Enerji Bakanlığı, Kaz Dağı’nda altın aramak için izin alma şartı getirdi. Kaz Dağı’nın milli park içinde yer aldığına dikkat çeken Bakanlık, bu bölgede altın arama sahaların dosyalarına ‘üretim yapılabilmesi için Bakanlar Kurulu Kararı gerekmektedir’ şerhi düşülmesine karar verdi. Bakanlık bölgenin içme suyunun kirlenmesine karşı altın arayan şirketlerin uyarılması kararı alarak, altın arama ve üretim faaliyetlerinin düzenli olarak denetlenmesi için Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne talimat verdi. Altın arama aşamasında siyanür kullanımının olmadığını kayıt altına alan Bakanlık, kaygıların giderilmesi için halkın aydınlatılması gerektiği sonucuna da vardı.

Bu konuda rapor hazırlanırken, sahada faaliyet olup olmamasına ve ruhsat durumlarına göre orman, ÇED, GSM izinlerinin kontrol edildiği ifade edildi. Raporda, “Sondaj çalışmalarında siyanür kullanıldığına dair iddianın gerçek olmadığı, siyanürün sondaj faaliyetlerinde kullanılmasının mümkün olamayacağı” belirtildi.

İzinsiz Üretim Olmayacak
Kaz Dağı Milli Parkı içinde ve mücavirindeki alanda 26 adet ruhsat bulunduğu kaydedilen raporda, Milli Park alanında maden üretimi için Bakanlar Kurulu kararı alınmadan çalışılması mümkün olmadığına dikkat çekildi. Kaz Dağı Milli Parkı, Kaz Dağı ve uzantılarında yer alan bütün işletme izni almış işletme ruhsatlarına ilişkin faaliyetlerin aksatılmaksızın her yel denetlenmesi önerilen raporda, Çanakkale Çan ilçesindeki Söğütalan içme suyu ile ilgili olarak ruhsat sahiplerinin uyarılması da istendi.

Raporda, Çanakkale Bölge Orman Müdürlüğü sınırları içinde kalan Kazdağı ve uzantılarında altın madeni ilgili olarak ormanlık alan içinde toplam 952 bin 914 metrekare alana izin verildiği ifade edildi. Raporda şöyle dendi: “Kaz Dağı bölgesinde altın madenciliği ile uğraşan firmaların çoğunun yabancı ve çok uluslu firmalar olmasının da yöre halkı üzerinde bölgedeki altını alıp gidecekleri, verecekleri zararın kendilerine kalacağı düşüncenin oluşmasına yol açtığı anlaşılmıştır. Bölge halkı aydınlatılıp, gerekli güven sağlanıp çözüme kavuşturulmasının yerinde olacağı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.”