Haberler

Dünya Fannie (fani), Freddie'nin kabusu ani

Tarih: 22 Eylül 2008 Kaynak: Milliyet Yazan: Fehim Genç
Kapitalizmin temel felsefesi neydi? Bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler. Bu aynı zamanda şu demekti; yapamayan da batsın! İşler yolunda giderken herkes bu felsefeyi savunuyordu. Ne zaman ki mortgage krizi kapitalizmin tekerine taş koydu, o güne kadar ekonomiye devlet müdahalesini kesinlikle kabul etmeyenler birdenbire, "Aman, devlet bu bankaları kurtarsın, yoksa temelli batarız" diye çırpınmaya başladılar.

Kimse kapitalizmin paradan para kazanma hırsını sorgulamadı. Kimse, "Kapitalizm böyle bir şey, batan batar" diyemedi. Sam Amca pamuk elini cebine attı ve "Ben namuslu bir vatandaşım, vergimi veriyorum" diyen Amerikalılardan topladığı parayı iflas eden şirketlerin kasasına koydu.

Vatandaş batarsa batsın
Dünyanın en büyük mortgage şirketleri Fannie Mae ve Freddie Mac, diğerlerini de paçalarından tutup batağa çekmesin diye kurtarılırken, ev hayali peşindeki yüzbinlerce sade Amerikalı, haciz memurlarının pençesine terkedildi. Ödeme gücü olmadığı halde başını sokacak bir yuva peşinde koşan Amerikalılar, mortgage şirketlerinin göz boyayan reklamlarına kanarak kredi kullanmışlardı.

O günlerde mortgage şirketleri, "Konut fiyatları yükseliyor ve yükselmeye devam edecek. Siz mortgage kredinizi ödeyemez hale gelseniz bile eviniz o güne kadar prim yapar, o primli fiyatla evinizi sattığınızda kredi borcunuzu kapatır, kalanını da cep harçlığını yaparsınız" kabilinden reklamlar yapıyordu.

Sonsuza kadar prim olmaz
Ama her çıkışın bir inişi var. Evlerin sonsuza kadar, en azından kredi borcu bitene kadar prim yapmasını beklemek bir hayaldi. Sadece güzel bir hayal. İnsanlar ne yazık ki hayatları boyunca kazandıkları serveti akıttıkları yerlerde bile böyle hayalperest olabiliyorlar ne zayıkki...

Bir süre sonra, taksitlerini ödeyemeyenlerin sayısı arttıkça, haczedilip yeniden satışa çıkarılan konut sayısı milyonlarca adete ulaştı. Hiçbir Amerikalı da haczedilen evini satıp, mortgage kredisini kapatamadı. Her biri binlerce dolarlık borcun altında kaldı. Evlerinden oldukları yetmezmiş gibi aile saadetleri sarsıldı. Çoluk çocuğun morali sıfırlandı. Dev gibi şirketleri kurtarmak için seferber olan Sam Amca, sade Amerikalıyı kurtarmak için kılını kıpırdatmadı.

Türkiye'de emlak primi peşinde koşan vatandaşın, Amerika'daki mortgage krizinden alacağı çok ders var.

Beşiktaşlılar Fulya'daki fazla katların peşinde
Beşiktaş'ın Fulya'daki arazisi üzerinde 34 katlı iki gökdelen inşa eden Aşçıoğlu İnşaat ile Beşiktaş kulübünün bazı yöneticilerinin arası bugünlerde biraz limoniymiş. Beşiktaş yönetiminde yer alan bazı kişiler, Aşçıoğlu'nun Süleyman Seba tesisleri içinde yer alan Selenium Twins adlı sitede yer alan 34'er katlı iki gökdelende, şirketin kulüple yaptığı anlaşmanın haricinde fazladan 6'şar kat çıktığını dillendiriyorlarmış. Hatta bu isimler salı günü yapılan toplantıda bu konuyu gündeme getirmişler. Bu yöneticiler, iki gökdelende yer alan 12 katın yüzde 67'sinin kulübe ait olduğunu dile getirmişler. Yönetimin öteki kanadıysa bu katlarda kulübün hiçbir hakkı olmadığını ifade edince ortam iyice gerilmiş.

İşin ilginç tarafıysa, bütün bu tartışmaların yaşandığı günün akşamı, Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu tarafından Beşiktaş'taki Four Seasons otelinde verilen iftar yemeğinde Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in katılmasıymış.

Aşçıoğlu İnşaat tarafından Fulya'da inşa edilen ve bugünlerde kapılarını açmaya hazırlanan Selenium Twins, 240 daireli iki gökdelen, 20 katlı ofis binası, 14 katlı hastane, 16 bin metrekarelik süpermarketten oluşuyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.