Haberler

Yüreğin yetiyorsa...

Tarih: 28 Temmuz 2008 Kaynak: Evrensel Yazan: Ertuğrul Ünlütürk
Elli yıldan uzun bir tarihi var ODTÜ’nün. Diğer üniversitelere göre çok fazla değil ama hani bazı insanlar vardır, uzun yaşamından anlatacak pek bir şeyi yoktur. Bir de dolu dolu yaşayıp her yola girmiş sokak çocuğu ruhlu insanlar vardır. ODTÜ işte o insanlara benzer, topu topu elli yılda sanki yüzyılların birikimini üretmiş ve topluma aktarmış bir ekoldür.

ODTÜ’nün yarattığı bir başka değer de çorak arazisinin, ODTÜ ormanı haline getirilmesidir. Bu değeri yaratanlar ise ODTÜ öğrencileri ve çalışanlarıdır. Bir hocamız, Denizlerle birlikte çam dikerken çekilen fotoğrafını göstermişti bize. Gerek ‘68 kuşağından, gerekse ‘78 kuşağından ODTÜ’lüler, toprağa can verme amacı ile toplu halde ve örgütlü olarak ODTÜ arazisini devrimci marşlar söyleyerek ağaçlandırdılar ve bunu bir gelenek haline getirdiler.

Ankara’nın bozkırını yeşerten ODTÜ’nün ormanlık arazisindeki ilk talan, 12 Eylül karanlığında cunta hükümetinin İhsan Doğramacı’ya Bilkent Üniversitesi için arazi tahsisi ile başladı. Üniversite kurulmak üzere tahsis edilen bu arazide bir de gördük ki konut siteleri, hipermarketler, paralı spor merkezleri de yapıldı. Daha sonra, Büyükşehir Belediyesi ODTÜ arazisi içinden şehirlerarası yol geçirmek istedi, hani şu bol köprülü kavşaklı, yeşil gazino ışıklı yollardan; ama rektörlük kabul etmedi. O iş tutmayınca belediye bu kez ODTÜ’ye ait olan Eymir Gölü arazisini istedi; onu da vermedi rektörlük. Verseydi halbuki neler yapılırdı oraya; hanlar, hamamlar, tarikat yurtları, tesettür otelleri, villa siteleri...

ODTÜ, kurulduğu yıllarda belediye sınırları dışında olduğundan İmar Yasası’na tabi değildi. ODTÜ arazilerinin belediye sınırlarına dahil olması ile imar problemi başladı. Aynı problemi yaşayan birçok devlet kurumu kılını kıpırdatmazken, ODTÜ ivedilikle bu sorunu çözmeye koyuldu, büyük ölçekli planları hazırlattı, hatta yakın bir zamanda da 1/1000 ölçekli plan onaylanacak. Fakat AKP’li belediye, sorunu çözmek yerine yarayı kaşıma yoluna gitti ve iskan ruhsatı olmaması nedeniyle ODTÜ’deki onlarca bina için yıkım kararı aldı, yüklü miktarda da para cezası kesti.

Kentliyle kavgalı AKP’li belediyeye göre kentin şu andaki en önemli sorunu, ODTÜ’deki binaların ruhsatının olmamasıdır. O belediye için içme suyu, atık su, katı atık, hava kirliliği, ulaşım sorunu gibi dertleri yoktur Ankara’nın. Birçok kamu binasının, hatta belediyeye ait ASKİ tesislerinin iskan ruhsatının olmaması da onlar için önemli değildir. Onlar için önemli olan bulanık suda balık avlayarak düzenini tutturmaktır. AKP’li belediye, her zamanki fırsatçılığı ile ODTÜ arazilerinden tehditle, ceza ile bir şeyler koparmaya çalışıyor, elde edeceği arazileri de yapılaşmaya açacak.

Melih Gökçek, tam 14 yıldır büyükşehir belediye başkanıdır. Ortama uyumu vasat düzeyde olan sağlıklı bir kişinin bu kadar yılda bu ülkenin başkentinin belediye başkanlığı ciddiyetine kavuşması gerekirdi, ama olmadı, o hep aynı seviyede kaldı. Kentin sorunlarına kafa yoracağı yerde, o hep kiminle uğraşacağının, kimden ne kopartacağının hesabını yaptı. Önünde kentin dağ gibi duran bir içme suyu sorunu varken, kent içi ulaşım çıkmaza girerken, yandaşlarına dağıttığı kaçak kömürden kaynaklı hava kirliliği kışın halkı zehirlerken, Dikmen halkının barınma sorunu giderek derinleşirken, o hâlâ hesap peşinde kin güdüyor. Kızılırmak’ın DSİ raporlarında da belirtildiği gibi, ikinci sınıf yani kullanma suyu amaçlı suyu, Ankaralılara içme suyu diye içiriyor, ‘bu su içilmez’ diyenlerin de binalarını bir yolunu bulup mühürlüyor.

Bizim ODTÜ’lüler, bizim sokak çocukları, muzip duyurularla onun şimdi iş makinaları ile ODTÜ’ye yıkıma gelmesini bekliyorlar; “yüreğin yetiyorsa gel” diyorlar ama bence pek hayırlı değildir bu davet!..

Öğrenciliğimizde klişeleşmiş bir tarifi vardı ODTÜ’nün; “geri tepen silah” derdik biz okulumuza. Doğruydu bu tanım, çünkü ODTÜ soğuk savaş döneminde, ABD’nin ülkemizdeki planlarına uygun teknik işgücü ve kumandalı beyin yetiştirilmesi amacı ile kurulmuştu ama bu amaca hep isyan etti ODTÜ’lüler. İsyan değişik zamanlarda, değişik boyutlarda ve köşeli yöntemlerle kendini gösterdi. Bizden önce ABD elçisinin arabası yakıldı, bizim dönemde faşist rektör Hasan Tan, ekibiyle birlikte okuldan kovalandı, bizden sonra da yumuşamacı Gorbaçov taşlarla uğurlandı. Bunlar çok çarpıcı örneklerdir, ODTÜ ile fazla haşır neşir olanlara ibret olsun diyedir!
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.