İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Kadir Topbaş, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Geri Kazanım Tesisi’nin açılış töreni ne katıldı. Yılda 2,5 milyon ton inşaat atığı olan İstanbul’a bu atıkların çevreye zararını önlemek ve bu atıkları geriye dönüştürüp ekonomiye katkı sağlamak amacıyla İSTAÇ tarafından Tuzla Aydınlı’da geri dönüşüm tesisi kuruldu. Tesisin açılış törenine İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden, Tuzla Belediye Başkanı Mehmet Demirci, İSTAÇ Genel Müdürü Osman Akgül, İSKİ Genel Müdürü Mevlit Vural, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi İsmail Erdem ile çok sayıda davetli katıldı.
Gelişen teknoloji ve küreselleşmeyle beraber kentlerden şehre olan göçün daha da arttığını söyleyen Kadir Topbaş, bu göçlerin altında yatan sebebin daha iyi imkanlara sahip olma isteği olduğunu söyledi. Bu hızlı şehirleşmenin dünya ile birlikte İstanbul’un da önemli bir problemi olduğunun altını çizen kadir Topbaş, bu hızlı kentleşmenin beraberinde tüketimi ve tüketimle beraber de çevre kirliliğini getirdiğini söyledi.
Çevre kirliliğinde önemli bir paya sahip olan ambalaj ve kutuların yıllardır köylerde süre gelen saklama yöntemlerini bile değiştirdiği söyleyen Kadir Topbaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçmişte köylerde paketlenmiş hiçbir şey yoktu. İnsanlar yiyeceklerini ambarlarda saklar ya da kendi geliştirdikleri yöntemlerle yiyeceklerini saklarlardı. Şimdi ise modern ambalaj ve saklama yöntemlerini kullanıyorlar. Bu yöntem eskiden çevre kirliliği olmayan köylerimize çevre kirliliğini de soktu. En tenha köylerde bile yol kenarlarında yiyecek ambalajlarını görmek mümkün. Köylerimizde bile böyleyken sizler kentlerin nasıl olduğunu düşünün. Ve helle hele İstanbul’u bir düşünün.”
“Bizler çocuklarımıza daha iyi bir dünya bırakmakla yükümlüyüz.”
Çevre kirliliğini önleme konusunda gencinden yaşlısına her bireye görev düştüğünü söyleyen Topbaş; " 'Bir ben miyim?' demeden yöneticiler ve İstanbullular olarak bizler çevre kirliliği konusunda son derece duyarlı olmalıyız. Kentler ve İstanbul bizim babalarımızdan emanet aldığımız gibi değiller. Dünyayı daha farklı bir boyuta getirdik maalesef. Bizler çocuklarımıza daha iyisini bırakmakla görevliyiz.” dedi.
İstanbul’da günde 14 bin ton çöp çıktığını söyleyen Kadir Topbaş, bu çöpleri gelişigüzel bir yere dökmenin çevreye verilecek en büyük zararlardan biri olduğunu söyledi. Geçmiş dönemlerde bu gelişigüzelliğin çevreye ve İstanbulluya verdiği zararı hatırlatan Topbaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Büyükşehir Belediyesi olarak ve çevre belediyelerimiz çevre konusunda büyük hassasiyet gösterdiğimizi bilmenizi isterim. İstanbul’da günde 14 bin ton çöp çıkıyor. Bu miktar yıllık ya da aylık değil. Her gün çıkan çöp miktarı. Anadolu’da ya da bazı illerimizde boş bir vadi bulunur çöpler buralara kamyon yada traktörlerle dökülür. Buna Vahşi depolama deniyor. Bizim öyle bir durumumuz yok. Öyle bir durumumuz olsa bile yapamayız. Biz insana ve çevreye karşı duyarlıyız. Eski dönemlerde hatırlarsınız. Onlarda vahşi Depolama yaptılar. Ümraniye çöplüğünün patlaması sonucu tam 39 insanımızı kaybettik. Neden kaybettik peki? İleriyi göremeyen yöneticiler yüzünde. Oraya dökülen çöplerin bir gün patlayacağını hesap edemediler. Orada oluşan metan gazının bir gün patlayabileceğini düşünemediler. Oraya atılan atıkların insanların hayatına zarar vereceğini düşünmediler.”
