Şüphesiz, yaklaşan her yerel seçim öncesi kaçak yapıyla mücadele, bu tehdit altındaki kentlerimizin gündemini sürekli meşgul eder. Belediyeler aldıkları tedbirleri, yaptıkları planları ve yıkımları bir bir anlatırlar.

Ancak bu ne kadar yeterlidir orası hep şüphe götürür. Geçenlerde Bursa'da ruhsatsız yapılaşmaya karşı Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanı kamuoyuna bir açıklama yaptılar. Topluma ve kaçak yapı eğiliminde olanlara karşı yapılan ortak açıklamayı son derece önemsiyoruz. Mücadeleye ilçe belediyelerinin yanı sıra üst otorite olarak Valilik ve Büyükşehir Belediyesi'nin de girmesi bize göre gecikmiş bir adımdır. Hele hele bu konuda caydırıcı yasaların çıkarılamaması da TBMM'nin büyük eksiğidir.

İmar Kanunu kurumlara önemli sorumluluklar yüklemiştir. Geri planda durup topu sadece ilçe belediye başkanlarının üzerine atmanın doğru bir yaklaşım olmadığı gerçektir. İlçe belediye başkanlarımız da, üzerlerine yüklenmiş bulunan yasal sorumluluğu yerine getirirken kesinlikle popülist davranmamalıdırlar. Ama bugün ne yazık ki merkezdeki iki ilçemizde bunu göremiyoruz. Geçen döneme göre belki yeni kaçak banliyölerin kurulmasına izin verilmedi. Ancak, kat üstlerine kat ilaveleri aldı başını gidiyor. 7 metrelik sokaklarda 7-8 katlı apartman bozması konutların önü bir türlü alınamıyor.

Bursa ne yazık ki, yıllar önce başlamış bu çirkin alışkanlığın acılarını yaşıyor. Kentimizin dört bir yanı ruhsatsız yapılarla çevrili. Tren vagonu gibi bitiştik nizam sıralanmış ve tıka basa dolmuş sokakların bulunduğu semtlerimizde kamu alanı, nefes alabilecek yeşil alanlar bulmak artık çok zor. En ufak bir kamu binası için dahi milyonlar harcanarak kamulaştırma gerekiyor. Hasılı, kaçakla mücadelede bir sonraki dönemi düşünmeyen kararlı yöneticiler gerek. Vatandaşı kaçaktan caydıracak kentleşme ve konut politikalarını başarıyla uygulayan belediye başkanlarına ihtiyacımız var. Bursa'yı bu dertten kurtaracak siyasi kadroların, eminim gelecek kuşaklara yapabilecekleri en büyük iyilik ve armağan bu olacaktır. Bu kenti kaçak ve çarpık kentleşme belasından kurtaracak isimler, kentlerin unutulmaz yöneticileri içine gireceklerdir. Belediyelerimizin bu konudaki mücadelelerine vatandaşlarımız da destek olmalılar. Çünkü sağlıklı çevre ve konutlarda oturmanın onların da hakkı olduğunu düşünüyoruz. Bursa bir gün mutlaka bu kötü alışkanlığını terk etmiş bir kent olacaktır. Ama o günler çok yakın da değildir.