Mardin Belediye Başkanı Metin Pamukçu SineMardin günlerinde zabıtaya, "Bana Reis Hanım'ı çağırın" demiş. Zabıtanın sorusu: Hangi Reis başkanım? Zabıta haklıydı! Mardin, kadın başkandan yana bir Türkiye rekoru kırıyordu. 8 bayanla, Türkiye'de bir ilde en çok belediye başkanı/yardımcısı buradaydı. Kuşkusuz Mardin rekoru sadece bu değil. Turizm Bakanlığı verileriyle geçen yıl bu kenti ziyaret eden 460 bin insan ayrı bir rekoru oluşturuyor. Şimdi Mardin bu rekorunu akçaya dönüştürme çabasında. Bu gerçekleşirse Türkiye'de yeni bir örnek olay yaşanacak.
Mardin evleri örneğine başka hiçbir yerde rastlamadığımız bir taş mimari. Artuklu döneminde biçimlenmiş. Usta ve mimarları genelde Ermeni. Bunlardan Mimar Lole "Mardin'in Mimar Sinan"ı olarak anılıyor. Mungan Evi'ni gezerken lazermetreyle ölçtük, tavan tam tamına 5.44 m geldi. İstanbul'da 2 apartman katına eşdeğer. Evin tamamı yaklaşık 40 oda. 1899'da yapılmış bu evin benzeri yaklaşık 200 ev Mardin'de konumlanıyor. Tescilli eserlerin sayısı 430. Evlerin önemli yanı, hiçbir evin dik açısının olmaması. Mardin Belediyesi, önceki yıl anlamlı bir temizliğe girişti. Kentin geçitleri olan 51 abbara'yı restore etti. Restorasyonun bittiği gün Başkan Pamukçu, Mardin Kent Konseyi'yle kent evlerinin restorasyonunda bir karar aldı. Tarihi SİT alanı imar planı yapılacak, korunacak ve sonunda UNESCO'nun dünya mirası listesine girilecekti. Bu işte yol alındı! 2 yıldır, 15 Haziran-15 Eylül arasında Mardin Belediyesi ve urbanİSTANBUL gönüllüleri ortak bir çalışma yapıyor. Mardin Belediyesi, TOKİ'yle bir "yenileme sözleşmesi" imzaladı ve 350 Mardin evinin inşaatı kararlaştırıldı. Bu çalışmalar sırasında bir de sinema festivali düzenlendi. Bu yıl yeni açılan Mardin Sineması'yla üçüncü festival yapıldı. Festival komitesinden Helin Fırat'ın sözleriyle Mardin-Muğla hattı, sinemacıların en çok sevdiği güneş hattını oluşturuyor. Her çaba şehri zenginleştiriyor kuşkusuz. Şimdi 12 doktor, Mardin City adıyla 10 milyon dolarlık bir hastane yapıyorlar. Amaç, Suriye ve Irak'tan hasta çekmek.
Sivil toplumun zenginliği, bir kentin has gelişmişlik ölçüsüdür. Mardin'de bu yaşanıyor. Kentte sivil toplum kısmi bir seferberlik yarattı. Ne de olsa kent, ÇATOM'larla deneyim sahibiydi. Engellilere dönük bir kurs açıldı. 500 engelli başvurdu. 40'a yakın engelli, telkari ustası oldu. Kadınlardan yana seferberlik KAMER'i ortaya çıkardı. Devamı getirildi! 500 sığınmacı kadın peyderpey korumaya alınıyor. İşitme engelliler için açılan kursa 400 başvuru vardı. Son 20 yılda 3 kez boşaltılan bir kent için bu gelişmeyi hiç de küçümsememek gerek. Şair Refik Durbaş güzel söylemiş: Şair, sen kiminle konuşursun?/Mardin yoldaşın değilse...