Haberler

Duşakabin sektörü de uzakdoğudan şikayetçi

Tarih: 10 Kasım 2008 Kaynak: Hürriyet Yazan: Patron Patrona, Veli Sarıtoprak
Patron Patrona bu hafta duşakabin sektörünü masaya yatırıyor. Duşakabin üretiminde Ankara’nın önde gelen firmalarından Modülduş Ltd. Şti.’nin sahibi, genç girişimci Kamil Bolat’ı konuk ediyor.

Sizi ve Modülduş’u tanıyabilir miyiz?
1972 yılında Tokat’ta doğdum. İlk, orta ve Lise tahsilimi Ankara’da tamamladım. Yüksek öğrenimime İşletme bölümü ile başlayıp daha sonra Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi ile devam ettim. Tahsilime devam ederken ticarete olan merakımdan dolayı bir erkek kuaförünü devir aldım bir süre kuaför işletmeciliğine devam ettim. Fakat sürekli olarak inşaat sektörü ilgimi çekiyordu.

İlk olarak İstanbul merkezli bir firmanın Ankara distribütörlüğünü aldım. Bu şekilde yaklaşıklık olarak iki yıl çalıştım. Bu dönem zarfında müşterilerin isteklerini birebir olarak dinledim. Aynı süreçte müşterinin talepleri doğrultusunda üretim yapmak gerektiğini anladım.Satış ve sonrasında çıkan problemlerin hiçbirisine gerçek çözümler üretemiyordum. Bu durumu da disbiritörlüğünü yaptığım firmaya anlatamıyordum. Üretim bölümündeki ustalar benim isteklerimden bezmişti. Benim isteklerim müşterilerin istekleri idi. Artık bana düşen ise kendi imalat ve pazarlama ağımı kurmak olmuştu ve 1998 Modülduş’u kurdum.

Duş kabini sektörünün dünü ve bugünü hakkında bilgi verir misiniz? Sektörün ne gibi sıkıntıları var?
Türkiye’de ilk olarak bir Alman firması tarafından tanıtımı ve satışı yapılan duş kabini ürünü daha sonra konuya ilgi duyan yerli girişimciler tarafından yeni markalar yaratılmak sureti ile yeni bir sektöre dönüştürüldü. Ancak kurulan yeni firmaların çoğunluğu bir öncekinin taklidi olmaktan öteye gidemedi. Bizim gibi firmalar ise sektörün sorunlarını yakından takip ederek, Türkiye şartlarının gereği göz önüne alarak farklı tasarımlar ve yeni yaklaşımlar ekleyerek bu sektörün gelişmesinde öncü rol oynamaya devam etmektedirler. Ankara genelinde duş kabini üretim ve satışını yapan irili ufaklı 40-50 firma olduğunu söyleyebilirim. Ancak bunların içerisinde kurumsallaşmasını tamamlayabilmiş TSE belgesini almış, üretimde yenilikleri denemekten korkmayan, satış sonrası hizmet verebilen, müşteri memnuniyetini ön planda tutan, markasının arkasında durabilen firma sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır. Duş kabini sektörü kuruluş aşamasında çok ciddi bir sermaye birikimi gerektirmeyen bir sektör gibi görünmekte ve bundan dolayı bazı problemlerle karşılaşmaktayız. Gerçekten bu işi layığı ile yapmak isteyen işine ve sektörüne gerekli özeni gösteren varken, bunun yanında merdiven altı diye tabir ettiğimiz kaliteli ürün yapmayan ve ürün garantisini yerine getirmeyen firmalar bulunmaktadır. 

Uzak doğudan gelen kalitesiz ürünler sizi nasıl etkiliyor?
Duş kabini sadece banyomuzda şık bir bölüm değil, aynı zamanda banyodaki hijyenin sağlanabilmesi için baş aktördür. Banyomuzdaki ıslaklık, nem ve rutubet ne kadar az olursa bakteri ve diğer mikrobik varlıkların önüne o kadar çok geçebiliriz. Bunun için kabinimizde kullanılan bütün malzemeler anti bakteriyel, yani mikropların üremesinin önüne geçebilir olmalıdır. Bu nedenle duş kabininde kullanılan tüm malzemelerin; ham madde, yarı mamul ve mamul iken gerekli sertifikasyonların sağlık bakanlığınca belirlenen kuralların tamamına uyan firmalardan temin edilmesi gerekmektedir. Fakat uzak doğudan gelen bir çok ürün gibi duş kabinlerinde de gerekli kontrollerin yapılmamasından kaynaklı, insan sağlığını önemli ölçüde etkileyecek bir çok problem bulunmaktadır.

