Haberler

"10 yıllık enerji talebine cevap verebilecek durumdayız"

Tarih: 26 Haziran 2008 Kaynak: Dünya
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de enerji konusunda kısa, orta ve uzun vadeli yatırımlar yapıldığını belirterek, "Önümüzdeki 10 yıl Türkiye'nin enerji talebine, enerji arzıyla cevap verecek durumdayız" şeklinde konuştu.

Erdoğan, "The Economist Intelligence" biriminin bir bölümü olan Economist Conferences'in düzenlediği 16. Yuvarlak Masa Toplantısı'na katıldı.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'de iktidar olduklarından bu yana önemli ekonomik ve siyasi gelişmeler kaydedildiğini ifade ederek, "Türkiye son 5,5 yılda köklü bir değişim sürecinden geçiyor. Demokrasi konusunda önemli tarihi adımlar attık. En önemli başlığı Kopenhag siyasi kriterleridir. İnsan hak ve özgürlükleri alanında tarihi nitelikte reformlar yaptık" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de mikro ve makro ekonomik dengeler açısından önemli adımlar attıklarına işaret ederek, "Ekonomide 10 yıllardır cesaret dahi edilemeyen reformları tek tek hayata geçiriyoruz" dedi.

Bu kararlılık ve reformların bir sonucu olarak Türkiye'yi dünyanın 17'nci, Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisi seviyesine çıkardıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstermek için bazı rakamları paylaşmak istediğini söyledi.

Türkiye'nin ekonomik durumu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2002 yılında iktidara geldiklerinde Türkiye'nin ihracatının 36 milyar dolar olduğunu, geçen ay ise ihracatın 121 milyar dolara ulaştığını belirtti.

2002 yılındaki enflasyon rakamının yüzde 30 olduğunu, 2007 sonu itibariyle enflasyonun tek haneli rakamlara indiğini dile getiren Erdoğan, 2002 yılındaki yüzde 62,4 olan nominal faiz oranının da 2007 yılında ise yüzde 13'e indiğini hatırlattı.

Erdoğan, son aylarda küresel dalgalanma ve kuraklık nedeniyle enflasyonda bir miktar artış olduğunu, enflasyonla mücadele kararlılıklarının sürdüğünü bildirdi.

Türkiye'nin iktidara geldikleri yıllarda 1 milyar doların üzerinde uluslararası yatırım çekemediğine işaret eden Başbakan Erdoğan, 2007 yılı sonunda 22 milyar dolar tutarında uluslararası yatırım geldiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, uluslararası yatırımın üzerinde ısrarla durdukları bir konu olduğunu, Türkiye'nin bir cazibe merkezi ve fırsatlar ülkesi olması sebebiyle bu yatırımları çekebildiğini dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin dünyanın 16'ncı gelişmekte olan ülkesi konumunda olduğunu, şu anda ise 5'inci ülke durumuna geldiğini bildirdi.

Borçlanma göstergeleri
Başbakan Erdoğan, borçlanma vadelerindeki değişimin Türk ekonomisinin durumunu gösteren kriterlerden biri olduğunu ifade ederek, 2002 yılında YTL cinsinden yıllık iskontolu bileşik borçlanma faizinin yüzde 62,7 iken bugün yüzde 17,8'e indiğini, iç borçlanmada ortalama 9,1 ay olan vadenin 33 ayı aştığını kaydetti.

Bu gelişmelerin, Türkiye'nin güven ortamını yakalaması nedeniyle dünya ve iç piyasalardaki yansımalardan kaynaklandığını belirten Erdoğan, dolar cinsi borçlanma vadesinin de 7 aydan 17,5 aya yükseldiğini, büyümede son 5 yıl içinde Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılasının 230 milyar dolardan 2007 yılı sonunda 659 milyar dolara çıktığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin ortalama yıllık büyüme oranının yüzde 6,7 seviyesini yakaladığını, yapısal reformları kararlılıkla gerçekleştirdiklerini ve bunu sürdürmekte de kararlı olduklarını ifade etti.

Bankacılık ve finans piyasalarında yeni düzenlemeler yaptıklarına, yasalar çıkardıklarına, kurum ve mekanizmaları güçlendirici önlemler aldıklarına işaret eden Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası'nın bağımsızlığını artırdıklarını, Türk finans sektörünün eskiye oranla daha sağlam temellere oturduğunu vurguladı.

Erdoğan, bankaların toplam varlıklarının bugün yarım trilyon dolara yaklaştığını belirterek, sektörde 150 bin kişiye istihdam yaratıldığını kaydetti.

Recep Tayyip Erdoğan, maliye politikasında disiplin sağlandığını, faiz dışı fazla hedefinin yakalandığını, bunun tek istisnasının küresel ekonomideki olumsuzluklar nedeniyle hedefin aşağı çekildiği 2008 yılı olduğunu dile getirdi.

"Yavaşlama ya da sapma asla sözkonusu değil"
Geçen yıllarda gösterilen başarıların takdir edilecek düzeyde olmakla birlikte, gelişme için yeni fırsatlar olduğunun da kabul edilmesi gerektiğini anlatan Erdoğan, "Ayrıca 2007 ortalarından beri etkilerini hissetmekte olduğumuz küresel kriz, son dönemde yaşanan petrol fiyatlarındaki hızlı artış ve gıda krizi, yalnızca Türkiye'nin ekonomisini değil, dünya ekonomilerini az ya da çok baskı altında tutuyor" dedi.

