Haberler

'Transparanlığa gidiş var'

Tarih: 5 Mayıs 2008 Kaynak: Radikal Yazan: Seda Niğbolu

İstanbul'un en yüksek binası (Sapphire), ilk üstü açık alışveriş merkezi (Kanyon) ve ilk modern sanat müzesinde (İstanbul Modern) onun imzası var. Avrupa Mimari, Sanat, Tasarım ve Şehircilik Merkezi'yle The Chicago Athenaeum Mimari ve Tasarım Müzesi'nin '40 yaşın altında gelecek vaat eden 40 mimar'dan biri seçtiği Melkan Gürsel Tabanlıoğlu bu unvanı özelde İstanbul Modern, Ankara Doğan Medya Center ve Levent Loft için gerçekleştirdiği proje ve genel mimari profiliyle aldı.

1969, İstanbul doğumlu ve Galatasaray Lisesi mezunu olan Tabanlıoğlu'nun mimarlık kariyeri henüz İstanbul Teknik Üniversitesi'nin ikinci sınıfında okurken başlamış. Ardından Barcelona'ya giderek Metropolitan Katalunya Politeknik Üniversitesi'nde master yapmış. 1995'te de ortak olarak Tabanlıoğlu Mimarlık'a katılmış.

İhalesi iptal olan Galataport projesinin yanı sıra Büyükdere Caddesi'ndeki dönüşümün de baş aktörü olan Tabanlıoğlu, Zorlu'ya ait karayolları arazisi için yapılan dört ayrı mimari projeden birinin de sahibi. İsmi başka bir yerden hatırladığınız konusunda ısrarcıysanız, kendisinin hem eşi hem iş ortağı olan Murat Tabanlıoğlu'nun babasının AKM'nin mimarı Hayati Tabanlıoğlu olduğunu söylemekte fayda var. Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in de torunu.
Galataport, İstanbul Modern, Kanyon gibi kent yaşamının akışını değiştirmek üzere tasarlanmış pek çok proje size ait. Bu projelere yaklaşırkenki prensipleriniz neler?

Ana felsefem binanın dışarıdan bir tutarlılığı olması. Bir dil oluşturmak çok önemli. Minimalizm demek istemiyorum buna ama sadelik ve mümkün olduğunca mekânın insan için kullanıldığı planlamalarla hareket etmek önemli. Yani daha transparan olmak, mekânlar arası sürpriz geçişler yaratabilmek her projeye yaklaşırken ana fikirlerimizden. Mimarların en önemli görevlerinden biri oradaki yaşantıyı daha ileri götürebilmenin imkânlarını araştırmak. Artık sürdürülebilirlik çok önemli. Yaptığınızın iyi bir bina olmasının yanında, çevreye kattığı değer önemli. Sadece orayı kullanan çevreden de söz etmiyorum. Mesela lokal bir malzeme kullanıyorsanız Türkiye'deki istihdama destek oluyorsunuz.

Dönüşüm projeleri daha mı çok ilginizi çekiyor?
Mimarlıkta böyle bir kural yok, ama dönüşüm böyle bir ülkede yaşadığım için ilgimi çekiyor. Sıfırdan proje yapmaktan daha zor. Hele de İstanbul gibi tarihi şehirlerde. Şehrin geçmişten gelen karakterinin korunması ama bugün eklenenlerin de katman olarak hissedilmesi gerekir. Geçmişe, mimariye verdiğiniz değer ülkeye verdiniz değerdir. Mesela AKM. Onun bile korunması için ne kadar çaba sarf ettik.

Baştan beri AKM'ye sahip çıkanlar arasındasınız.
Birçok insan sahip çıktı. Beğenirsiniz beğenmezsiniz, bunlar kişisel şeyler. Ama şehirleri şehir yapan binalar dediğiniz zaman başka şeyler söz konusu. AKM yapıldığı dönemi temsil ediyor. Avrupa'da o zaman giydirme cephe teknolojisiyle yapılan bir AB Genel Merkezi, bir Nestle Genel Müdürlüğü, bir de AKM vardı. O dönemi temsil etmesinin yanında şehrin hafızasını da oluşturuyor. Dönüşüm projelerinde hafızayı kaybetmemeliz. Mesela Markiz iyi dönüşmedi, yaşamıyor. Plastik dönüşüm olmamalı, tepeden inmemeli. O tahribat olur.

