Mahalli idarelerin yıllık faaliyet raporları, 'Kamu İdarelerince Hazırlanacak Faaliyet Raporları Hakkında Yönetmelik' hükümlerine göre hazırlanmaktadır. Böylelikle her yıl başkanlar belediye meclisine hesap verirler.
Yönetmeliğe göre raporlarda bulunması gereken bilgiler ve ana başlıklarının en önemlilerinden birisi, kurumun faaliyetlerine İlişkin 'Bilgi Ve Değerlendirmeler' bölümüdür.
Bilgi ve Değerlendirmeler bölümünde;
"A- Mali Bilgiler", "B- Performans Bilgileri" bulunmalıdır.
Yani, bir birim hangi bütçe ile ne gibi işler yapmıştır?
Harcanan paraya göre performansı nedir? Değerlendirmeleri yapılır.
Yönetmeliğin 18. maddesi; "Faaliyetlere ilişkin bilgi ve değerlendirmelerde; mali bilgiler ile performans bilgilerine detaylı olarak yer verilir" demektedir.
17 Nisan 2009 da, başkanlıkça belediye meclisine sunulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2008 Faaliyet Raporu'nda, mali bilgiler verilmiyor, bulunmuyor.
Başkan'ın raporuna göre; belediye birimleri, "neler yapılmış neler?"
Ama bu işlerin yapımında mali boyut nedir? O es geçilmiş.
Sadece, genel bütçe ile ilgili toplamlar, Avrupa Birliği ile ilişkiler ve satınalma ile ilgili genel bir rakam varilmiş. "Hizmet birimlerine ilişkin mali tablolar" ortada yok. Verilmemiş.
Bu nedenle, hizmet birimlerinde "Bütçenin Uygulama Sonuçları" belli değil. Ne kadar bütçe ile hangi işleri yapıldı? Bilinmiyor.
Kılıçdaroğlu'nun bütçe ve parasal konulardaki ısrarlı sorularına karşı, seçim meydanlarında: "Biz her şeyi Belediye meclisimize sunuyoruz. İsteyen bakar" diyen Sayın Topbaş söylemini unuttu mu?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2008 Faaliyet Raporu "şöyle yaptık, böyle yapacağız" değerlendirmeleri ile dolu. Ama yasa ve yönetmeliklerin emrettiği mali bilgilerin saklandığı bir faaliyet raporu olmuş.
AKP'nin söylemine ve eylemine yönelik çok çarpıcı bir örnektir.
Mehmet Yıldız-Yük. Müh. Mimar- Belediye Meclis Üyesi
Biliyor musunuz?
4. Uluslararası Nazım Hikmet Ödülü, önceki akşam Aya İrini kilisesinde düzenlenen bir törenle Danimarkalı şair Erik Stinus'a verildiğini, ancak şairin hasta olması dolayısıyla ödülün kızlerı
Miriam ve Asra Stinus'a vakıf ikinci başkanı Cevat Çapan tarafından sunulduğunu, ardından Kemal Özer'in Stinus'un Türkçeye çevrilen şiirlerinden bazı örnekler okuduğunu... KOSOVA Cumhurbaşkanı Sejdiu'nin, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın konuğu olarak 8-9 Mayıs tarihlerinde, Kosova konulu bir konferansa katılmak üzere İzmir'e geleceğini... MARMARA ve Boğazları Belediyeler Birliği Meclisi'nin 2009 Yılı Olağan 1. Toplantısı için bugün Küçükçekmece Radisson Sas Otel'de 14.00-18.00'de bir araya gelerek yarın Marmara bölgesinde seçilen 214 belediye başkanının yeni başkanını ve yönetimini seçeceğini, bu arada Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Arapça dillerinden oluşan 12 bin kitaplık Turgut Cansever Şehir ve Yerel Yönetimler İhtisas Kütüphanesi'nin açılışı yapılacağını....
Ne olmuş yani üç tokat attıysak
22 Nisan 2009 günü sabahı çocuğum Osman Göktan Yıldırım'ı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çalışmaları vesilesiyle Anamur V.B. Atatürk İlköğretim Okulu resmi giysisi olan bir tişört ile okula gönderdik. Bayram günü de dahil 10 gün boyunca bu giysi ile bayram çalışmaları, okulda ve Anamur Şehir Stadyumu'nda yapıldı. Bu süre içerisinde bütün öğrenciler bu kıyafetle okula gitti. 22 Nisan günü de aynı kıyafetle gönderdiğimizde okul müdürü Yaşar Yalçın, çocuğumu diğer öğrencilerin önünde yanına çağırıp şiddet uygulamış ve hakaret etmiştir. Müdür Yalçın, bayram günü şehir dışında olduğu için kendisini telefonla arayıp konu hakkında bilgi almak istedik. Çocuğumuzu niye dövüp hakaret ettiğini sorduğumuzda da, "Eğitim için döverim, ne olmuş iki-üç tokat attıysak yani. Ben tokat atarım. Ne yapabiliyorsanız yapın" diye cevap verip telefonu kapattı.
Okul müdüründen şikáyetçiyim.
Hülya Yıldırım-Anamur-Mersin
Antalya'nın batısı da doğusu gibi...
'Antalya'nın doğusu Allah'a emanet" (26.4.2009) başlıklı yazınızda Antalya'daki sorunlara duyarlılığınız dolayısıyla teşekkür ediyorum. Ben Finikeliyim. Finike, 4-5 km büyüklüğünde bir alan, ilçede 2-3 km arayla kurulan 5 belediye bulunuyor. Tüm Türkiye'nin tanıdığı meşhur Finike portakalı bu belediyelerin sınırları içerisindeki portakal bahçelerinde yetişiyor.
Portakal bahçeleri belediyelerin yanlış ve imar planları sayesinde hızla betonlaşıyor. Oysa bu belediyeler birleşerek tek bir belediye olsa, tarım alanlarına zarar vermeden konut alanları tespit edilebilirdi.
Mevcut düzende portakal bahçelerinin ortasında belediyelerin merkezleri bulunuyor ve betonlaşma alanları portakal bahçelerine doğru hızla yayılıyor.
Böyle giderse 30 yıl sonra portakal bahçelerinin yarısı betonlaşacak. Şu anki belediye başkanımız Nail Dülgeroğlu bu konuda çok çaba harcıyor. Sizden de kıyı bölgelerindeki ve tarım alanlarındaki belediye sayısının tarım ve turizm alanları dikkate alınarak tekrar gözden geçirilmesi ve optimal ölçekte belediyelerin kurulması konusunda desteklerinizi bekliyoruz.
Yazılarınızda Antalya'nın batısındaki Finike'ye ve sorunlarına da yer verirseniz memnun oluruz
Ahmet Hüsrev Soydaş