İstanbul’da toplanan çöplerin değerlendirerek hem çevre kirliliğini önlediklerini hem de ekonomiye katkı sağladıklarını söyleyen Kadir Topbaş şöyle devam etti: “Dünya değişti. Artık bir pet bardağını bile geri nasıl kazanırımın hesabını yapıyorlar. Yapmaz zorundalar çünkü. Bir bardağın toprağa karışması 100 yılları buluyor. Belki daha da fazla. Artık bizde dünyadaki gibi katı atık denetimleri ve bunu değerlendiren tesisler kurduk. Dünya bunu görüyor ve takdir ediyor. Organik maddelerden aldıklarımızdan gübre, diğer atık maddelerden de çimento fabrikalarında yakıt yapıyoruz. Tıbbı atıkları yakıyoruz. Yaktığımız atıklardan çıkan gazı da değerlendiriyoruz ve elektrik elde ediyoruz. Görüyorsunuz ki, çöp olarak yıllardır doğaya atılıp zarar veren bu maddeleri biz geri döndürerek hem ekonomiye kazanç sağlıyoruz hem de çevre kirliliğini önlüyoruz.”
“İstanbul’da yılda 2,5 milyon ton inşaat atığı çıkıyor.”
Kentleşmeyle beraber İstanbul’da her geçen gün inşaat sektörünün hızla büyüdüğünü söyleyen Kadir Topbaş, 185 metre kare ev yapıldığında bile 3,5 ton atık çıktığını belirtti. Daha büyük inşaatlardan haliyle daha çok atık çıktığını söyleyen Topbaş şöyle devam etti: “Eğer geri dönüşüm merkeziniz yoksa bu atık yığınlarında dağlar oluşur. Adım atılacak yerler kalmaz zamanla. Atmış olsanız bile bu atıkların içinde yer alan çimento, boya ve demir pasları zamanla içtiğimiz sulara karışacak. Hem çevre sağlığını hem de insan sağlığını etkileyecek. Bu inşaat atıklarının böyle yerlere dökülmeden kontrollü bir şekilde bertaraf edilmesi gerekiyor. Gelişmiş ülkeler buna 30 yıl önce başlamış. Bu atıklarını bertaraf edip geri kazanmak adına 30 yıl önce çalışmalara başlamış ve şu anda tam randımanlı olarak bu yöntemi kullanıyorlar. Bizler bu dönemde başladık. Eski yönetimlerin bu atıkları ne yaptıklarını konuşmamın başında nasıl kullandıklarını anlattım. İnşat atıklarımızın bir ekonomik değeri var. Bizim burada kurduğumuz tesisle bu değersiz gibi görünen atıkları değerlendirip hem ekonomimize hem de çevremize fayda sağlayacağız. Şuanda 100’de 30 çalışma kapasitesinde. Ama hedefimiz 100’de 70. İstanbul’da yılda 2,5 milyon ton inşaat atığı çıktığı düşünülürse bu tesisimizin ne kadarda faydalı bir işe yarayacağını sizler düşünün. Bu tesis medeniyet adına İstanbul adına önemli bir adım. Önemli bir proje. Bu tesisimiz eminim ki diğer ülkemizde ki belediyeler tarafından örnek alınacak projelerden biri.”
Konuşmaların ardından Başkan Kadir Topbaş, Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden, Tuzla Belediye Başkanı Mehmet Demirci, İSTAÇ Genel Müdürü Osman Akgül, İSKİ Genel Müdürü Mevlit Vural, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi İsmail Erdem ve diğer konuklarla sahnede kurdele kesildi. Gelen konuklara verilen mini kokteylin ardından Kadir Topbaş basın mensuplarını inşaat atığı arıtma tesisinde gezdirerek tesisin işleyişi hakkında bilgi verdi.