Haberler

Çevre dostu ekonomi, çözüm olabilir mi?

Tarih: 21 Ocak 2009 Kaynak: Dünya Yazan: Ada G. Kut
Dün dünyanın dört köşesinden milyonlar Amerika'da Barack Obama'nın görevi teslim almasına tanık oldu. Yeni başkanı, dış politikanın dışında ekonomideki daralma ve küresel ısınma bekliyor. Obama'nın küresel ısınmayla mücadele politikası dünyanın kaderini Aralık 2009'da Kopenhag'da belirleyebilecek nitelikte.

Ekonomi ve çevre sorunlarıyla karşı karşıya kalan sadece ABD değil. Avrupa Birliği, 8 yıllık George Bush yönetiminde ABD'nin doldurmak istemediği birçok boşluğu doldurmaya çalıştı ama gereken küresel liderliği gösteremedi. ABD ve Çin'le karşılaştırıldığında dünya ekonomisindeki ağırlığı da azaldı.

AB, ABD'de başlayan resesyonu ithal etti, ancak mücadelede yeterince kararlılık ve esneklik gösteremedi. Birliğe yeni katılan Bulgaristan ve Romanya, kesilen Rus doğalgazının yanı sıra ekonomideki ani yavaşlamanın etkisini derinden hissediyor. Diğer yeni AB üyeleri de aniden 2000'li yılların ekonomik mucizelerinden uyanmaya başladılar. Batı'dan gelen yatırımların kurumasıyla yüzde 10'luk büyüme hızları sıfıra dayandı.

Avrupa Komisyonu, geçtiğimiz hafta birlik ekonomisinin 2009 yılında yüzde 1.8 küçüleceğinin tahmin edildiğini, 2010 yılında ise büyümenin yüzde 0.5 oranında gerçekleşeceğini duyurdu. Bu ortalama oranlar, Almanya, Fransa ve İspanya'daki küçülme tahminlerini örtüyor. Bu küçülmeye paralel olarak işsizlik oranı da artacak.

Ekonominin yavaşladığı dönemlerde genellikle çevre politikalarından bahsedilmez. Aksine, tüketimi ve dolayısıyla ekonomiyi canlandırmak için piyasaya para enjekte edilir. Bu kurtarma fonları genellikle faizleri düşürür ve sadece temel ürünlerin tüketimini tetiklemez.

Başkan Obama seçimden sonra ABD ekonomisini nasıl canlandırmayı planladıkları konusunda bazı ipuçları vermeye başladı. ABD otomotiv devlerinin kurtarılma taleplerine çevre dostu üretimin şart koşulması gibi. Bugüne kadar Avrupa Birliği ülkelerinin teşvik fonları ve emisyon sınırlarıyla yapmaya çalıştığını Obama liderliğindeki ABD bu ölüm kalım yaklaşımıyla sonuçlandıracak. Üretimi kurtarmaya gidecek fonlar çevreci olacak. Yeni teknolojiler çevre dostu olmaları kaydıyla desteklenecek.

Çevre kaygıları ancak son dakikadaki birkaç deniz koruma alanıyla sınırlı kalmış Bush yönetimine göre, 180 derecelik bir dönüşü simgeliyor bu. Bush öncesinde çevre teknolojilerin beşiği olan ABD, yeniden AR-GE çabalarını çevreye odaklayacak.

Avrupa Birliği, Bush dönemindeki çevre teknolojilerindeki ele geçirdiği liderliğini yeniden ABD'ye kaptırabilir. Kimi çevreler AB'nin yasal düzenlemeler açısından büyük farkla ABD'nin önünde olduğunu vurguluyor. Doğru olabilir ama AB'nin aralık ayında geçirdiği enerji ve iklim paketini iki yıla yakın bir sürede geçirdiği ve henüz uygulamaya geçirmediği düşünülürse, Amerika bu farkı Obama'nın ilk dört yılında kapatabilir.

Çevre teknolojilerinin sahibi hangi ülke olursa olsun, Kyoto sonrasını ele alacak çözüm teknolojisinin ucuz transferini sağlamak zorunda. Teknolojiyi geliştiren ülkenin elinde kalacak kâr çok gözükmeyebilir ama yatırımları teşvik etmiş hükümetin yarattığı istihdam olanaklarını da hesaba katmak gerekir.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.