Haberler

Volkanik Patlamayı Kısa Süreliğine Unutun İzlanda Mimarlığı'na Yakından Bakın

Tarih: 22 Nisan 2010 Kaynak: Blue Lagoon, Building Design, Iceland Worldwide, İzlanda Mimarlık Rehberi, Nordic Adventure Travel, Planetware, Wikipedia Çeviren: Ayşegül Güney Derleyen: Pınar Seyrek
Atlas Okyanusu'nun kuzeyindeki bir ada ülkesi olan İzlanda 2008'deki ekonomik krizden sonra, meydana gelen volkanik patlama yüzünden yeniden gündemde. Volkanik bir ada üzerinde kurulu olan İzlanda'daki 200 senedir suskun olan dağ yeniden patlayınca Avrupa'da havayolu taşımacılığı durma noktasına geldi. Şu günlerde uçak seferleri yeniden başlasa da kül bulutunun etkisinin 6 ay süreceği söyleniyor.

2008 yılında Avrupa'nın kuzeyindeki bu küçük ülkedeki mimarlık ile ilgili bir haber hazırlamıştık. Haberi güncelleyerek yeniden yayınlıyoruz.



Reykjavik’in, İzlanda’daki ilk yerleşim yeri olarak MS 870 civarında İskandinavyalı Ingólfur Arnarson tarafından kurulduğu sanılıyor. Söylenene göre Arnarson, geleneksel Viking yöntemleriyle, denizden İzlanda kıyılarını gördüğü anda dikmeleri denize atarak, yerleşilecek yeri bu dikmelerin kıyı vurduğu yerde kurmuş. Dikmeleri bulmaları 3 yıl sürmüş. Yeni yerleşimin adını, yerden çıkan, denizden görünen buhar bulutlarından esinlenerek “dumanlı körfez” anlamına gelen “Reykjavik” koymuş.

İzlanda’nın güneybatısında yer alan Reykjavik bundan sonra 16 yy’da bir ticaret merkezi olana kadar fazla bir gelişme göstermedi. 1786’da bağımsız bir kent olduğunda nüfusu 170’ti. 1900-50 yılları arasında ise nüfus 6.000’den 55.000’e yükseldi. Bugün halen ülkenin en büyük yerleşim yeri olan Reykjavik çevresindeki köylerle birlikte hesaplandığında ülkede yaşayan yaklaşık 300.000 nüfüsun üçte ikisini barındırıyor. Aynı zamanda başkent olan şehir merkezindeki nüfus ise 119.000.

Oldukça küçük fakat yoğun bir yerleşme sayılabilecek olan Reykjavik, Kuzey Kutup Dairesi’nin hemen altında olmakla birlikte aynı yükseklikteki diğer yerlere nazaran daha ılıman bir iklime sahip. Çoğumuzun zannettiğinin aksine şehirdeki sıcaklıklar kışın ortama 0°C ile New York’un çok da altında değil. Bunun nedeni, Reykjavik kıyı bölgesini kışın etkisi altına alan Golf Stream. Yazları ise 10-15°C arasında, yani oldukça serin geçiyor.

Dünyada refah seviyesi en yüksek ülkelerden biri sayılan İzlanda’nın başkenti bu statüye yakışacak derecede nezih ve düzenli. Pırıl pırıl bir güneş altında şehrin özellikle denizden görünüşü etkileyici. Yakından bakıldığında ise bu etkinin sadece görünürde olmadığı, yollardan ısıtmaya, şehir ölçeğinde tüm altyapı elemanlarının lüks denebilecek bir verimlilikle çalıştığı fark ediliyor.

