Haberler

Tarihi kentler ‘buruk’ toplandılar

Tarih: 23 Nisan 2008 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Oktay Ekinci
Anadolu’daki en eski kültür kaynaklarına beşiklik eden Hitit coğrafyasında, Çorum ve çevresi bir başkadır. Alacahöyük’ün kent ve yaşam zenginlikleri, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni evrenselleştiren mirasımızdır.

Gelin görün ki ülkeyi yöneten siyaset, dünya medeniyetleri ni buluşturmaya önder lik hevesindeyken, Anadolu medeniyetlerinin Cumhuriyetle buluşmalarına oralı bile değil... Alacahöyük’ten insanlığa armağan olan Güneş Kursu nun başkentimizi Hitit’le buluşturmasına tahammül edemeyenler ise belediye yasalarının taslakçıbaşı sı olabiliyorlar... Oysa sadece Atatürk döneminde ülkeye kazandırılan müzelerle birlikte, yine onun sayesinde başlanan arkeolojik kazıların, bu yazıya sığamayacak listesi bile, sözde değil özde Anadolu aydını olabilmenin kanıtı değil midir? Çünkü aydınlanmanın temel koşulu, tarihten gelen akıl, emek ve yaratıcılık birikimlerine -geleceği de kesintisiz beslemeleri için- sahiplenmek ve yaşatmaktır.


Kimlikli çağdaşlık
İşte bu gerçeğin kimlikli çağdaşlık için de özümsenmesini hedefleyen belediye başkanları 2000 yılında Tarihi Kentler Birliği ni (TKB) kurdular. Yılda 4 kez yineledikleri ulusal buluşmalarının 2008 yılı bahar semineri de 4-6 Nisan’da Çorum’daydı .

Ev sahibi Belediye Başkanı Turan Atlamaz’ ın içten konukseverliğiyle gerçekleşen seminerin konusu; Kültürel Mirasın Korunmasında Yerel Yönetimlerle Eğitim Kurumları Arasındaki İşbirliğinin Önemi olarak belirlenmişti.

Çünkü Çorum da adını bölgenin uygarlık köklerinden alan Hitit Üniversitesi ne kavuşmuş; kent için yeni bir umut doğmuştu...

TKB Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen özetle diyordu ki Bilime duyulan özlemin yaşamla da buluşabilmesi için, hem üniversitenin hem de kentteki kültür yaşamından sorumlu olan herkesin, karşılıklı duygu ve eylem birliği içinde olmaları gerekiyor...

Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Kılıçkaplan da sorumluluklarının ağırlığını anlatmaya çalışırken, ekipman ve akademik kadro eksikliğiyle açılan üniversitelerin sıkıntılarını vurgulamaktan kendini alamıyordu...

Bilimsel ve eğitici kadrosu çok yetersiz bir üniversitenin, bırakın kente ve bölgeye ışık saçarak önder olmayı, kendi öğrencilerine bile yeterli eğitimi verebilmesi nasıl mümkün olabilir ki?

Valinin 'önder'liği
Nitekim Çorum Valisi Mustafa Toprak’ın, özellikle kültür ve sanat yaşamı için gereken mekânsal eksikliklerin giderilmesine verdiği öncelik memnunluk yarattı. Üniversite-kent ilişkisinde kenarda duran değil, öncü bir rol üstlenen valilik anlayışını benimsediklerini belirten Toprak’ın konuşması önemliydi.

Aynı ilişkide Muğla Üniversitesi’yle yaşadıkları deneyimleri anlatan Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün de gerçekçi gözlemleriyle katkılarda bulundu. “Karşılıklı işbirliği, rektör ile başkanın sadece kişisel dostluklarıyla mümkün olabiliyorsa, bu sağlıklı bir durum sayılmaz."

Bu sözler, ülkede yaşanagelen kimi örneklerin anımsanmasına neden oldu.

Örneğin belediyenin ya da valiliğin asfalt temin ettiği, üniversitenin de ihtiyaçlarını kent esnafından karşılamakla yetindiği bir işbirliği nasıl yeterli olabilir ki?

Bilim, asıl katkısını, kentin sorunlarını çözmeye yönelik önermeler ve yol göstericilikle yapmalı; yerel yönetimler de bu rehberliğe değer ve öncelik vermeliler...

Sözgelimi üniversite senatosunda yerel yönetimler; belediye ve il genel meclislerinde de üniversiteler temsilci bulundursalar; hatta her üniversitede o kente dönük çalışmalar için özel birer enstitü kurulsa, özlenen dayanışma da karşılıklı bilgilenme ve karar ortaklığı ile daha kalıcı bir nitelikte oluşamaz mı?..

Konuşmacılardan Prof. Dr. Ahmet Samsunlu , böylesi bir akademik katkı için, özellikle büyük kentlerdeki öğretim üyesi yığılmasının Anadolu’ya dağılması gerektiğini vurguladı. Yeni üniversitelerin, kent dışındaki kampuslarda kurulmasıyla, köyden gelen öğrencilerin yine köylü kaldıklarını belirtmesi de çarpıcıydı... TKB Danışma Kurulu Üyesi Prof.Dr. Ülkü Azrak da üniversitelerin kent içinde olması gerektiğini belirterek, kadro yetersizliği için özetle dedi ki: Akademisyenler elbette yurdun tüm yörelerinde hizmet vermeliler; ancak çalışma koşulları öyle belirlenmiş ki sanki istenmiyorlar. Bir bilim insanı için Anadolu’daki çalışma koşullarının, hem mahrumiyet, hem de özveri anlamına gelemeyeceği düzeylere kavuşturulması gerekiyor...

Gerilim konuşması
TKB seminerinin herkeste memnunluk yaratan gösterilerinden biri, İletişim Lisesi öğrencilerince hazırlanan Kent Arşivi sunumuydu. Buna karşılık çoğu katılımcıda gerilim yaratan konuşmayı ise AKP Çorum Milletvekili Cahit Bağcı yaptı. Nüfusları 2000’den aşağıya indiği gerekçesiyle kapatılmakta olan TKB üyeleri nin yasayı eleştirmelerine kızan milletvekili diyordu ki; Artık yasa sorgulanamaz. Yargıyı bekleyip sonuca uyacağız...

Oysa yasaya göre kapatılacak belediyelerden Alacahöyük’ün Başkanı Hüseyin Saykan , tarihsel kimliklerine ancak belediye örgütlenmesiyle sahip çıkabildiklerini belirtmiş; Uçhisar Belediye Başkanı Mustafa Zühal, yine ancak belediyenin kurumsal gücüyle turizme ve korumaya hizmet verilebileceğini vurgulamış; Mustafapaşa Belediye Başkanı Mustafa Özer de TKB’den de ödüller alan planlama ve imar çalışmalarının nasıl göz ardı edilebildiğini sorarak, bu yasayla TKB üyeliklerinin de sona ereceğini anımsatmıştı.

Milletvekili, bütün bu haklı serzenişlere destek vermek yerine, söylenenleri sıradan ve siyasi bir iktidar eleştirisi sayıyor; demokrasiyi de susup beklemek sanıyordu... İşte bu müdahale nedeniyle 8 yıldır ilk kez bir TKB buluşması buruk sonlandı. Üniversitelere sözde değer veren bir siyasetin, yerel yönetimleri bilim dışı ve kültür yoksunu yasalarla kapatmasını savunmak da seminere konuk olarak katılan bir milletvekiline kalmıştı!...
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.