Bunun yanında, servis ağlarının olmaması nedeni ile tüketicinin aldığı ürünün montajı yapılmamaktadır ya da ehil olmayan eller tarafından yapılmaktadır. Aynı zamanda tüketicilerimizin bu tür uzak doğu menşeli ürünleri sadece daha ucuz diye almak suretiyle, hem sağlık açısından kendilerine zarar verebilecekleri gibi, yerli sektörün gelişmesine de sekte vurmaktadırlar. Aynı zamanda uzak doğudan gelen ürünler sadece sektörün değil, ülkemizin ekonomik gelişmesini tümüyle olumsuz etkilemektedir. Bu ürünler kısa sürede problemler çıkartmakta ve karşısında muhatap bulamayan tüketicini ikinci defa duş kabini almasına sebep olmaktadırlar. Bu da milli servetin sokağa atılması demektir.

Krizden ders alınmalı
Amerika’dan kaynaklanan finansal global kriz sizi nasıl etkiledi?

Ülke ekonomisinde bir kısım dalgalanmaların olacağı gayet açıktır. Fakat 2001 ve daha önceki krizlerin bizlere öğrettiği çok şey oldu. Gerek bankacılık sektörü gerekse reel sektör bu krizlerden dersler alarak yeni ve kontrollü yapılanmalara gittiler. Bu nedenle krizden nispeten daha az etkileneceğimiz kanaatindeyim. Bu bize bir şey olmaz demek değildir fakat krizin global etkisi daha ülkemize ulaşmadan dedikodusu ülke ekonomisini durma noktasına getirmiştir. Buna televizyonlara çıkıp ahkam kesen ekonomistlerimiz ve lafın nereye varacağını bilmeyen siyasilerimiz sebep olmuştur. Krizin etkisini azaltmak için vatandaşa tüketim alışkanlıklarından vazgeçmelerini öğütleyen bu şahıslar zaten ne yapacağını bilmeyen vatandaşların harcamalarını kısmalarına sebep olmakta, yastık altındaki para miktarının artmasını sağlayıp zaten zor durumda olan sanayicinin önüne yeni barikatlar yığmaktadırlar. Teorik olarak ABD’deki konut sektöründen kaynaklanan krizin, döviz fiyatlarındaki artış ve ihracat pazarının daralması haricinde bir etkisi beklenmemektedir. Fakat yanlış ve yanıltıcı fısıltıların sonucunda iç pazar da etkilenmektedir, farkında olmadan Türk üreticisine büyük zararlar vermektedir.

Üreticiye büyük zarar veriliyor
Amerika’dan kaynaklanan finansal global kriz sizi nasıl etkiledi?

Ülke ekonomisinde bir kısım dalgalanmaların olacağı gayet açıktır. Fakat 2001 ve daha önceki krizlerin bizlere öğrettiği çok şey oldu. Gerek bankacılık sektörü gerekse reel sektör bu krizlerden dersler alarak yeni ve kontrollü yapılanmalara gittiler. Bu nedenle krizden nispeten daha az etkileneceğimiz kanaatindeyim. Bu bize bir şey olmaz demek değildir fakat krizin global etkisi daha ülkemize ulaşmadan dedikodusu ülke ekonomisini durma noktasına getirmiştir. Buna televizyonlara çıkıp ahkam kesen ekonomistlerimiz ve lafın nereye varacağını bilmeyen siyasilerimiz sebep olmuştur. Krizin etkisini azaltmak için vatandaşa tüketim alışkanlıklarından vazgeçmelerini öğütleyen bu şahıslar zaten ne yapacağını bilmeyen vatandaşların harcamalarını kısmalarına sebep olmakta, yastık altındaki para miktarının artmasını sağlayıp zaten zor durumda olan sanayicinin önüne yeni barikatlar yığmaktadırlar.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.