Kentsel dönüşüm bu bölgelerdeki farklı toplumsal sınıfları dışlamıyor mu peki?
Sınıflar arası ayrımı uçurum haline getirmek yerine daha birleştirici projeler üretmek gerekiyor. Projelerin, merkezlerin yaşaması için her türlü kullanıcıya ihtiyaç var. Bunların bütünleşmesini sağlamak, hem şehre hem topluma katkıda bulunmak demektir. Örneğin Kanyon'u ilk planlarken kapıda güvenlik bile yoktu, herkes geçebilecekti. Tam da Gültepe'yi Levent'e bağlayan noktada şehrin bir parçası olarak cesur bir hareketti. Ama 11 Eylül'ün ardından bütün güvenlik sistemleri değişti Türkiye'de. Mimari, toplumların sosyal yapısıyla da çok ilintili.

Levent'teki 64 katlı Sapphire projesi ne zaman tamamlanacak?
İnşaatı 2010'da bitmiş olacak. Sapphire'deki özellik şu: Özal döneminde yeni finans sektörünün getirdiği paralanmayla farklı yaşam taleplerinin ortaya çıkınca şehir merkezlerinden kaçanlar etraftaki kırsal alan yerleşimlerine yöneldi. Artan trafik ve merkezdeki yaşantıya özlem bu insanları geri getirdi. O zaman da şehir dışındaki korunaklı sitelerde buldukları konforu şehrin merkezinde de yaşamak istediler. Sapphire bunu sağlıyor. Yataydaki yeşilliği dikeye taşıdık.

Sapphire ekolojik mimariye göre tasarlanmış bir gökdelen olmasıyla da öne çıkıyor...
Küresel ısınma sorununa karşı biz mimarlara çok büyük görev düşüyor, enerji sarfiyatına artıran binalar yapmamalıyız. Sapphire, işletmesi boyunca yüzde 30 oranında elektromekanik tasarruf sağlayacak şekilde tasarlanmış bir bina. Bir de seyir terası var. Şu anda İstanbul'u bu kadar yükseklikten göreceğiniz başka bir yer yok. Alışveriş merkezi katından asansörlerle yukarıya çıkıp İstanbul'un silüetiyle kucaklaşabileceksiniz. Sadece bina kullanıcılarına yönelik değil; orası herkesin kulandığı bir bina haline gelecek. Buna, 'binaların aynı zamanda çevreye hizmet etmesi mantığı' diyoruz.

Mimarlığın geleceğini nerede görüyorsunuz?
Teknolojiyle birlikte malzemelerin hafiflemesi ve daha özgür formların oluşmaya başlamasıyla akıcı bir mimari var artık, her şey transparanlığa doğru gidiyor. Daha samimi, kendini ifade eden binalar ortaya çıkıyor. Tasarladığınız binalara bakınca alışveriş ve medya merkezleri, gökdelenler gibi modern yapılar karşımıza çıkıyor hep.

Geçmişi ve gelenekseli red mi ediyorsunuz?
İlerlemeye karşı gelmeye inanmıyorum. Şu an içinde bulunduğumuz dönemdeki akımlar çok daha sade, mekânların akışkanlığı söz konusu. Böyle bir gidişatta bunlara ters durursak kendimizi inkâr etmiş oluruz. Bugünün mimarisi samimi, insanı içeriye davet eden binalar. Bu da eski formla olmuyor. Ama eskiden bugüne taşınması gereken en önemli konu metreküp. Binalar geçmişten bugüne hep alçalmış. Şimdi tavanları yeniden yükseltmek için çok uğraşıyoruz. Bunun dışında eskiyi taklit etmek, plastik şehirler kurmak kendine güvensizlik. Ama eskiye saygı duyarak onu renove etmek çok önemli.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.