Haberler

Cihangir'den gör cihanı

Tarih: 31 Ağustos 2009 Kaynak: Yeni Şafak Yazan: Aysel Yaşa
Boğaz, Kız Kulesi, Kadıköy, tarihi yarımada, vapurlar, martılar... Tüm bunları aynı anda izlemek insan ruhuna oldukça iyi gelir. Bunların hepsini tek merkezden izleyeceğiniz mekânlardan biri de Cihangir'deki Cihangir Camii. Adını padişahın 'cihanı gör' cümlesinden alan bu cami Kanuni Sultan Süleyman tarafından, sakat doğan ve ağabeyi Şehzade Mustafa'nın ölümüne dayanamayarak üzüntüden hayatını kaybeden Şehzade Cihangir adına yaptırılmış.

Duygusallığı ve sanata düşkünlüğüyle bilinen Şehzade Cihangir zaman zaman şimdi caminin bulunduğu yere gelerek bir çardak altında boğazı izleyip derin düşüncelere dalarmış. Kanuni de saraydan baktığında rahatlıkla gördüğü bu yere oğlu adına bir camii yaptırmak istemiş. Şimdilerde yedi yıldır imam hatipliğini üstlenen Nafiz Hacıislamoğlu tarafından bakımı için olağanüstü çaba sarf edilen Cihangir Camii eski günlerine dönmeyi bekliyor.

Balyanlar yaptı

İstanbul'da manzarayı en iyi seyredebileceğiniz camiler arasında ilk sırada yer alan Cihangir Camii etraftaki meraklılar tarafından büyük ilgi görüyor. Cihangir'i Tophane'ye bağlayan yamaçta yükselen Cihangir Camii, yanındaki minik bahçesi ve Boğaz Köprüsü'nden Kız Kulesi'ne ve tarihi yarımadaya kadar uzanan eşsiz manzarasıyla ilgi çeken bir camii.

Cihangir Camii'nin avlusundan geçerken zaman zaman kenardaki küçük yeşil alanda piknik yapan bir aile veya banklarda oturup saatlerce boğazı seyreden Cihangirlilerle karşılaşabilirsiniz. Cami imamının düşüncelerini aktarmadan önce bugüne dek altı kez restorasyon geçiren caminin tarihine bir bakalım: Bugünkü Cihangir Camii'nin yerinde ilk olarak 1559 yılında, Mimar Sinan tarafından küçük, kare planlı ve tek kubbeli bir cami inşa edilmiş. Sonraki yüzyıllarda geçirdiği depremler ve yangınlar sonucu tahrip olan caminin yerine, bugünkü gördüğümüz çift kubbeli cami 1889 yılında Sultan II. Abdülmecit tarafından, dönemin ünlü mimarları olan Balyan ailesine yaptırılmış. Avluda yer alan, 28 mezardan oluşan eski bir Osmanlı mezarlığı ile çeşme, yapının halen ayakta kalan parçaları arasında. Dışarıdan bakıldığında Dolmabahçe Camii'ni de anımsatan mabedi Evliya Çelebi "cihannüma" olarak nitelendirmiş.

Ufku açık manzarası eşsiz

Zamanında Gönenli Mehmet Efendi'nin de haftada bir gün sohbet verdiği caminin manzarasını anlatalım biraz da. Manzarasına uygun bir mimaride yapılan camiinin içerisine girdiğiniz zaman ufku açık bir mabet karşılıyor sizi. Cami içerisinde sütunların bulunmaması, kubbenin duvarların üzerine oturtulmuş olması da manzaraya karşı namaz kılma olanağı sağlıyor. Namaz kılarken, ufkun açık oluşu da insana ayrıca huzur veriyor. Böyle bir camide imamlık yapmak da ayrı bir keyif olsa gerek. Caminin imam hatibi Nafiz Hacıislamoğlu Üsküdar İmam Hatip Lisesi'nde eğitim gördüğü yıllarda, vapurla önünden her geçişinde iç geçirip, "Bu camide imam hatiplik yapan ne şanslı insan" diye söylenirmiş. "Tecelli bu ki seneler sonra o imrendiğim camiye imam hatip olmak bana düştü" diyen Hacıislamoğlu, "Bu camide imamlık yapmak Allah'ın bana bir lütfudur. Burada, böylesine güzel bir manzarada, tarihi değeri yüksek bir camide imam olmak büyük bir bahtiyarlık" diye de ekliyor. Kendini görev yaptığı camiyle özdeşleştiren imam Hacıislamoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: "Ben kendimi Cihangir'e benzetirim duygusallık açısından. İçten ve sıcak biriyim. Cihangir de böyle imiş. Istırap çekmiş bir insanın adına yaptırılan bu camiyle kaderim uyuşuyor. Çilekeş, ıstıraplı, gayretli ve ayakta kalmaya çalışan biriyim. Bu cami de öyle. Karşılaştığı tüm zorluklara rağmen senelerdir ayakta. Aynı benim gibi. Birkaç defa yıkılmış ama aynı yerden kalkmayı bilmiş, dökülmüş aynı yerden onarılmış. Kaderimin böylesine uyuştuğu bu camide senelerce görev yapmak isterim".

Yoğun ilgi var

Cihangir Camii'nin bahçesi de etraftaki sakinler tarafından hiç boş bırakılmıyor. Camiye her türden insan geliyor. Kimileri Boğaz manzarasını seyrederken, kimileri de namaz sonrası molayı bu güzel bahçede veriyor. Yani camiye namaz kılanlardan daha çok bu manzarayı merak edenler akın ediyor. Manzarası güzel bu camide namaz kılmak da başka olur diyenlerin sayısı da az değil. İstanbul'un çeşitli semtlerinden bu manzaraya karşı namaz kılmaya gelenlerle cami cemaatinin büyük kısmını oluşuyor.

Manzara engelleniyor

Cihangir Camii'nin manzarasının eskiden daha da güzel olduğunu söylüyor kaynaklar. Seneler önce tam önüne yapılan sarı bir bina sayesinde manzarasının çoğu kapanan camiye tek engel bu sarı bina değil elbette. Camiinin yukarısına inşa edilen sanat okulu, yan taraftaki bir bilgisayar firmasına ait bina, camii önüne gelişigüzel dikilen ağaçlar... Hepsi Cihangir Camii'nin yapısını bozuyor. Bu konuda düşüncelerini anlatan cami imamı "Bu sarı bina kadar, bundan yirmi sene önce yapılan diğer binalar daha çok kapatmış manzarayı. Onlar yok ettiler çevrenin güzelliğini. Mesela sokağın başına geldiğinizde camiyi asla göremiyorsunuz. Sadece deniz üzerindeyken görebiliyorsunuz burayı" diyor. Yaklaşık dört yüz yıllık tarihe sahip olan ve en son restorasyonunu 1890 yılında geçiren caminin şu anda iyi bir bakıma ihtiyacı var.

Cami imamı bu konuda hummalı bir çalışma içerisine girmiş durumda. Gerekli bakımın yapılması için müftülük aracılığıyla dilekçeler yazan Hacıislamoğlu bu çalışmalar sonucunda 2007 yılında bir proje çıkartılmasına ön ayak olmuş. Fakat bu projenin yapımına henüz başlanmadı. Bu konunun peşini bırakmayan cami imamı "İstanbul'un böylesine güzide bir camisinin bir an önce onarılması gerekiyor. Projede eksikler olduğu söylendi. Biz hâlâ o eksikliklerin giderilmesini bekliyoruz. Buna çok üzülüyorum ve içleniyorum. Bir an önce bu caminin bakımının yapılması lazım" şeklinde konuşuyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.