UNESCO Dünya Kültür Mirası Başkanı Bandarin İstanbul'daki tarihi eserlerin korunması konusunda iki yıl öncesine göre önemli aşamalar alındığını belirterek, “Gerek hükümetin gerekse diğer yetkililerin İstanbul'daki eserlerin korunması için takındıkları tutumdan dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

UNESCO Dünya Kültür Mirası Başkanı Francesco Bandarin İstanbul’un Dünya Kültür Mirası’ndan çıkarılıp çıkarılmayacağına karar verilecek raporu hazırlayacak heyete başkanlık yapmak için dün İstanbul’a geldi. Bandarin Süleymaniye’deki Koruma Uygulama ve Denetleme Müdürlüğü binasında yapılan toplantıda UNESCO Heyetinin incelemeleri hakkındaki son durumu değerlendirdi.

Ziyaretler İstanbul’a verilen değerin ifadesi…
Toplantıda konuşan UNESCO Dünya Kültür Mirası Başkanı Francesco Bandarin İstanbul’daki tarihi eserlerin korunması konusunda iki yıl öncesine göre önemli aşamalar alındığını belirterek, yapılan olumlu çalışmalar için hükümet ve eserlerden sorumlu yetkililere teşekkür etti. UNESCO heyetinin 2006 yılındaki ziyaretinde İstanbul’daki restorasyon çalışmalarını incelerken kaygılı olduğunu kaydeden Bandarin şöyle konuştu;

“Daha önce Hükümet, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları bir arada tarihi eserlerin korunarak yaşatılması konusunda karar vermiyordu. Nedeni bütüncül bir yapı benimsenmemişti. Yapılan çalışmalar birbiriyle tutarsızdı, dağınık bir şekildeydi. Bu nedenle restorasyonların böyle yapılmayacağı için durdurulmasını önermiştik. Tabiî bundan sonraki önerilerimizin yerel yönetimler ve merkezi yönetim tarafından dikkate alınmış olduğunu sevinerek görüyoruz. Bu anlamda gelişme yaşandığını görüyoruz. İstanbul’da bulunma amacımız tarihi eserlerin korunması konusunda yapılacak çalışmalarda işbirliğinin sağlanmasıdır. Bu ziyaretler İstanbul’a verilen değerin ifadesidir. İstanbul ile ilgili çok sayıda ilerleme kaydedildi. Gerek Hükümet’in, gerekse diğer yetkililerin İstanbul’daki eserlerin korunması için takındıkları tutumdan dolayı teşekkür ediyorum.”

İstanbul ile ilgili karar Temmuz’da verilecek
İstanbul ile ilgili hazırladıkları rapordaki detaylarının yarın netleşeceğine değinen Bandarin, yapılan çalışmaların bir adım olarak değerlendirilmemesi gerektiğini ve yapılanların bir sürecin parçası olduğunu vurguladı. Ziyaretin 2006 yılında yapılan ziyaretin devamı niteliğinde olduğunu ve sonucun 2–10 Temmuzda Kanada Qubek şehrinde açıklanacağını ifade eden Bandarin, “Bu heyetin çalışmalarının ana kapsamı bilgi toplamak ve toplanılan bilgilerin değerlendirilip bir rapor hazırlanarak dünya kültür mirası komitesine bu bilgileri sunmak. 2–10 Temmuzdaki toplantıda bu heyetin raporu masaya yatırılarak tartışılacak. Bu heyet teknik bir heyet sadece burada gözlem ve bilgileri toplamak amacıyla burada. Hükümetler arası komite asıl kararı verecek. Heyet özet bir rapor hazırlayacak komite 2 yıl önceki durumla bunu karşılaştıracak. Nelerin yapılıp yapılmadığını inceleyecek aynı zamanda yapılan çalışmaların dünya genelinde örnek teşkil edip etmediğini inceleyecek. Komite bütün bu koşulları değerlendirdikten sonra İstanbul’un Dünya Kültür Mirası listesinde mi yoksa Tehlikeli Dünya Kültür Mirası listesinde mi olmasına karar verecek. Bu karar verilirken komite hali hazırda var olan risklerin tehditlerin ne kadar büyük olup olmadığına bakacak. Bunun yanında hükümetin ve yöneticilerin sorumluluk üstlenip üstlenmediğine bakacak. Karar alınırken sadece İstanbul değerlendirilmeyecek, İstanbul gibi örnek bazı şehirlerde göz önünde bulundurulacak. Yani örnek şehirler beraber gözden geçirilecek” diye konuştu.

