Haberler

‘Boğaz Köprüsü gay mi?’ meselesi

Tarih: 13 Temmuz 2008 Kaynak: Radikal Yazan: Nur Çintay A.
Olayı biliyorsunuz, caz festivalinin yıldızlarından Rufus Wainwright, İstanbul’dan ne kadar hoşlandığını anlatırken Boğaz Köprüsü’nün de pek gay olduğunu söyledi. Tanımayanlar için: Rufus kendi gay’liğini de tatlı ve zarif biçimde taşıyan/vurgulayan biri; ayrıca da ‘gay’ pekala ‘neşeli’ olarak da okunabilecek bir kelime, dolayısıyla bu benzetmede ‘Vayy, el âlemin gavuru köprümüze i*ne mi dedi’ celallenmesine yol açacak hiçbir durum yoktu. Ama bir kere daha fark ettik ki, algı çok manyak bir şey.

Radikal Cumartesi için çoğunluğu mimar ve tasarımcılardan oluşan pek çok isme ‘Boğaz Köprüsü gay mi?’ diye sorduk ve hislerimizi bire bir anlatanlar kadar, ağzımızın payını verenler de olduğunu gördük. Derin Sarıyer, “cilalı burukluk”tan bahsediyordu, Bülent Erkmen hüzünlü buluyordu: “Bu makyaj, göz boyama, üstüne yapıştırılan rengârenk ışıklar köprünün ‘kendisi olmasını’ engelliyor, onunla kendisi olarak kuracağımız ilişkinin önüne geçiyor.” Hasan Çalışlar, “Gay kültürü aynı zamanda yaratıcı ve avangart özellikleri de taşır. Bu anlamda bizim köprünün aydınlatması için iltifatkâr” diyordu. Bizce de öyleydi.

Ama bir de “Ne demek gay, o bi kere en maskülen” diye savunmaya geçenler vardı. “İyi ki böyle bir köprümüz var, o bizim köprümüz ve gay may diil tamam mı” diye haddimizi bildirenler. “Bunun çok ötesinde meselelerimiz var bizim” diye vatan kurtarmaya kalkışanlar. “Siz bu magazin sorularınızı Cem Yılmaz’a sorun” diye bozanlar. Hatta “Bu ne terbiyesizlik” diye telefonu arkadaşlarımızın yüzüne kapatanlar. Laftan da espriden de anlamayanlar.

Turnusol kâğıdı işlevi de gördü yani bu soru. Kim homofobik, kimin milliyetçiliği coşmuş taşıyor, gösterdi kendini.
Ben Rufus’un bu esprisini duyduğum anda bayıldım, onun o cilveli hallerinin ve ortamın da payı vardır kesin. Ama cuma günü de yazdım, köprü bana ‘gay’den ziyade ‘travesti’ görünüyor. Gay demek, sanki görsel bir estetik, tasarımda yeni ve ilginç bir numara da demek çünkü artık ve köprünün bu fazlaca boyalı, rüküş hali için biraz ‘iltifatkâr’ kalıyor. Neşeli mi, bütün o janjanlı yanardönerliğiyle ilk başta belki, ama babaannemin dediği gibi fazla gülme ağlama getirir!

‘Travesti’ benzetmesini yaparken en son aklıma gelecek şey travestileri aşağılamaktı, en gelmeyecek şey de homofobik olmakla suçlanmak. Ama transfobik ve ayrımcı olduğumu, bu ülkenin travesti vatandaşlarını rencide ettiğimi, özür dilemem gerektiğini söyleyen mail’ler geldi. Bilmiyorum, yazılırkenki ve okunurkenki duygusu mu bir olmuyor bazen yazının, öyle bir kastım tabii ki yoktu.

Mimar Emre Özgüder’in baskıya yetişemeyen yorumuyla bitireyim ki hem ziyan olmasın, hem de hedef şaşırtayım:
“Yoldan kimi çevirip sorsanız köprünün ‘aydınlatılması’ ile ilgili olarak en azından pavyon benzetmesini yapar. Wainwright romantik bir yorumda bulunmuş; belki de eski halini bilmediğindendir. Belki de nezaketinden iltifat etmek istemiştir. Ben transseksüel yorumunu yapmayı daha çok seviyorum. Gençliğini bilirim, ağırbaşlı, dahası içine kapanık bir köprüydü. İkinci köprü onu biraz üzmüştü. Üçüncü söylentileri vardı; ancak üstündeki yük azalmadı, hep arttı. OGS, KGS, AKP derken kendini bu şekilde ifade etti.”
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.