
Prof. Dr. Pektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede çok sayıda tarihi eserin bulunduğu ve bu yapıların tespit
çalışmalarını yaptıklarını bildirdi.
Kentte 1997 yılından bu yana yüzey araştırma çalışmalarını yürüttüklerini anımsatan Prof. Dr. Pektaş, şöyle konuştu:
"Kazı çalışmalarımızın dışında, 1997 yılından bu yana, Bitlis'te yüzey araştırma çalışmaları yapıyoruz. Bu bölgede 18'inci ve 19'uncu yüzyıla ait çok sayıda tarihi eser var. Kentte Akkoyunlu, Karakoyunlu, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda yapı ve Ermenilerden kalma kiliseler bulunuyor."
Prof. Dr. Pektaş, bu yapıların son durumlarını belgeledikten sonra, Kültür ve Turizm Bakanlığına durumu bildirdiklerini ifade ederek, ayrıca bunları sempozyumlarda bildiri olarak sunduklarını kaydetti.
Yaptıkları tespitlerde halk tarafından farklı amaçla kullanılan yapıların sağlam kaldığına tanık olduklarını dile getiren Prof. Dr. Pektaş, "Örneğin, kiliseler camiye çevrilerek sağlam kalmış. Halk tarafından kullanılmayan ve bakımı yapılmayan yapılar gün geçtikçe yıkılmaya yüz tutmuş. Bunlarla ilgili raporlarımızı da Bakanlığa bildiriyoruz" dedi.
Prof. Dr. Pektaş, Bitlis'in Tatvan, Mutki ve Hizan ilçelerinde de belirlenen bazı yerlerde tarihi eserlerin tespitine yönelik çalışmaların yürütüleceğini bildirdi.
Bitlis'in tarihi eser yönünden çok zengin bir kent olduğuna işaret eden Prof. Dr. Pektaş, "İlde çok sayıda tarihi eser olduğu için, hepsinin restorasyonuna para ayırmak çok güç. Bu önemli bir bütçe istiyor. Bitlis'te yüzey araştırmamızı bilimsel düşüncelerle yürütüyoruz. İlk etapta bunların bilinmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz" dedi.