Haberler

Unuttuğumuz Bir Kamusal Alan... Küçüksu Çayırı

Tarih: 8 Aralık 2008 Kaynak: Birgün Yazan: Arzu Erturan
Çok büyük bir bölümü işlevsiz bir biçimde duran bu alanın geri kazandırılması halk tarafından talep ediliyor fakat yapılan projeler mülkiyet, finansman ya da kamulaştırma gibi engellerle karşılaşıyor...

Günümüzde değişen dünya düzeni ve noeliberal politikaların da etkisiyle kentlerde halka açık kamusal alanlar gittiçe azalıp dönüşüyor. Bu açıdan bakıldığında kentte atıl ve unutulmuş duran kamusal alanların değerlendirilmesi daha da önem kazanıyor. İstanbul'da bu alanlardan biri olan Anadoluhisarı'ndaki Küçüksu Çayırı'nı bu nedenle bir kamusal alan olarak gözden geçirmek gereği ortaya çıkıyor. Peki kamusal alan deyince zihnimizde sadece fiziksel bir anlam mı oluşuyor? Bu noktada öncelikle kamusal alanın ne demek olduğuna dair düşünmekte fayda var.

Kamusal Alan
Temelinde herkese açık olma niteliğini barındıran kamusal alan, kavramsal ve fiziksel olmak üzere iki tanım üzerinden açıklanabilir. Kentte toplumsal yaşamın mekana yansıması söz konusu. Bu açıdan bakıldığında kavramsal anlamdaki kamusal alandan ve bunun mekandaki yansıması olarak kentlerde yer alan fiziksel kamusal alanların varlığından söz etmek mümkün. Kamusal alan her ne kadar fiziksel ve kavramsal olarak iki farklı açılardan değerlendiriliyorsa da, aslında kavramsal kamusal alanın fiziksel olana altlık teşkil etmesi nedeniyle bu ikisinin birbirinden koparılmadan değerlendirilmesi gerekiyor.

Frankfurt Okulu'un önemli düşünürlerinden Habermas'a göre kamusal alan; özel şahısların kendilerini ilgilendiren ortak bir mesele etrafında akıl yürüttükleri, rasyonel bir tartışma içine girdikleri ve bu tartışma neticesinde o mesele hakkında ortak bir kanaati yani "kamuoyunu" oluşturdukları süreç, araç ve mekânların tanımladığı hayat alanıdır.

Kamusal alan kamouyu oluşturmasının yanı sıra, temelde insanların etkilişime geçtikleri, iletişim kurdukları, sosyalleştikleri alan olması itibariyle toplumsal yaşam, dolayısıyla da kentsel mekan açısından çok büyük öneme sahip.

Fiziksel anlamıyla kamusal alan ise, kavramsal anlamın oluşturduğu altlık doğrultusunda kentsel mekanda şekillenmiş olan sokaklar, meydanlar, parklar, açık alanlar vb. alandır. Kentsel kamusal alanlar, "herkese açık" olma niteliğine sahip, bireylerin "yüzyüze geldiği" ve "sosyalleşebildiği" alanlardır ve sahip oldukları bu "iletişim" işlevi nedeniyle önem arz ederler.

Demokrasi Mücadelesi
Değişen dünya düzeninin etkisiyle demokrasi kavramı halk iktidarı şeklindeki tanımı yerine bir yaşam biçimi olarak tanımlanmaya başlamış, bu durum da kamusal alan üzerinde etkilerini göstermiştir. Kamusal alanda bir demokrasi mücadelesi verildiği düşünüldüğünde, kamusal alan ve demokrasi kavramının içiçe olduğu sonucuna varılmaktadır. Halkın ve aktörlerin karar süreçlerine katılmaları ise daha demokratik bir ortam oluşmasını hedeflemektedir. Halkın demokratikleşmesi bir anlamda halkın fikirlerini özgürce ifade edebildiği, eşitlik, çoğulculuk ve dayanışma kavramlarını bünyesinde barındıran bir kamusal alan oluşumu ile mümkündür.

Kamusal alan, toplumsal yapının sağlıklı gelişmesi açısından, planlama için de üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Planlamadaki sürdürülebilirlik, katılım, kentlilerin yaşadıkları şehre karşı bilinç oluşturmaları ve karar süreçlerine katılmaları, çok aktörlü yapı gibi olgular düşünüldüğünde, kamusal alanın planlamada bir araç olarak kullanılması ve kamusal alan oluşumunda planlamanın etkin rol alabilmesi söz konusudur. Bu yaklaşım doğrultusunda bireylerin yaşadıkları kente dair farkındalıkları ve sahipliliklerinin artması, karar süreçlerine katılmaları ve daha yaşanabilir kentlerin oluşması için, daha doğru ve uygulanabilir planların yapılması amacıyla kamusal alanların oluşması bir yöntem olarak ortaya çıkmaktadır. Dahası, oluşan bu kamusal alanlar oluştukları toplum içerisinde demokrasi açısından da önemli işlevler görecektir.

Küçüksu Çayırı
Beykoz ilçesi sınırları içinde Anadoluhisarı'na bağlı bulunan Küçüksu Çayırı'nın, her ne kadar sağlıksız olsa da işler durumda olan Küçüksu Plajı kısmı hariç, çok büyük bir bölümü işlevsiz bir biçimde durmaktadır. Bu alan düzenlendiği takdirde Anadoluhisarı'ndaki ve hatta İstanbul'daki kamusal alan eksikliğini giderebilecek nitelikte olmasına rağmen bu konuyla neden ilgilenilmediği düşündürücüdür.