İzlanda, kişi başına düşen araç sayısı dünyada en yüksek ülkelerden biri olmasına rağmen Reykjavik’te trafik ve park sorunu yaşanmıyor. Toplu taşıma sadece otobüslerle yapılıyor ve pek popüler değil. İzlanda'da kıyı boyunca dizilmiş olan yerleşim yerleri tek bir otoyol ile birbirine bağlanmış. Route 1 adını almış olan bu yolun toplam uzunluğu 1339 km. Şehir içinde tüm otopark alanları, merdivenler ve kaldırımlar kışın buzlanmaya karşı alttan ısıtılıyor. Bu sistem için gerekli olan, büyük miktarda sıcak su. İzlanda’nın en bilinen özelliklerinden biri olan doğal sıcak su kaynaklarından şu şekilde temin ediliyor: Bir lav yatağının yakınında 240°C kadar ısınan deniz suyu ve buhar yer yüzüne çekiliyor, türbinlerden geçirilerek elektrik üretilmesinde kullanılıyor. Daha sonra ısı eşanjöründen geçerek belediye tarafından yukarıda belirtilen yerlerin yanında ev ve iş yerlerinin ısıtılmasında da kullanılacak suyun ısıtılması için enerji kaynağı görevi görüyor. Eşanjör sayesinde şehir ısıtmasına karışmayan doğal sıcak su, sağlık ve eğlence kullanımı için Mavi Göl’e pompalanıyor. Reykjavik denince akla ilk gelen dumanlı mavilik görüntülerinin kaynağı olan Mavi Göl, dünyadaki en popüler 50 turistik yerlerden biri. Jeotermal kaynaklar, İzlanda’da kullanılan enerjinin %70’inin yenilenebilir enerji olmasını sağlıyor. Dünya’daki en “yeşil” kentler arasında yer alan Reykjavik’te yine de karbondioksit emisyonu, yüksek motorlu araç kullanım oranı nedeniyle oldukça yüksek.

Mavi Göl ve benzeri oluşumlar ile volkanik yer yapısı, İzlanda’ya düzenlenen turistik gezilerin bu doğal güzelliklere yönelik olmasına neden olmuşsa da mimari anlamda da görülmeye değer yerler var. 2000 yılında Reykjavik’in Avrupa Kültür Başkenti olması şerefine aynı yıl yayınlanan İzlanda Mimarlık Rehberi’ne göre adada, günümüzün İzlandalı mimarlarına da ilham kaynağı olan pek çok farklı kültüre ait mimari ürün bulunuyor. Buna göre kökleri Vikingler’e dayanan çimenlik çiftlik evi, romantik İsveç şalet stilinde inşa edilmiş paslı demir kaplamalı ahşap evler, vakur taş binalar, klasik mizaçlı klasik binalar, progresif fonksiyonalist binalar, 20 yy Modernizmi çeşitlemeleri ve daha bir çok başka örnekten bahsetmek mümkün.

Perlan (Pearl Gözlemevi)
Perlan, gümüşi cam kubbeleriyle Reykjavik’in en dikkat çeken yapısı. İçinde rasathane, restoran, konferans merkezi ve ziyaretçiler için eğlence merkezi bulunan çok fonksiyonlu bir yapı. Manzara sağlayan döner restoran, her biri içinde 80 °C’lik 4.000 litre jeotermal su bulunduran 4 devasa tankın üzerine oturtulmuş. Bina, metal çervelerden iletilerek altındaki ısı kaynağından ısıtılıyor.


Kaynak: Planetware

Hallgrimskirkja (Hallgrimur Kilisesi)
Hallgrimur Kilisesi, Reykjavik’teki bütün diğer binaların üstünde yükselen 73 m uzunluğundaki görkemli çan kulesiyle İzlanda’nın başkentindeki en önemli yapılardan biri. 1.200 kişilik oturma kapasitesiyle ülkenin en büyük kilisesi. İzlanda’daki bir çok binadan daha fazla tadilat geçirdi ve bu da bazı önemli tartışmalara neden oldu. Kilisenin, Skolavorduholt tepesinde, Reykjavik merkezine tepeden bakar bir şekilde konumlanmasının nedeni, bu yüzyılın başlarında hızla gelişen doğu bölgesine yetecek bir kiliseye ihtiyaç duymalarıydı.

Hallgrims Kilisesi 1937’de yerli mimar Gudjon Samuelsson (1887-1950) tarafından tasarlandı. Mimar, ayrıca ülkedeki bir çok başka binaya da imzasını attı. Bunların en tanınmışları; üniversite binası, Ulusal Tiyatro, Reykjavik’teki Roman Katolik Katedrali ve Akureyri Kilisesi.

