Haberler

Bu kentin kaç anayasası var?

Tarih: 13 Kasım 2008 Kaynak: Olay Yazan: İhsan Aydın
Kentlerin, büyük ölçekli ve il sınırını bir bütün olarak ele alan imar planları yoksa orada her şey gelişigüzel şekillenir. Bursa’nın 1998 yılında kentin anayasası olarak kabul edilen ve il sınırlarını içine alan büyük ölçekli bir imar planı yapıldı. Adına da o tarihte Bursa 2020 Yılı 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı verildi. Burada tarım alanlarından su havzalarına, sanayi alanlarından konut sahalarına kadar her şey tek tek belirlendi. Örneğin, Uludağ’ın arkasındaki yerleşimler kentin su kaynaklarının çıktığı bölge olduğu için komple sanayi yatırımlarına, özellikle de kirletici sanayiye kapatılmıştı. Alt ölçekli planlar da buna göre şekillenmek zorundaydı. O gün Bursa açısından bir milat olarak ilan edildi. Gelin görün ki, o milattan bugün eser kalmadı.

Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık’ın geçtiğimiz gün ilk sayısı çıkan ve Bursa’nın ekonomi gazeteciliğine farklı bir bakış açısı getiren Ekonomik Pusula gazetesindeki yazısını görünce bu satırları karalama kararı verdik. Füsun Hanım, çıkarılan yasalarla Bursa’nın üst ölçekli planının altüst edildiğini vurguluyor ve bunu da, “Bir kentin üç anayasası olur mu?” başlıklı yazısına yansıtıyor.

1998’de gerçekten, o dönemin yerel yöneticilerinin ileri bakış açısı ve her kesimden katılımla hazırlanan, Türkiye’de de bir ilk olma özelliği taşıyan bu plana sonra ne oldu dersiniz? Önce Çevre Bakanlığı, ardından Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, en sonunda da İl Özel İdareleri’nin yetkilerini genişleten 5302 sayılı yasa ile Bursa İl Genel Meclisi planı Bursa’nın anayasası olmaktan çok uzaklaştırmıştır. İşin içine bir de İçişleri Bakanlığı girmiştir. Yani üç değişik el, üç değişik dönemde planı istediği gibi yeniden şekillendirmiştir. Böyle bir planlama anlayışı olur mu? 1998’de ilan edilen bir planlama anayasası önce 2000 yılında, sonra 2003’te, nihayet 2006’da tekrar tekrar değiştirilebilir mi? Üst ölçekli planlara her gelen bu kadar kısa sürede müdahale ederse, o kentte sağlıklı ve planlı bir gelişimden söz edilebilir mi?

Çevre Bakanlığı, Uyanık’ın da belirttiği üzere 2000 yılında Bursa’nın anayasasını yapma yetkisinin kendinde olduğunu belirten bir yönetmelik yayımlamış. 2003’te ise bu kez Bayındırlık Bakanlığı çıkarılan bir yasa ile Bursa’nın anayasasını yeniden yön vermiştir. En sonunda da 60.Hükümet bu yetkiyi il genel meclislerine devreden yasayı çıkarmıştır.

Bakın bu durumu ŞPO Başkanı Uyanık nasıl yorumlamış: “Biri Çevre Bakanlığı, diğeri Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından kabul edilen iki adet 1/100.000 ölçekli plan ortaya çıkmıştır. Bu sorun yetmezmiş gibi 2005’te yayımlanan 5302 Sayılı İl Özel İdareleri Kanunu’nun 10. maddesinde İl Genel Meclisi’ne İl Çevre Düzeni Planı yapma yetkisi verilmesinin ardından 5302 sayılı yasa kapsamında Bursa İl Genel Meclisi, 1/100.000 ölçekli planda yetkinin kendinde olduğunu duyurmuş, 7 Mart 2006 günü 116 sayılı kararla Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 19 Ocak 1998 tarihinde onaylanan Bursa 2020 Yılı 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda değişiklikler yapmıştır.”

Füsun Hanım bu hatırlatmayı yaptıktan sonra bakın karmaşayı nasıl yorumlamış: “Bursamızda planlama yönünden kentin anayasası kabul edilen, bir kentin konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanım kararlarını belirleyen 1/100.000 ölçekli plandan, birbirinden farklı hükümler içeren üç adet plan bulunmaktadır. Ama bu kentin bir tek anayasası olmalıdır. Üç adet değil. Atalarımızın dediği gibi, ‘balık baştan kokar’. Böyle bir durumda kentimizde yapılan alt ölçekli planların ne kadar sağlıklı olabileceğine gelin siz karar verin.”

Üst ölçeğinde istikrar olmayan bir planlama anlayışının hüküm sürdüğü bir kentte alt ölçeklilerinde de benzer kargaşalar normaldir. Nitekim daha sonra Büyükşehir Belediyesi’nce ihale edilen ve meclisten geçirilen tartışmalı nazım imar planlarında da benzer sağlıksız yaklaşımlar tespit edilmiş ve hukuk yoluyla bunların iptali sağlanmıştır. Çevre Düzeni Planı sık sık tadilata uğrayan Bursa’nın, uyguluma imar planlarının çok sağlıklı olduğu da düşünülemez. Çarpık kentleşmeyi önleyemeyen bir planlana anlayışı var olduğu sürece, üst ölçekli planlar her dönemde değişime uğramaya da devam edecektir.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.