Haberler

Sivas'ın arkeolojik kültür envanteri çıkarılıyor

Tarih: 2 Şubat 2009 Kaynak: Yeni Şafak
Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Sivas'ın arkeolojik kültür envanteri çıkırılıyor. Cumhuriyet Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Atilla Engin, "Bu çalışmalarda ilin yüzde 40'ı kısmen araştırılabilmiş ve yüzde 60'ı ise maalesef henüz hiç bilinmiyor.

Birçok medeniyetin izlerini barındıran bir açık hava müzesi konumunda olan Sivas'ta yürütülen yüzeyaraştırmasıyla, henüz arkeolojik yönden yaklaşık yüzde 60'ının incelenmediği belirtilen bölgenin arkeolojik kültür envanterinin ortaya konması amaçlanıyor.

Araştırmanın başkanlığını yürüten Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Atilla Engin, yaptığı açıklamada, Sivas ili yüzey araştırması çalışmalarının 2006 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle başlatıldığını söyledi.

Bu çalışmaların sezonluk olduğunu anlatan Engin, "2007 ve 2008 sezonunda yaptığımız çalışmalarda yaklaşık 140 civarında arkeolojik merkez tespit ettik. Bu merkezlerin bir kısmı höyük, yamaç yerleşmeleri, kaleler, mezarlıklar, köprüler,su kanalları, su kemerleri gibi geçmişe tanıklık eden kültür kalıntıları, kültürel değerler" diye konuştu.

Yüzde 60'ı henüz hiç bilinmiyor
Sivas'ta bu konuda daha önce yapılan çalışmaların Sivas ilinin yaklaşık yüzde 40'ını kapsadığını anlatan Engin, "Bu çalışmalarda yüzde 40'ı kısmen araştırılabilmiş ve yüzde 60'ı ise maalesef henüz hiç bilinmiyor. Dolayısıylaburada yapılacak çok işimiz var" diye konuştu.

Çalışmalara Sivas'ın kuzeydoğusundan başladıklarını ifade eden Engin,şunları kaydetti:"Sivas'ın kuzeydoğusu en fazla ihmal edilen bölgelerinden birisidir.Önemli de bir bölgedir. Çünkü Karadeniz ile sınır olup özellikle Kelkit Vadisi yoluyla doğu-batı yönünde çok önemli bir güzergah buradan geçer. Bu alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Suşehri ve Doğanşar ilçelerinin tamamını taradık. Önümüzdeki yıllarda Zara, Akıncılar, Gölova'yı da tamamlayıp ilk yayın çalışmamızı hazırlamak istiyoruz. Çalışmalar şimdiye kadar çok önemli bilgiler ortaya koydu. Özellikle geç kalkolitik döneminden itibaren, M.Ö 3500-3000 yıllarına kadar geri gider budönem, bir yerleşim sürekliliği olduğunu tespit ettik. Tunç çağlarında, Demirçağlarında, Helenistik, Roma dönemlerinde ve Ortaçağ'da yoğun yerleşme olduğunutespit ettik. Geçmişe ait önemli kalıntılar da var. Özellikle antik dönemlere ait, geç dönemlere ait kabartmalar, yazıtlar bu dönemin tarihine ışık tutacak bilgiler ortaya koyuyor.

Hala kullanılan Roma Devri'nden kalma su kemeri
Çalışmalarında geçmişi Roma devrine kadar uzanan su kemerleri de tespitettiklerini bildiren Engin, "Ve günümüzde de bu su kemerleri Devlet Su İşleritarafından kullanılmaya devam ediyor. Yani tarihten, geçmişten çok kopuk biryaşam orada yok, devam ediyor. Dolayısıyla bu var olan kültürel değerlerimizi tespit edip, korumak önemli" dedi.Özellikle Kılıçkaya Barajı suları altında kalan köy yerleşmelerindenköylülerin bazı taş eserleri yeni yerleşmelere taşıdıklarını da gördüklerinibildiren Engin, "Bu da tabii sevindirici. Çünkü insanımızın tarihi eserlere bakışını da gösteriyor" dedi.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.