Mimarın amacı, diğer İskandinav ülkelerindeki meslektaşları gibi ulusal bir stil oluşturmaktı. Bunun için İzlanda doğasında bulunan, çoğunlukla bazalt formasyonlarının önemli bir yere sahip olduğu mitifler ve malzemeler kullandı. Hallgrims Kilisesi, İzlanda’nın büyük kısmını oluşturan sarp dağlar ve buzulları anımsatan mimarisiyle, Samuelsson’un en son ve en başarılı tasarımı sayılıyor. Yapıldığı zaman özellikle büyüklüğü ve çan kulesi kaçınılmaz tartışmalar doğurdu. Bununla beraber bir çok insan projeyi onayladı ve kilisenin tasarımı değişmedi. Çan kulesi Reykjavik’in en tanınmış ve en bilinen yapılarından biri ve ziyaretçiler için tartışmasız bir simge. Deniz seviyesinin 83 m yukarısındaki platformdan ise başkent ve çevresinin manzarası muhteşem.

Hallgrimskirkja, İzlanda’nın en sevilen ilahi yazarlarından Hallgrimur Petursson’a adandı.


Kaynak: Parabola.me.uk

Stykkisholmur Kilisesi



İzlanda'nın batısındaki
Stykkisholmur şehrindeki bu küçük kilise 1980 yılında inşa edildi. Betondan inşa edilen bu kilise 300 kişilik, denizden ve karadan oldukça belirgin bir görüntüye sahip.

Hofdi Evi
Hofdi Evi’nin temeli 19. yy sonları, 20. yy başlarında Fransız balıkçıların İzlanda kıyılarına sık sık gitmelerine dayanır. Fransa hükümeti balıkçılara yardımcı olması için Reykjavik’e bir konsolos (Brilluin) gönderdi. Oturması için bir arsa tedarik edildi ve Norveç’ten bir ev getirtildi. Bu ev, İzlanda’da 20. yy’ın başlarında yapılan ahşap evlerin ve muhtemelen en güzellerinden biriydi. İç kapının üstünde hala orjinalinden kalma French Republic (Fransa Cumhuriyeti) kısaltması RF harfleri, konsolosun adı ve yapıldığı tarih bulunuyor.

Evde, Romalı memurların kamçılama ve baş kesme gücünü gösteren değnekler bulunuyor. Fransız devrimi zamanında giyilen Jakoben üniformasının bir parçası olan “bonnet rouge” da evin kapısının çerçevesini süslüyor. O zamanlar bu ev şehrin en büyük villalarından biriydi ve herkes tarafından çok beğeniliyordu. Brilluin eve sığmayınca 1. Dünya Savaşı’nın başında ülkeyi terk etti ve ev satıldı. Birkaç kez el değiştirdikten sonra İngiliz Elçiliği’ne geçti ve 1951’e kadar onlarda kaldı. Bir hayalet hikayesi sebebiyle son elçi tarafından terk edildikten sonra uzun yıllar boş kaldı, sonunda Belediye’nin eline geçti ve ihmaller sonucu metruk duruma geldi. Belediye mimarı evi gizlice restore ettirdi ve belediye başkanına gösterdi. Belediye başkanının sonuçtan memnun olmasıyla ev resmi davetler ve toplantılar için kullanılmaya başlandı. Soğuk savaşın sonunu getiren Kasım 1986’daki Gorbaçov ve Reagan buluşması gibi bir çok önemli olaya ev sahipliği yaptı.


Kaynak: Flickr

Mavi Göl Kliniği
VA mimarlık tarafından tasarlanan Mavi Göl Kliniği 2006 yılında İskandinav Aydınlatma Ödülü kazandı. İlk kez İzlanda’da bir binaya verilen ödül raporuna göre binanın aydınlatması, mimarisi ile mükemmel bir uyum içinde sıcak ve hoş bir hava yaratmış. Dış aydınlatma, merkezi çevreleyen lav duvarına karşı özenle yerleştirilmiş, içeriden dışardaki havuzlara kırılgan mimari ve mekansal geçişler aydınlatma ile pekiştirilmiş. Aydınlatma tasarımı mimar ve işveren ile iyi bir işbirliği çerçevesinde yapılmış.



