Haberler

Okulunu Yıkan Başkan

Tarih: 2 Şubat 2009
Antalya'da bulunan İnönü İlkokulu, İsmet İnönü Kız Meslek Lisesi ve Doğumevi gibi Cumhuriyet yapılarının korunması için çaba gösteren Antalyalı Yüksek İnşaat Mühendisi Galip Büyükyıldırım, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in kentin bu önemli yapılarını yıktırması üzerine, yıkımın belgelenmesi ve olayın önemini duyurmak amacıyla, bilgi ve görüşlerini aktardı:

"23 Ağustos 2007 günü İnönü İlkokulu'nun, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nce yıktırılmasının birinci yıldönümü.

Kent belleğine yerleşmiş eski ve köklü kurumlardan biri olan bu okulda en saygın öğretmenler görev yaptı, kentimizin pek çok ünlü, başarılı, değerli kişisi buradan yetişti. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in de İnönü İlkokulu'nda okuduğu biliniyor.

İnsanlar doğduğu ülkeye, yaşadığı kente, baba evine, okuduğu okula, gittiği parka ayrı bir sevgiyle bağlanıp daha çok önem ve değer verir. Bu duygusal bağlar zaman geçtikçe güçlenir ve kişiler değer verdikleri bu varlıkların maddi ve manevi anlamda daha çok yaşamasını, işlevlerini geliştirerek sürdürmesini ister, bu doğrultuda bir şeyler yaparlar. Bu genel eğilimin tersine, geçtiğimiz yıl Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel kendi okulunu uzun ve ısrarlı çabaları sonucu yıktırmayı başardı!

Altmış yıllık İnönü İlkokulu binasının 'eskidiği, kullanılamadığı, iş göremediği için yıkıldığı' gibi bir gerekçe hiçbir zaman öne sürülmedi, sürülemez. Tam tersine İnönü, yıktırılıncaya değin öğretmen ve öğrencilerin en çok tercih ettikleri, en gözde okullardan biri olarak ferah, bakımlı, sapasağlam binasında eğitim etkinliğini sürdürdü.

İnönü niçin yıkıldı?
Bu yıkım da, son yıllarda tüm kentlerimizde görüldüğü üzere 'kentsel dönüşüm projesi' gibi gösterişli ama içi boş bir gerekçeye dayandırılmak isteniyor. Bu projelerle en değerli kamusal yapılar, sosyal alanlar yok ediliyor, kent merkezleri tümüyle rant ve ticari amaçlara özgüleniyor. Antalya'da da bu kapsamda yıkılmış ve yıkılacak yapıların tümü, etkin hizmet görmekte olan kamu yapılardır. Bu yapılar yıkılırken yakın çevrelerinde birçok değersiz, çarpık yapıya dokunulmazken, yeni işyeri inşaat çukurları açılıyor.

Doğumevi, İnönü İlkokulu ve İsmet İnönü Kız Meslek Lisesi binaları ilk hedefler olarak seçildiler. Bunlar, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim, öğretim, kültür ve sağlık alanlarındaki devrimci felsefesini yansıtan, İkinci Dünya Savaşı'nın yokluk yıllarında gerçekleştirilmiş, o dönemin koşullarında görkemli yapılar. Başta Prof.Dr. Doğan Kuban, Prof.Dr. Orhan Kuntay, Cengiz Bektaş gibi mimar, bilim ve sanat adamlarınca da değerleri saptanmış bu Cumhuriyet yapılarının kurban olarak seçilmelerini "bir rastlantı" olarak açıklamak çok güç.

Yıktırılan yapılardan ikisi 'İnönü' adını taşıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en yakın arkadaşı, kumandan, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak laik, bağımsız Cumhuriyet ilkelerinin yılmaz savunucusu 'İsmet İnönü' adının kent merkezinde yaşaması, sık sık anılması da belli çevrelerde bu yıkım fikrini doğuran, hızlandıran, nedenlerden biri.

Antalyalılar, öğretmenler, öğrenciler ve aileleri, yerel basın, birçok kitle örgütü, siyasi partiler ve Muratpaşa Belediye Başkanlığı bu yıkımlara karşı tutumunu açıkça ortaya koydu. Yıkımları önlemek için görüşmeler, başvurular, toplantılar yapıldı, davalar açıldı. Özellikle bu okulların eski ve belirli bir yaşın üzerindeki öğretmen ve öğrencilerinin basına da yansıyan tepki ve çabaları çok anlamlıdır.

AKP'li Belediye Başkanı ve yönetim bazı bireysel ve kurumsal destekler de bularak okulların ivedilikle ortadan kaldırılması için gereken her türlü çabayı ortaya koydular, bu arada öğrenim yılı ortasında okullar boşaltılıp yıkılmaya bile kalkışıldı.

İnönü İlkokulu'nun korunmaya alınması için açılan davanın sürmesi nedeniyle, ilk infaz (!) İsmet İnönü Kız Meslek Lisesi'ne yapıldı. Okul binası belediye ekiplerince ivedilikle boşaltılarak 28 Haziran 2007 günü yıkılmaya başlandı ve birkaç gün içerisinde koca binadan hiçbir iz kalmadı.

Siyasal, örgütsel, kitlesel, karşı çıkışlar, minik öğrencilerin gözyaşları, dilekçeler, davalar, mahkemeler yıkımcıları hiç etkilemedi. 23 Ağustos 2007 günü İnönü İlkokulu'nun yıkımına başlandı ve iki gün içerisinde bu bina da fiziksel olarak ortadan kaldırıldı. Caddeden gelip geçenler, şimdiki otoparkın güney kapısı üzerindeki mermer tabelada "İnönü İlkokulu" yazısını görerek hüzünleniyorlar - sanırım yetkililer, her nasılsa unutulmuş, bu sakıncalı kalıntıyı da en kısa zamanda yok edeceklerdir!

Yıkılışının birinci yıldönümünde tarihi yapılardan boşalan alanlarda otoparklar işletiliyor.

Şimdi bu okulları yıktıran, yıkımını sağlayan, kolaylaştıran, destekleyen, yıkıma tepki göstermeyen, sesini çıkarmayanlara sormak gerekir: Okullar yıkıldı da ne oldu, kim ne kazandı?

Belki kazanmayı bekleyenler, kazanacaklar var ama Antalya kent belleği ve kimliği bu yıkımlardan dolayı onulmaz yara aldı. Okul öğrenci ve öğretmenlerinin yaşadığı ruhsal ve maddi yıkım ayrıca araştırılmaya ve üzerinde durulmaya değer. Örneğin bu yıkımı içine sindiremeyen, yıkıma karşı çabalar gösteren İnönü İlkokulu öğretmenlerden Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Karahan, yıkımdan bir ay kadar sonra kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi (saygıyla anıyorum).

Bu yıkımlar AKP'nin 'kentsel dönüşüm projeleri'nin kentleri neye döndüreceğinin açık bir göstergesi.

Antalya'nın tarihi surlarını 1930'larda yıkanlar bugün nasıl anılıyorsa, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de 'Okulunu Yıkan Başkan' olarak kent tarihine geçmeye hak kazanmıştır."

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.