Küçüksu Çayırı tarihi, kültürel ve doğal yapısı açılarından kent içinde büyük öneme sahip bir alandır. 1914 yılında Alman Goben ve Breslav savaş gemilerinin mürettebatının Küçüksu Mesire yerine gelip Anadoluhisarı İdman Yurdu sporcuları ile futbol maçı yaptıkları, bu dönemde atletizm, güreş, kürek eskrim gibi sporların yapıldığı Küçüksu Çayırı, Osmanlı döneminde önemli bir mesire yeri olarak hizmet vermiş, bu işlevini cumhuriyetten sonra da devam ettirmiştir. Çayır, halkın Küçüksu plajında denize girdiği, piknikler yaptığı, bisiklete bindiği, açıkhava sinemasında filmler izlediği, balık tuttuğu, gazinolarında vakit geçirdiği, ortaoyunları izlediği, biraraya geldiği önemli bir kentsel kamusal alan olarak 1970'lerin başına kadar hizmet vermiştir.

Küçüksu Çayırı 1971 yılında Birinci Boğaz Köprüsü inşaatı için, 1986 senesinde ise İkinci Boğaz Köprüsü inşaatı için tekrar şantiye olarak kullanılması ile büyük zarar görmüştür. Çayırın bir bölümü 1982 yılında Marmara Üniversitesi'ne tahsis edilmiştir. Tüm bu olaylar neticesinde çayır kentsel kamusal alan işlevini yitirmiş ve atıl durumda kalmıştır.

Semt Sakinlerinin Çözüm Arayışı
Bu süreç içerisinde vurgulanması gereken önemli bir nokta, çayırın kaybedilmesi karşısında semt sakinlerinin dernek desteği ile mücadele vermesi ve çözüm arayışına gitmesidir. Çayırın aldığı hasarları tamir etmek ve eski yaşantısını, bir başka deyişle kamusal kullanımını geri kazandırmak adına Anadoluhisarı Turizm Kalkındırma Derneği ve semt halkı büyük bir mücadele vermişlerdir. Bu anlamda köprü inşaatı sonrası tahrip olan alanda fiziksel düzenlemelerin yanı sıra, gençlik haftaları, mısır şenlikleri, piknikler gibi etkinlikler gerçekleştirmişler, Küçüksu Çayırı'nı geri kazanmak adına eyleme geçip yürüyüşler düzenlemiş, belediye ile temasa geçmişlerdir. Bu yürüyüşlerden birincisi 2005 yılının Haziran ayında, ikincisi ise 2008 yılının Haziran ayında düzenlenmiştir. Bir başka deyişle semt sakinleri ortak bir mesela etrafında bir araya gelmiş, fiki alışverişinde bulunmuş ve çözüm üretmek için mücadele vermiştir.

Bu açıdan değerlendirildiğinde Küçüksu Çayırı için kentsel kamusal alanını geri almak için oluşan bir kamusal alan varlığından söz etmek mümkündür. Bu nedenle Küçüksu Çayırı hem kavramsal anlamdaki kamusal alanı hem de fiziksel anlamdaki kamusal alanı bünyesinde barındıran bir örnek olarak değerlendirilebilir.

Geri Kazanmak için Neler Yapılabilir?
Fiziksel ve kavramsal anlamda kamusal alan için iyi bir örnek olarak sayılan Küçüksu Çayırı, sahip olduğu tarihi ve kültürel geçmişi, doğal yapısı nedeniyle İstanbul içinde çok önemli bir yere sahiptir. Ayrıca İstanbul'da Boğaz'ın kenarında olup bu kadar düz ve büyük bir alan daha bulunmamaktadır.

Bu alanın geri kazandırılması halk tarafından talep edilmekte fakat yapılan projeler mülkiyet, finansman ya da kamulaştırma gibi çeşitli engellerle karşılaşmaktadır. Küçüksu Çayırını geri kazanmak için oluşan kamusal alanın çok aktörlü yapıya sahip olmaması bu engellerin nedeni olarak gösterilebilir. Çayırın geri kazanılması konusunda sadece dernek ve semt sakinleri mücadele vermekte, yerel yönetimler ve diğer aktörler konu ile ilgilenmemektedirler.

Beykoz Belediyesi, Marmara Üniversitesi Spor Klübü, Anadoluhisarı Turizm Kalkındırma Derneği, Anadoluhisarı Spor Kulübü, Anadoluhisarı ve çevre semtlerin halkı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi konuyla ilgili kesimlerin, bu konu etrafında bir araya gelip, tartışıp birlikte bir sonuca varmaları gerekmektedir. Bu süreçte çayırın öneminin vurgulanması, kültürel ve tarihi özellikleri korunarak değerlendirilmesi önemlidir.

Daha sonraki aşamada ise anlaşmalar doğrultusunda gerekli kamulaştırmaların yapılması, karar sürecinde olduğu gibi projelendirme sürecinde katılımın sağlanması ile oluşturulacak proje doğrultusunda alanın şekillenmesi doğru olacaktır. Böylece katılımcı ve çok aktörlü bir planlama süreci neticesinde sağlıklı ve uygulanabilir bir sonuç elde edilmesi, bu sayede de unutulan bu kamusal alanının geri kazanılması mümkün olabilir.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.