Midilli'de çürümeye terk edilen ve kurtarılmayı bekleyen iki cami için Ankara harekete geçti. Güzel... Ancak, bürokrasinin ağırlığını biliyoruz. Hele hele işin içine Yunanistan Dışişleri filan girerse, çözümü basit görünen konu, daha da karmaşık hale dönüşebilir.

O duruma düşmemek için bir yol var aslında. Devletten önce sivil toplum örgütlerinin devreye girmesi.. Zaten, Yunanlılar da el altından bu öneriyi dile getiriyorlar. Diyorlar ki, burayı bir Yunan vatandaşına satın aldırın, sonra da onun üzerinden istediğiniz gibi yenileme çalışmalarını yaptırın. Bu konuda, Midilli Valisi de her türlü yardımı sağlayacağını ve desteği vereceğini söylüyor.

Midilli ile ilişkisi olan (örneğin Ayvalık, Balıkesir gibi, hatta İzmir bile olabilir) ticaret odaları, mimarlar odaları ya da başka örgütler aslında bu girişimde rahatlıkla bulunabilirler. Hem bizim yetkililerle, hem de Midillili yöneticilerle görüşüp, en kestirme yoldan çözümü yakalayabilirler. Oradaki dostlarını arayıp, hızla sonuca varabilirler. Bu yaklaşım, emin olun ki Ankara-Atina bağlantısından çok daha etkili, çok daha süratli işler ve amaca da ulaşır. Gönüllü kurumlara biz de yardımcı olmaya hazırız. Onları ilgililerle görüştürür, Ankara ile işbirliğini sağlarız. Yeter ki, ciddiyetle adım atan çıksın.