Zeytinburnu’ndaki kentsel dönüşüm çalışmasının Türkiye’ye örnek olacağını belirten Başkan Topbaş, “İstanbul’un deprem riskini en az zararla göğüsleyebilmesi için, 5 yılda 577 milyon YTL harcayarak şehrin teknik ve bilgi altyapısının güçlendirdik. Depremi önceden belirleyecek sistem üzerinde de çalışıyoruz” dedi.
“Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm Projelerinin Tanıtım Sergisi”nin açılışı İçişleri Bakanı Beşir Atalay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Vali Muammer Güler’in katılımıyla Saraçhane Belediye Sarayı’nda gerçekleştirildi. Serginin açılışının ardından İstanbul’da depreme karşı yürütülen çalışmaları anlatan Başkan Kadir Topbaş, Zeytinburnu Sümer Mahallesi’ndeki binaların İstanbul’un en kötü yapı stoku olduğunu belirterek, “Burada yürütülen kentsel dönüşüm modeli tüm İstanbul’a ve Türkiye’ye örnek teşkil edecek” dedi.
“Depremle birlikte yaşamak bu şehrin bir gerçeğidir. Ancak depremin acılarını yaşamak bir kaderi olamaz. Bunun için İstanbul'un maruz kaldığı kötü şehirleşme tecrübesinin ortaya çıkardığı bozuk yapıyı bertaraf ederek yeni bir İstanbul’u ancak kentsel dönüşüm projeleriyle hayata geçirebiliriz” diyen Kadir Topbaş, Zeytinburnu, Fatih ve Küçükçekmece’deki kentsel dönüşüm projelerinin İstanbul için çok önemli bir başlangıç ifade ettiğini söyledi. Açılışı yapılan “Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm Projeleri” başlıklı sergiyi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm kavramını ve bu konudaki projelerini kamuoyuna daha iyi aktarabilmek amacıyla gerçekleştirdiklerini anlatan Başkan Topbaş, “Bu sergide Zeytinburnu, Fatih ve Küçükçekmece ilçelerinin yeni haliyle tanışmış olacaksınız. Kentsel Dönüşüm uygulaması yapılan bölgelerin paftaları, deprem analiz haritaları, üç boyutlu maket ve tasarımlı görsel anlatımları ile bu sergi projelerimizi bütün detaylarıyla ortaya koyuyor” diye konuştu.
İstanbul’daki binaların yüzde 57’si imara aykırı!...
Konuşmasında İstanbul’daki 1 milyon 194 bin 643 binanın çoğunun imara aykırı ve kaçak yapılardan oluştuğuna dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Şehrimizdeki yapıların yüzde 57’si yasal ve teknik prosedürleri yerine getirilmemiş ruhsatsız yapılar. Kartal’da, Maltepe’de, Zeytinburnu’nda, Küçükçekmece’de, Fatih’te başlattığımız kentsel dönüşüm projelerimizle bu yılların ihmalini, birikmiş sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. En riskli binalar Zeytinburnu Sümer Mahallesi'nde bulunuyor. Orada geliştirdiğimiz kentsel dönüşüm modelinden vatandaşlarımız son derece memnun. Hatta yeni inşaat yapanlar bile bu inşaatlarından vazgeçip bu projemize katılıyorlar.”
577 milyon YTL’lik deprem yatırımı…
İstanbul'un bu riski en az zararla göğüsleyebilmesi için şehrin gerek teknik gerekse bilgi altyapısını ve özellikle afetlere karşı güçlendirmek amacıyla beş yıldır yürütülen çalışmaların toplam 577 milyon YTL olduğunu vurgulayan Başkan Kadir Topbaş, “AKOM, mikrobölgeleme harita çalışmaları, kentsel dönüşüm etüt projeleri, itfaiye araç alımları ve güçlendirme çalışmalarının maliyetlerini topladığımızda beş yıllık deprem yatırımı 577 milyon YTL oluyor. Elbette bu rakamın içinde KİPTAŞ ve TOKİ’nin konut projeleri sözünü ettiğimiz Zeytinburnu Kentsel Dönüşüm Projesi’nin uygulama maliyeti yok” şeklinde konuştu.
Olası depreme karşı afet yönetimi de hazır…
İstanbul’da olası bir depreme karşı tüm hazırlıkları içeren ‘Deprem Master Planı’nın yapıldığını vurgulayan Başkan Topbaş, tüm risk haritalarının yanı sıra afet anında 100 bin kişiye hizmet verecek lojistik destek merkezinin kurulduğunu ve afet koordinasyon merkezinin her afete karşı araç kapasitesinin arttırıldığını kaydetti.
Depremi önceden belirleyecek sistem üzerinde çalışılıyor…
İstanbul'un deprem aktivitesini izlemek amacıyla Kandilli Rasathanesi işbirliğinde toplam 18 deprem izleme istasyonu ile çalışmaların devam ettiğini söyleyen Başkan Başkan Topbaş, şunları kaydetti; “TÜBİTAK işbirliği ile Marmara Bölgesi’nde bulunan mevcut fay güzergâhları üzerine yerleştirilen 16 adet hidrolik istasyonda, kaynak sularının fiziksel ve kimyasal değişimi ile birlikte radon gazı değişimi günlük bazda izleniyor ve olası depremlerle ilişkisi saptanmaya çalışılıyor. Öte yandan, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Almanya Potsdam-GFZ Enstitüsü işbirliğinde önemli bir projeyi daha uygulamaya alacağız. Uzaktan algılama yöntemleri ile hasar görebilirlik analizi, ekonomik kayıpların incelenmesi ve Marmara Denizi içersinde OBS (Deniz dibi Sismografları) yerleştirilmesine yönelik çalışmalar ise devam ediyor.”