Yüksek Mimar Doğan Hasol'u 1980'lerden bu yana tanırım. İlkeleri olan bir aydındır. Yalnız mesleki bilgisiyle değil, genel kültürüyle de karşısındakini teşhir eder. Çok sık görüşemezsek de yıllar önce adıma imzaladığı "Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü"nü kütüphanemde gördükçe onunla arada bir hasret gideririm.
Doğan Hasol "Yapı Endüstri Merkezi"ni yoktan var etmiş ve bugünlere getirmiştir. Uzmanlığı sadece mimarlık alanıyla sınırlı değildir. Geçmişin reklamcılık dünyasında da unutulmaz yeri vardır. Belki tevazu hissiyle bu yönüne pek değinmez.
Yazarlıktaki yetenek ve üslubu ise harikadır. Duru ve akıcı satırları arasına kattığı zarafet çok etkileyicidir. Örneğin "Remzi Kitabevi"nden çıkan son eseri "Anılar Kuşlar Gibidir"de sürprizlerle dolu yaşamını anlatmış; çoğuna benim de tanık olduğum olayları keskin hafızasıyla renklendirmiştir!
Leatrice Eiseman'ı ise 2003'de Amerika'da katıldığım bir seminerden tanıyorum. Galiba kendisi dünyanın en ünlü renk uzmanlarından biridir. Daha doğrusu, renklerin iletişim konusundaki rolünü yorumlayan, renklere felsefi kimlikler kazandıran sıra dışı bir kişiliktir. Dahası "Renk Danışmanlığı" gibi kavramı da yaratıcılık dünyasına hediye etmiştir. Renk kombinasyonlarının psikolojik haritasını açıkladığı "Pantone Guide to Communicating with Colors" ve "Colors for Your Every Mood" başlığını taşıyan eserleri her reklamcının, pazarlama ve mimarlık uzmanının okuması gereken birer başvuru kitabıdır.
Reklamcılar da izlemeli
Hatırımda kaldığı kadarıyla "Unilever", "Procter and Gamble", "Motorola" ve "Shiseido" (ünlü Japon kozmetik firması) gibi dünya markalarına şimdi renklerin diliyle ilgili danışmanlık yapmaktadır. Bence Uzakdoğu'nun "Feng Shui" (mekânsal titreşimlerin uyumunu açıklayan bir öğreti) bir bakıma Leatrice Eiseman'la Batı dünyasında şimdi bir başka yönüyle de hayat buluyor.
Konferansın yapı sektöründe bir ilk olduğunu kurumsal ilanlardan öğrendim. Öteden beri çalışmalarını yakından gözlediğim Türkiye'nin kendi alanında başarılı kurumlarından "Odak Danışmanlık" çok önemli isimlere yer vermiş.
Ne yazık ki 20 Kasım'da İstanbul dışında olacağım ve bu oldukça renkli konferansa katılamıyorum. Bence yalnız mimarların ve yapı uzmanlarının değil; pazarlama ve reklam dünyasının da yakından izlemesi gereken önemli bir konferans bu. Vizyoner liderlere ve meraklı yöne ticilere 20 Kasım'ı not almalarını tavsiye ederim.
Pazarlama stratejisini ilgilendiren önemli oturumlar
"ÇİMSA" ve "VitrA"nın sponsor olduğu "Yapı Ürünleri Konferansı"nda başka kimler var? Araştırdım ve etkilendim: Konuşmacıların içinde iki önemli isim daha dikkat çekiyor: Mark Matteson ve Matt Michel.
Mark Matteson, Amerika'da yapı sektörünün önemli isimlerinden biri. Ürün geliştirmede özellikle "değişim kavramı" üzerinde uzmanlaşmış. İnnovasyon konularında da hayli ilginç özellikleri olan bir isim olduğu söyleniyor .
Matt Michel'ı ise "The Best of Comanche Marketing" başlıklı bir yazısından hatırlıyorum. Benim henüz okumadığım "Tüm Zamanların En Büyük 100 Satış Sırrı" başlıklı bir kitabı da söylenene göre hayli ünlüymüş. Markalaşmada tıpkı benim gibi düşünüyor; kurguları tamamen farklılık, yaratıcılık ve yenilik yönünde.
Panel ve oturumlarda ise iş dünyasının yakından tanıdığı çok sayıda isim var. Hepsini ayrı ayrı saymam imkânsız.
Ünlü markaların geleceği tartışılacak
Programa göz attığımda ise konferansların hemen arkasından başlayacak oturumlar ve panel dikkat çekiyor. Panel "ürün, mimar ve müteahhit buluşması" şeklinde kurgulanmış. Mimarların üretici ve üründen neler beklendiği sorgulanacak.
Bir başkasında ise seramikten boyaya kadar ünlü markaların geleceğinin tartışılması planlanmış. Doğan Hasol'un moderatörlüğünü üslendiği oturumda ise "Yapı sektöründe geleceği şekillendirecek trendler" konuşulacak. Oturumun merkezinde "temel değişimler", "ideal ürünler" ile "pazar karmaları" ele alınıyor.
Bir başka oturumda ise "Yapı sektöründe etkili ve doğru reklam" anlayışı tartışılacak. Konu oldukça ilginç! Krizin yarattığı etkiler masaya yatırılacak, iletişim stratejileriyle çıkış yolları aranacak.
Konuyla İlgili Linkler