Başbakan Erdoğan, bunların "Türkiye'nin aşamayacağı sıkıntılar olmadığını" dile getirerek, şunları kaydetti: "Önümüzdeki yıllarda da özelleştirme sürecine hızla devam ederek, devlet işletmelerinin verimliliğini artırmak ve özel sektörün itici gücünden yararlanmak istiyoruz. Bu çerçevede devlete ait bankalar otoyollar ve enerji alanındaki işletmelerimizi yakın gelecekte özelleştirmeyi hedefliyoruz. Yapısal reformlar konusunda en ufak bir yavaşlama ya da sapma asla söz konusu değildir ve olmayacaktır."

Erdoğan, geçen aylarda AR-GE, sosyal güvenlik ve istihdam yasalarını çıkardıklarını, enerji piyasasına ilişkin düzenlemeler gerçekleştirdiklerini belirterek, önümüzdeki günlerde de bin 550 maddeden oluşan Türk Ticaret Kanun Tasarısı'nın TBMM'de ele alınacağını ve modern ekonominin gerçeklerine uygun bir ticaret yasası çıkaracaklarını söyledi.

AB süreci
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB katılım sürecinin de kararlılıkla sürdürüldüğüne işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şu an için bir fasılda müzakereler açıldı ve kapandı. 7 fasılda müzakerelere devam ediyoruz. Açılışı tamam ama kapanışı ne yazık ki siyasi nedenlerle gerçekleştirilmedi. Bazı ülkeler tarafından önümüze çıkarılan engellere rağmen, biz Türkiye olarak ev ödevimizi yapıyor, ihtiyacımız olan reformları gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz yıl 'müktesebata uyum programı' adı altında bir belgeyi açıkladık ve uygulamaya başladık. Müzakere sürecinden tamamen bağımsız olarak oluşturduğumuz bu belge, 2013 yılına kadar gerçekleştirmemiz gereken reformları içeriyor. Bu reformları bir takvime bağladık, sorumlu kurumları belirledik ve bu noktada çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Müzakereler noktasında önümüze engeller çıkarılsa da, biz reformlarımızı kararlılıkla yapmaya devam ediyoruz. Gerek Kopenhag siyasi kriterleri, gerek Maastricht ekonomik kriterleri noktasında bu engeller bir şekilde devam edecek olursa... Her zaman söylediğim bir sözü yine söylüyorum: Kopenhag siyasi kriterleri karşısına Ankara siyasi kriterlerini, Maastricht ekonomi kriterleri karşına da 'İstanbul ekonomi kriterlerini' koyar, yolumuza devam ederiz. Bunlar bizim için bilinmeyen şeyler değil. Artık bunların kanunları, belli, içeriği belli, atılması gereken adımlar belli ve bu konuda da hazırlıklı olan bir Türkiye var."

Enerji politikaları
Ayrıca "Türkiye'de önümüzdeki günlerde kısa vadede bir enerji sıkıntısı olur mu? Bu konudaki yatırımların durumu nedir?" sorusu üzerine Erdoğan, Türkiye'de enerji konusunda kısa, orta ve uzun vadeli yatırımlar yapıldığını söyledi.

Enerji yatırımlarının süresinin de önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, doğalgaz çevrim santrallerinin, daha kısa sürede yatırımı gerçekleştirilebilen, ancak işletme maliyetleri yüksek yatırımlar olduğunu kaydetti.

Erdoğan, hidroelektrik ve termik santrallerin işletmeleri ucuz olan yatırımlar olduğunu, bu yatırımların yoğun bir şekilde devam ettiğini anlattı.

Nükleer enerji konusunda da çalışmaların devam ettiğine işaret eden Başbakan Erdoğan, 10 yıl içinde bunun da neticelerinin alınacağını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

"10 yıl içinde alacağımız neticeler Türkiye'nin kısa, orta, uzun vadedeki enerji talebini karşılayacak mahiyettedir. Nükleer enerjide şu anda sadece Akkuyu'yu düşünmüyoruz. Bunun yanında Sinop'ta da nükleer enerji düşünüyoruz. Her ikisinin de devreye girmesi 10 bin megavat civarında bir enerji sağlayacaktır. Hidroelektrik ve termik santraller devreye girdiğinde, 2 nükleer santralin üstünde enerji sağlayacaktır. Ilısu Barajı 6-7 yıl içinde bitecek. Artvin'de yapılmakta olan barajlardan 2'si 3 yıl içinde bitecek. Yeni yapımına başlanan baraj 6-7 yıl sonra hazır olacak.

Önümüzdeki 10 yıl Türkiye'nin enerji talebine, enerji arzıyla cevap verecek durumdayız. Hele hele yenilenebilir rüzgar enerjisi türbinleriyle yapmakta olduğumuz yatırımlar ciddi manada hız kazandı. Güneş enerjisinden aynı şekilde istifade ediyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor. Bütün bu çalışmalar, önümüzdeki 10 yıldaki enerji konusundaki sıkıntıyı aşmada büyük katkıda bulunacaktır. Enerjide önümüzdeki 3 yılı karşılayacak imkanlara sahibiz. Bu konuda bir sıkıntı olacağına ihtimal vermiyorum. Yeter ki kayıp-kaçağı önlemeyi başaralım."

Başbakan Erdoğan, iktidara geldiklerinde enerjideki kayıp-kaçak oranının yüzde 65 olduğunu, şu anda bu kaybın yüzde 25'lere düşürüldüğünü, bununla ilgili çalışmaların da enerji konusunda kendilerini rahatlatacağını söyledi.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.