“UNESCO’nun uyarıları ciddiye alınmış…”
İstanbul Dünya Kültür Mirası listesine seçildiğinde henüz bir yönetim planı olmadığını, dolayısıyla yıllar boyunca tarihi alanların nasıl yönetileceğinin belirsiz kaldığını dile getiren Bandarin, “Böyle bir yönetim planı eksikliği nedeniyle bazı tarihi binalarda yıkımlar oldu ve tarihi doku değişti. Bizi alarma geçirende bu oldu. Özellikle geleneksel ahşap evler bunların yıkılması söz konusuydu. Komite bir önceki ziyaretinde böyle bir yöntem planın yapılması gerektiğini söyledi. Bu sayede doğru koruma planı çıksın ve gerekli işlemler bu yönetim planına göre yapılsın istedi. Görüyorum ki yönetimler ve hükümet bu önerimizi gayet ciddiye almışlar. Bu yönetim planının hazırlığı devam ediyor. Uzmanların bize yaptığı sunumlarda hazırlanan plan konusunda oldukça gelişme kaydedildiği görülüyor. Bu nedenle artık bu konuya daha olumlu bakıyorum. Bu yönetim planıyla bir yıl sonra doğru araçlara sahip olarak yolunuza devam edeceksiniz. Tabi yönetim planının uygulanıp uygulanmamasına da bakacağız” şeklinde konuştu.

UNESCO Dünya Kültür Mirası Başkanı Francesco Bandarin, kentsel dokunun korunması konusunda sadece Büyükşehir Belediyesi’nin değil, tüm ilçe belediyeleri ve beldelerin neler yaptığına baktıklarını belirterek, “İstanbul bütün olarak düşünülmeli. Şehir korunacaksa, tarih alanlarıyla birlikte bütün İstanbul’un kentsel görünümüne dikkat edilmeli. Kentleşme durmamalı tabi binalar yapılmalı ama bizim önerimiz tarihi değerlere uygun bir kentleşmenin yapılması. Yüksek binaların tarihi binaları etkilemeyecek şekilde yapılması gerekiyor. Bu konuda belediyelere ve UNESCO’ya önemli görevler düşüyor. Halkın da bu tür bir imara kentsel dokuya zarar veren yapıların imarına karşı çıkması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Metro köprüsü şehrin tarihi mimarisini bozmayacak…
Haliç üzerine yapılması planlanan raylı sistem köprüsünün İstanbul için bir ihtiyaç olduğunu ve kendilerinin de metro sisteminin devamına karşı olmadıklarını anlatan Francesco Bandarin, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu yapılacak olan köprü sonuç olarak bir alt yapı çalışması ve bu şehrin bir ihtiyacı. Biz metro sisteminin devamına karşı değiliz. Bu şehrin çağdaş yapısının da gerektirdiği bir iş. Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile bu konuyu konuştuk. Kendisi metro köprüsünün en az görsel etkiyle inşa edileceğini söyledi. Tarihe değerlere zarar vermeyeceğini ve kentin o bölgedeki siluetini, dokusunu bozmayacağını anlattı. Kendileri bize bu projeyle ilgili bazı çözümler sundu. Biz de bunları masaya yatırarak mümkün olan en iyi sonuç için karar vereceğiz. Bu altyapı çalışmalarını işin içine katınca, yerel yönetimlerin işi çok zor ve bu anlamda çok zorlu bir şehirde yaşıyorsunuz. Ama genel olarak 2 yıl önceki durumla karşılaştırdığımızda olumlu gelişmeler olduğunu görüyoruz. Tabiî ki henüz bütün işler gerçekleştirilmedi. Eksikliklerin tamamlanması için önümüzde aylar var, çalışmaları bekleyeceğiz.”