Haberler

Müteahhitler iflasa gidiyor

Tarih: 14 Mayıs 2008 Kaynak: Vatan Yazan: Aydın Ayaydın
Karayolları’ndan, Ulaştırma Bakanlığı’ndan ve diğer devlet dairelerinden döviz cinsinden yol ve inşaat ihalesi alan müteahhitlerle başta TOKİ olmak üzere, kamu kurumlarından anahtar teslimi ve diğer sistemle inşaat ihalesi alanlar sıkıntılı günler geçiriyor. Nedeni, son aylarda başta demir ve akaryakıt olmak üzere inşaat girdilerinde üst üste gelen yüksek zamlar. Bu zamlarla mevcut sözleşmelere göre inşaata başlamak ve bitirmek hayal gibi.

Fark kararnamesi şart
TOKİ ve diğer kamu kuruluşlarından anahtar teslimi götürü sistemle ihale alanlar, ihale tarihinde demir, akaryakıt ve diğer malların mevcut fiyatlarına göre maliyet hesabını yapmış ve teklifini vermiş. Devlet onlara demiş ki, önümüzdeki yıl fiyatlar yüzde 4 artacak. Müteahhitler de bunu marjlı olarak yüzde 10 düşünüyor ve teklifini hazırlıyor. Ancak evdeki hesap çarşıya uymuyor. Demir fiyatları son dört ayda kilosu 800 YTL’den 1.800 YTL’ye çıkmış. Mazot yüzde 40 artmış. Burada müteahhidin suçu devletin öngördüğü rakamlara güvenmek. Şimdi bu fiyat artışı ile nasıl bu işin altından kalkacaklar? Suç onlarda mı, yoksa fiyatlar yüzde 4 artacak diyen devlette mi?

Anahtar teslimi götürü değil diğer sistemle ihaleyi alanları da başka bir sürpriz bekliyor. Geçmişte müteahhitlere yıla sarkan işler için hangi malda ne kadar fiyat artmış ise ona göre ‘eskalasyon’ farkı ödendiği için sorun yaşanmıyordu. Şimdi ise yapılan sözleşmelerde ÜFE artışına göre fark verilme esası getirildi. Diyelim ki bu yıl ÜFE artışı yüzde 10. Müteahhitlere bu fark yansıtılır. Oysa son dört ayda sadece demir fiyatları yüzde 120 artmış. Mazot yüzde 40. Bu durumda yüzde 10’luk artışla bu işi nasıl bitirecek?

Bir diğer sıkıntı da, özellikle Karayolları’ndan ve Ulaştırma Bakanlığı’ndan döviz cinsinden ihale alan müteahhitlerin döviz fiyatlarındaki düşüş sonucu yaşadığı sıkıntı. Döviz cinsinden ihale hesapları yapılırken, döviz fiyatları en azından enflasyona paralel olarak yükselir diye hesap yapılır. Ancak bizde her şey tersine olduğu için burada da evdeki hesap çarşıya uymadı. Döviz fiyatları tepetaklak aşağı gitti. Müteahhitler bu sistemde de batar.

Çare nedir?
Bence tek çare var. Anahtar teslimi fiyatla ihale alan müteahhitlere inşaatta kullanılan özellikle demir ve akaryakıt için ne kadar fiyat artışı olmuşsa, o kadar farkı içeren ’fiyat farkı kararnamesi’ çıkarılabilir.. Anahtar teslimi dışındaki yöntemle ihale alan müteahhitlere ÜFE artışı yerine, eskalasyon farkı, yani hangi mala ne kadar zam gelmişse onun farkı verilmeli. Döviz cinsinden ihale alan müteahhitlere de döviz fiyatlarına (artı-eksi) YTL ile arasındaki fiyat farkı yansıtılmalı. Eğer döviz fiyatları YTL cinsi enflasyon rakamından daha ileri gitmişse ‘eksi’ artış, yok eğer döviz fiyatları geride kalmış ise ’artı’ fark yansıtılacak biçimde sözleşme değişikliğine gidilmeli. İhale yasası bu değişikliğe müsait. Tabii bu farklar hesaplanırken diğer ekonomik parametreler göz önünde tutulmalı ve ülke ekonomisine olumsuz yansıyabilecek durumlar da dikkate alınmalı.

Müteahhitler için, bunlara ne gerek var, ihaleyi alırken teklifi böyle vermiş, cezasını çeksin diyecekler çıkabilir. Durum hiç de öyle değil. Çünkü devlet her yıl enflasyon hedefini açıklıyor ve diyor ki önümüzdeki yıl fiyatlar bu ölçüde artacak. Müteahhitler de devletin bu rakamlarına güvenerek hesabını kitabını yapmış ve fiyatını vermiş. Burada müteahhidin hiçbir kusuru yok.

Düzenleme geciktikçe sıkıntının boyutu daha da büyük olur. İktisada giriş kitaplarında okuduğumuz gibi, bir ülkede durgunluk varsa inşaat sektörü canlandırılarak aşılır. İnşaat sektörü durma noktasında. Sektörde sıkıntı yaşayan sadece devlet müteahhitleri değil, özel sektör müteahhitleri de aynı sıkıntıyı yaşıyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.