkati çeken Yıldırım, vatandaşın bunu benimsediğini söyledi.
Ardından Yıldırım, toplantıda bulunan İstanbul Valisi Muammer Güler'e, kentteki bu konuya ilişkin durumu sordu. Vali Güler de "Fena gitmiyor" yanıtını verdi.
Daha sonra konuşmasına devam eden Yıldırım, "Herkes o Hindistan'daki inekler gibi kimsenin yanına yaklaşmıyor. Bu durum da trafiği tıkıyor" dedi.
Konuşmasında, İstanbullulara da seslenen Yıldırım, "İstanbullulara duyuruyorum; 26 Nisan'dan itibaren 2'nci köprüde tamamen, gişelerde ise büyük oranda paralı geçiş kalkıyor. Onun için otomatik geçişlerinizi ihmal etmeyin. 26 Nisan'dan sonra köprü geçişlerinde zorluk yaşayabilirsiniz" şeklinde konuştu.
Bu uygulamanın, yığılmayı da büyük ölçüde azaltacağını belirten Yıldırım, Edirne ve Bursa gibi başka illerden İstanbul'a gelecekler içinde kart satışı yapılacak mobil hizmet araçlarının görevlendirileceğini kaydetti.