Norveg Kültür Merkezi
Çeşitli yerel ödüllerin yanında 2005 Avrupa Birliği Mies van der Rohe Ödülleri’ne aday olan Norveg Kültür Merkezi Haziran 2004’te açıldı. Bina konsepti oluşturulurken geçmiş ile geleceği mimari bağlamda birleştirmek amaçlanmış. Bunun için tasarımcı Gudmundur Jonsson, modern zamanların bir sembolü olarak bir gemiye yaslanan eski bir gemiye ait yelkenler düşünmüş.



Akureyri Üniversitesi
Rekyjavik’ten en büyük yerleşim yeri olan Akureyri’deki eski üniversite yapılarına ek olarak tasarlanan yapıda ağırlık, eski ve yeni binalarda ortak olabilecek, devamlı ve tutarlı bir stil oluşturulmasına verilmiş. Tekil birimler, cam bir koridor ile birbirine bağlanarak bir bütün oluşması sağlanmış. Açık alanlardaki yeşil kullanımı bina dışındaki doğal yer yapısıyla karşıtlık yaratması için düzenlenmiş. Yakındaki konut bölgesinden kıvrılarak üniversite meydanına uzanan yaya yolu üniversite ile kent arasındaki açık ilişkiyi anlatıyor. Binanın tasarımı Gláma-Kím Mimarlık'a ait.



Stykkishólmur’de Yazlık Konut
Yine Gláma-Kím Mimarlık tarafından tasarlanan bina iki hacimden meydana geliyor. Kızıl sedir ağacı kaplı ilk hacim içinde giriş, mutfak, yemek mekanları bulunuyor. Oluklu alüminyum panellerle kaplı ikinci hacimde ise yatak odaları, banyo gibi daha özel kullanım mekanları var. Ahşap bir veranda bu iki hacmi birbirine bağlıyor. Malzeme seçimi ve detay gelişimi, binanın içinde bulunduğu bozulmamış doğa ile karşıtlık yaratan, ekonomik olmak üzere kaliteli kesin ve kati bir ifade için üretilmiş.
Bina, kışın iki parça halinde prefabrike olarak imal edilmiş, yazın yerinde monte edilmiş.



Yeni Opera
Danimarkalı mimar Arkitema ve İzlandalı inşaat firması Arkthing, Reykjavik’te yapılacak olan yeni Opera binası için açılan uluslararası yarışmada rakipleri İzlanda’dan Alark ve New York’tan David Crossfield’ı geride bırakarak birinciliği elde ettiler. Yerel yönetim Kopavogur konseyi tarafından açılan yarışma sonucunda bir landmark olacak, 8.000 m2’lik yeni bir opera binası elde edilmesi amaçlanmış. Bu yeni tasarımda, geniş bir alt kütle üzerinde mitilojik Elfler’in evine gönderme yapan kristal üst kat bulunuyor. İzlanda’nın geleneksel inaçlarına göre Elfler, operanın yakınındaki arazide, Borgaholt tepesini civarında yaşıyorlar. Operanın şeffaf üst katında, 820 seyirci kapasiteli konser salonu bulunuyor. Cephesi, gün içinde renk ve aydınlığı değişen bir LED ekrandan oluşuyor. Arkitema’nın mimarlarından Hallgrimur Thor Sigurdsson “Opera gibi heyecan verici ve prestijli bir proje yapmak çok sık ele geçen bir fırsat değil,” diyor.


Kaynak: Building Design

İzlanda-Reykavik Eski Liman ve Kent Merkezinin Yeniden Tasarımı, Uluslararası Fikir Yarışması



Erdem Mimarlar
Reykavi'in eski limanı Örfirisey'in yeniden düzenlenmesi için açılan yarışmada birincilik ödülü kazandılar. İmaj Galerisi
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.