Beş günden beri tüten Antalya ve diğer yangınlar Bakanlar Kurulu’nda görüşüldü. Başbakan bugün bölgeye gidiyor. Antalya’nın ciğerini yakan orman yangınları, beşinci gününde Bakanlar Kurulu’nun gündemine girdi. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda orman yangınlarının ele alındığını söyledi.
Çiçek’in verdiği bilgiye göre Eroğlu, yangınların bir kısmının ihmal, bir kısmınınsa küresel ısınmadan kaynaklandığını söyledi, bakanlar, bundan sonra ne yapılması gerektiğini ele aldı. Çiçek, Başbakan Erdoğan’ın da bugün Çevre Bakanı Eroğlu ile birlikte Antalya’ya giderek yangın bölgesinde incelemelerde bulunacağını, mağdur vatandaşlara valilik emrine gerekli ödeneğin yollandığını söyledi.
60 Yıl Havaya Karıştı: Antalya’nın üzerine çöken yangın bulutu gitmek bilmiyor. 31 Temmuz günü Manavgat ile Serik ilçeleri arasında, 1 Ağustos günü de Kumluca beldesi Olimpos yakınlarında başlayan yangınlar, dün de söndürülemedi. Dün büyük oranda kontrol altına alındı denilen Manavgat Serik yangını 12 bin hektar alanda etkili oldu. En az 5 bin hektar (12 Büyükada kadar) verimli orman yandı. Bölgenin yeniden eski halini alması en az 50-60 yıl alacak.
Çevre Bakanı'nın Reçetesi: Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, dün CNN Türk’e yapılması gerekenleri anlattı: “Elbette daha yapılacak çok şey var. Mükemmelin daha mükemmeli var, iyinin daha iyisi var. 2007 yılı sonunda arazözden motosikletlere varıncaya kadar çok sayıda ekipman satın aldık. Ancak yetmiyor. Yeni yangın yollarının açılması gerekiyor. Bazen su alım noktaları çok uzak oluyor. Antalya’da DSİ’de bölge müdürüne talimat verdim. ‘Burada yangın göletleri yapalım’ dedim. Bu göletler nem muhtevasını da artıracaktır. Hükümet gerekli maddi desteği veriyor, Türkiye’nin kendi filosunu kurması gerekiyor. Helikopterler, özel yangın söndürme uçakları satın alınması gerektiğini düşünüyorum. Ancak dünyada helikopter ve yangın uçağı sayısı sınırlı. Bunlara talep arttı. Hatta helikopterleri kiralamakta bile zorlandık. Hava filosu konusunda askeri tecrübeye de ihtiyaç duyuyoruz. Pilot eğitimi için genelkurmay yetkilileriyle görüştük.”
Sürahiyle Yangın Nöbeti: Şiddetli rüzgârla aniden rotasını değiştirerek yerleşimlere yaklaşan alevler nedeniyle, köylüler damlarda, beraberlerinde kova, sürahi suyla doldurabildikleri ne varsa bekleşiyor. Alevlerin orman köylerinin içine girmemesi için köylerin etrafında çukur kazıp yerleşimlerin çevresini temizleyen köylüler, tüpgazlarını da kafası toprağa gömülü halde toprağa gömerek, patlama riskini azaltmaya çalışıyor.
Olimpos ve Ayvacık Alev Alevdi: Kumluca’nın Yazır Köyü sınırlarındaki Olimpos’taki yangın da dün üçüncü gününe girdi. Yangında 50 hektar (yaklaşık 100 futbol sahası) orman kül oldu. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Baharlar Köyü yakınlarında çıkan orman yangınıysa 18 saatte kontrol altına alınabildi. 500 hektar arazi kül oldu. Yananlar, gençleştirme sahasına dikilmiş 15 yıllık karaçam ve kızılçamlardı.
Yetkililer Nerelerdeydi?: Antalya tarihinin en büyük orman yangınında Çeşme’de tatil yapmakla dışında suçlanan Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Menderes Türel bir açıklama yaptı. Türel “Eşim ve eşimin anne babasını otomobille İzmir’e götürdüm. Akşam Çeşme’de yemek yedik. Sonra döndüm. Belediyenin 27 aracı, yangın bölgesinde. İzmir’e gidip gelmemin sıkıntı yarattığı şeklindeki bir haberi, siyasi istismar malzemesi olarak görüyorum” dedi. Antalya Valisi Alaattin Yüksel’in ise yedi yıllık görevinde ilk kez yıllık izne çıktığı, yangının dördüncü gününde iznini keserek döndüğü belirtildi.
Antalya’da tarihi orman yangınıyla ilgili ‘tarihi’ sebepler
Hava Araçları Pahalı: Orman Mühendisleri Odası Batı Akdeniz Şube Başkanı Vahdet Afşin Karaca: “Kontrol altına alınamamasının birinci nedeni rüzgâr ve gece havadan söndürme yapılamaması. Orman teşkilatımız, yangınlara müdahale konusunda dünyanın en iyisi. Ancak teknik yönden sıkıntı var. Çünkü hava araçlarını kiralıyoruz. Hava araçları da pahalı araçlar. Gece uçuşu yapamıyor. Her ağaca bir memur dikemeyiz. Vatandaşlarımız da çok hassas davranmalı, ormanda en küçük bir cam parçası ve ateş bile yangınlara yol açabilir.”
Sarp Arazi ve Rüzgar: Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Eldemir: “Antalya’daki orman yangını sarp arazi ve rüzgârın etkisiyle söndürülemedi. Bir iki noktada yangın olsa, havadan müdahale gücü yeter. Ama birkaç noktada süren yangın güçlük çıkarıyor. Yangına 16 helikopter, 12 uçak, 255 arazöz, 52 dozerle müdahale edildi.”
O Gün 30 Yangın Çıktı: Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Basın Sözcüsü Aydoğan Türedi: “Yangın bir evin arkasında başladı. Çıkış noktasında lokanta ve benzeri işyeri yok. Yangının otopsisi yapılabilir mi diye soruyorsunuz? Maalesef bu işin otopsisi olmaz. Yangınların çok değişik sebepleri var. Vatandaş kızdığı komşunun anızını yakıyor ki, komşu ceza alsın. Küs olduğu komşunun düğünü var diyelim, ormanı yakıyor ki bütün köylü yangın söndürmeye gitsin. Kız kaçırmak için yakan bile oldu. Büyük yangının çıktığı gün Antalya’da yaklaşık 30 yangın çıktı.”
Örtü Yanmaya Elverişli: Orman Mühendisleri Odası Başkanı Ali Küçükaydın: “Bölgedeki arazi şartları, kızılçam ve makiden oluşan bitki örtüsü yangını büyütüyor. Geçtiğimiz aylarda ABD’deki orman yangını da uzun süre kontrol altına alınamadı. Havadan müdahale abartılıyor. Söndürmede karadan müdahale esastır. Fakat orayı görseniz, cehennemi bir sıcaklık. Ancak uzaktan müdahale edilebiliyor. Yine de meslektaşlarımız canla başla mücadele ediyorlar.”