Haberler

Çöpteki kaynak

Tarih: 3 Kasım 2008 Kaynak: NTVMSNBC
Uzmanlar, bir kişinin günde ortalama 1,5 kilogram çöp çıkardığı Türkiye'de ürün ambalajlarının depozito karşılığı markete teslim edilmesiyle mevcut atıkların yarıdan fazlasının ekonomiye kazandırılabileceğini söylüyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül,atığın doğru ve kapsamına göre ayrılarak biriktirilmesinin önemini vurguladı.Küçükgül, İzmir dahil çoğu belediyenin, bu sorunu çözemediği için atıkları karışık olarak gömme yoluna gittiğini, bunun atığın bertarafı için çözüm olmadığını söyledi.Karışık toplamanın atıkların kirlenmesine yol açtığını belirten Küçükgül, ''Yemek yaparken nasıl bir titizlik içindeysek evimizdeki çöp tenekesini de aynı titizlikle hazırlamamız gerekir. Nereye gittiğini, akıbetini sorgulamamız gerekir'' dedi.

Geri Kazanımın Önemi
Enver Yaser Küçükgül, atıklar arasında geri kazanabilecek maddelerin de bulunduğunu kaydederek, ayrı toplamanın bilinç, masraf, yeniden organizasyon demek olduğunu bildirdi.Küçükgül, ''O nedenle bizim ülkemizde bu işleme birkaç pilot bölge dışında başlanmamıştır. Kanunen 1993'ten beri bu işlemi yapmamız gerekiyor. Bunların içerisinde en önemli kısım, ambalajlanarak satışa sunulan bir malzeme ambalajının geriye kazanılması kuralıdır'' diye konuştu.Bugün Avrupa'nın pek çok ülkesinde ve ABD'de marketten alışveriş yapıldığında ambalaj malzemesinin ayrı toplayıp markete götürülme zorunluluğu bulunduğunu, marketin bu atıkları depozitoyla alıp bertaraf merkezlerine götürdüğünü ifade eden Küçükgül, şunları söyledi:''Bu şekilde, şu anda ülkemizde mevcut atıkların, geri kazanabilecek atıkların yarıdan fazlası ekonomiye kazandırılabilir. Bu gelirle de kaynakta ayrı toplama ve geri kazanma sistemleri kurulabilir. İlk yatırım 2-3 yıl biraz maliyetli gibi görünebilir ama aslında sistem kendisini kısa sürede amorti edecektir.''

İzmir'deki Arıtma Tesisi
Yrd. Doç. Dr. Küçükgül, İzmir'deki arıtma tesisinin dünyanın en büyük arıtma tesisi olacağına değinerek, ''Bizden çok daha ileri teknolojiye sahip olan, bizden daha zengin olan ülkeler, neden bu kadar büyük bir arıtma tesisi yapmadı da biz yaptık? İşte bunu sorgulamamız lazım'' diye konuştu.Çöpler kaynağında ayrılarak toplansa bile toplama sisteminin ona göre olması gerektiğini belirten Küçükgül, mevcut sistemin bunun için uygun olmadığını vurguladı.Küçükgül, bugün ABD, Almanya ve İngiltere'de geri kazanılacak bir malzemeyi evsel çöplerin arasına atmanın büyük cezası bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:''İlk etapta çöpünüz birkaç hafta alınmaz. Bunları ıslah edecek eğitim çalışmaları zamanında yapılmıştır. Halkı bu işi yapmaya cezbedecek programlar uygulanmıştır. Sadece ceza yeterli değil. İnsanlar bunu kendi istekleriyle yaptıkları takdirde sistem çok kolay yürür. Öteki türlü ceza getirdiğiniz zaman şu anda yasalarımızın temel prensibi olan 'kirleten öder' mantığıyla parası çok olan çok kirletecek demektir ve hiç kimsenin de buna hakkı yoktur.''

"Su Konusunda Denetim Şart"
Gıda ve içecekte denetimin önemini dile getiren Küçükgül, birçok Avrupa ülkesinde su parası ödenirken alınan makbuzun arkasına içilen suyun kimyasal ve biyolojik parametrelerinin yazıldığını kaydetti.Küçükgül, ''Peki ben ne yiyor, ne içiyorum? Bizde herhangi bir ambalajın üzerini okuyabilmeniz için, bunları düşünecek yaşa geldiğiniz zaman artık gözünüz göremiyor. Büyüteç kullanarak okuyorsunuz ve bunların çoğu insanların anlamaması için kodlarla yazılmıştır'' diye konuştu.Su konusunda sadece ruhsat vermenin değil denetimin de şart olduğuna değinen Küçükgül, şunları söyledi:''Türkiye'de şu anda bu işlemi yapacak, yeterli denetimi sağlayacak laboratuvar yok. Herkes asbestten şikayet ediyor ama asbest ölçecek laboratuvar yok. Kanserojen maddeden şüphe ediyorsunuz bir gıdada, bu kadar ileri kimyasalları belirleyebilecek laboratuvarlarınız yok. Pazardan aldığınız domatesin içinde ne var, diye sorduğunuzda size cevap verecek kimse var mı? Halden bu mallar alınıyorsa bizim ülkemizde de hallerde neden laboratuvar kurulmaz? ''Küçükgül, yeteri kadar denetim elemanı olduğunu, bunların sokakta işsiz dolaştığını ifade ederek, ''Bugün İzmir gibi büyük bir şehirde, her gün en az 3-5 bin arası gıda mühendisinin sokaklarda dolaşması gerekir. Belediye zabıta ekibiyle, sağlık müdürlüğünde oturan bir tıp hekimiyle gıda denetlenmez. Bazı şeyleri yeniden planlamamız lazım'' diye konuştu.
Konuyla İlgili Linkler
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.