Mimarlar odası Ankara Şubesi’nin 2003 yılından beri her yıl düzenlediği Mimarlık şenliği ‘Kentli Hakları’ sergisinin açılmasıyla dün başladı.

Dünya Konut Günü olarak kabul edilen 6 Ekim’den başlayarak, Ankara’nın başkent ilan edildiği 13 Ekim tarihine kadar sürecek olan şenlikte, çeşitli panel, söyleşi, sergi ve film gösterimleri gerçekleştirilecek.

Gazetemizin de basın sponsorluğunu yaptığı şenliğin bu yılki teması yerel yönetim seçimlerine yönelik olarak ‘Yerel Yönetimler ve Kentli Hakları’ olarak belirlendi. Ana amacı mimarlığı toplumla buluşturmak olan şenlikte bu yıl yapılacak etkinliklerle konut sorunundan, kentsel dönüşüm uygulamalarına, yerel yönetimlerin kente ve kentliye bakışından, kenti algılayışlarına kadar toplumun beklenti, talep ve ihtiyaçlarının ilgili yerlere duyurulması planlanıyor.

Şenlik kapsamında ‘Kendi Hakkım, Kentli Hakkım’ başlığı altında yapılacak etkinlikler süresince aynı adı taşıyan bir de dergi ücretsiz olarak halka dağıtılırken ayrıca Avrupa Kentli Hakları Bildirgesi Ankara’nın sokaklarında sergilenecek.

Nasıl bir kent nasıl bir yaşam
MO Ankara Şube Yönetimi, şenliğin açılışı nedeniyle dün basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Nimet Özgönül, şenlikle “Kenti bir lades oyunu gibi gören ve kentlileri her türlü aldatmacayla aldatmaya çalışan belediye başkanlarına” kentlilerin de haklarının olduğu hatırlatmayı amaçladıklarını belirterek, 2009 yılında yapılacak yerel seçimler öncesi ‘Nasıl bir kent?’ ve ‘Nasıl bir yaşam?’ sorularına toplumun çeşitli kesimleriyle birlikte yanıt aranacağını vurguladı.

“Bu kentte yaşamanın sorumluluğunu, kentte yaşayanların beklentilerini, düşlerini, anılarını mimarlığı toplumla buluşturmanın bir aracı olarak görüyor ve bu konularda farkındalık geliştirmeyi hedefliyoruz” diyen Özgönül, şenlik süresince yapılacak etkinliklerle 2009 yılında düzenlenecek olan Mimarlığın Sosyal Forumu’na hazırlık işlevi de göreceğini ifade etti.

‘Yerel yönetimlerin alternatifi var’
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, meslek örgütlerinin yoğun tepkisini çeken Kızılırmak Suyu Projesi ile ilgili hazırlattığı “Suyun alternatifi yok” yazılı afişlerine tepki göstererek “Evet, suyun alternatifi yok ama yerel yönetimlerin alternatifi var” sözleriyle yanıt veren Özgönül sözlerini şöyle sürdürdü “Şenlik kaldırımlarda park etmiş arabaların ortasında yürümeye, trafik kazası geçirme riskinin yüksek olduğu kent merkezlerine, egzoz dumanlarının ortasında yaşamaya, yeşil alanlar yerine alışveriş merkezlerine tıkılmaya, kültürel, sosyal mekanlarının birer birer yok olmasına alıştığımız bir kentte kanıksadığımız yanlışları gün yüzüne çıkartmayı hedefliyor.”