Batman'ın tarihi Hasankeyf ilçesinde, bu yılki kazı çalışmalarına başlandı. Kazılar için bu yıl toplam 1 milyon 600 bin TL ödenek ayrıldığı bildirildi.

Tarihiyle önemli bir yere sahip olan Hasankeyf'te bu yılki kazılar başladı. Batman Üniversitesi Rektörü ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Abdulselam Uluçam, kazı evinde gazetecilere yaptığı açıklamada, her yıl eğitim-öğretim yılının bitiminde yapılan kazılara bu yıl erken başladıklarını ve bunun da kazıların Batman Üniversitesi'ne bağlı olarak yapılmasından kaynaklandığını söyledi.

Rektör olarak kazılara daha çok zaman ayırma imkanı bulacağını, bu yılki kazı çalışmalarının 4 ayrı noktada gerçekleşeceğini kaydeden Prof. Dr. Uluçam, ilk kez bu yıl bir höyükte çalışma olacağını, daha önce yapılan bütün kazılarda Orta Çağ ve sonraki dönemlere ait alanlarda çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi.

İlk kez yüzey araştırmalarındaki bulgulara göre Neolitik Dönem'e kadar indiği ve hatta daha önceki Taş Devrin'e kadar giden bulgular veren bir höyüğün bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Uluçam, şöyle dedi:

''Bu, hem Hasankeyf'in tarihi açısından önemli bir yer hem de baraj olması halinde bu bölgenin kültürünün neler olduğunu bize veri olarak ortaya koyması açısından önemli bir alan. Artuklu döneminden kaldığı anlaşılan Artuklu Köşkü ve Hayder Bey adıyla andığımız yerde kazı çalışmalarımız sürecek. Öbür taraftan uzun yıllara yayılan bir çalışma dönemiyle ortaya çıkarmaya çalıştığımız 'büyük saray' adını verdiğimiz mekanda da kazı çalışmalarımız sürecek. Bu yıl ilk kez ilçede konservasyona ve restorasyona yönelik bir çalışma olacak. İlk uygulama Zeynel Bey Türbesi'nde yapılacak.''

Prof. Dr. Uluçam, Hasankeyf'in bulunduğu bölgenin boşaltılması gerektiğini de belirterek, ''Baraj olsun ya da olmasın, Hasankeyf'in kültürünü ortaya koymak istiyorsak, ilçenin geçmişiyle ilgili bilgileri eksiksiz olarak tarihe ve bilime kazandırmak istiyorsak, mutlaka bu Hasankeyf'in bir tarafa taşınması gerekecek ki arkeolojik kazı çalışmaları sürdürülebilsin. Çok geç kalınmış bir olay. Çünkü Hasankeyf'teki kültürel doku her geçen gün yok oluyor. O açıdan iyice enkaz haline dönmeden kazı çalışmalarını hızlı bir şekilde tamamlamamız gerekiyor'' dedi.

Hasankeyf taşınamaz
''İlçedeki tarihi eserler taşınamaz. Hasankeyf'in kültürel dokusunu oluşturan yapıların mimarı niteliği ve kalitesi bir başka yere taşınacak özellikte değil. Tabii çok fazla ödenek ayırarak eserleri taşımak istiyorsanız, taşınır. Dünyada olmayacak bir şey yok'' diyen Prof. Dr. Uluçam, ancak burada, yerlerinden koparılacak tarihi eserlerin yeni bir yerleşim alanına taşınmasının da eşyanın tabiatına aykırı olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Uluçam, ''Ben ilçedeki eserlerin durumunu bildiğim için 2 minare, 4 taç kapı 5 de mihrabın dışında hiçbirisi taşınabilecek durumda değil'' dedi.

Bu yıl kazı çalışmaları için 1 milyon 600 bin TL ödenek ayrıldığını ve bunun yaklaşık, 500 bin TL'sinin işçi giderlerine harcanacağını bildiren Prof. Dr. Uluçam, kalan 1100 TL'lik bölümün büyük bir kısmının da kültürel varlığın korunması ve desteklenmesi projeleri için harcanacağını belirtti.