Haberler

Bu kaçıncı felaket?

Tarih: 10 Eylül 2009 Kaynak: Yeni Şafak Yazan: Mehmet Şeker
Rahmet günlerini geride bıraktık. Mağfiret günlerini de tamamladık. Geldik azat günlerine. Cenab-ı Hakkın, inananları cehennemden azat ettiği son on gündeyiz. Ramazan'ın son düzlüğüne girdik. Derken...

Son düzlükte aşırı yağmur ve sel felaketiyle karşılaştık.
Son seksen yılın en büyük yağmur ve sel felaketi bu. Tam bir afet.

Trakya'da başladı, İstanbul'a geldi, kolay gideceğe de benzemiyor.
Kamyonlar, otomobiller sel suları içinde, boş bir kibrit kutusu gibi sürüklenirken hiçbir şey yapamamak, çaresizliği tam anlamıyla hissettiriyor.

Çok fazla can kaybı var.
Tekirdağ ve İstanbul'da şu saat itibariyle 28 kişi hayatını kaybetti.

Ne acı... Arabanla giderken, birden bire kendini sel içinde buluyorsun.
Her şey bir anda sıfırlanıveriyor.

Kaskon vardı, arabanın beygir gücü çok yüksekti, motorun bilmemkaç 'cc' idi... Hepsi boş. Afet karşısında hiç biri işe yaramıyor bunların.

Çok iyi yüzme bilirim, boyum iki metreye yakındır, pazularım çok güçlüdür falan hepsi fasa fiso ölçeğinde.

İki yabancı dil bilirim, üç yerli dil bilirim, doktora yapmışım, prof olmuşum, bendeki bilgi birikimi kimsede yoktur'lar da hiçten ibaret.
Suların birikimi, bütün birikimleri alt ediyor.

Allah (c.c.) insanın hüsranda olduğunu, daima bir yanılgı içinde bulunduğunu vurgular ayetlerinde.

Kar, yağmur gibi sıradan tabiat olayları, işin içine insan karıştığı zaman afet haline dönüşmekte.

Hâlbuki Cenab-ı Hak akıl vermiş, yanlış yere bina yapmamayı düşünebilecek kapasite vermiş ama biz zaaflarımıza ve hırslarımıza yenik düşmüşüz.

Bir düşünelim, bu yaşadığımız kaçıncı felaket? Hangi birinden ders almıştık ve bundan bari ders alacak mıyız?

Mimar ve Mühendislere kulak verelim...

"Ülkemiz insanı aslında yara sarmakla sınırlı bir yaklaşım yerine, önleyen, zararı en aza indirgeyen, insan hayatını korumayı başlıca amaç sayan, insanın sağlıklı yaşamasını asli amaç haline getiren, odağında insan olan bir yaklaşıma ihtiyaç duymaktadır.

Sağanak yağış sonrasında oluşan su taşkını, daha önce ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi bu sefer de Marmara'da tam bir faciaya dönüşmüş, insanlarımız canlarını kaybetmiş, yüzlerce ev ve işyeri, binlerce hektarlık arazi ve kilometrelerce yol su altında kalmıştır.

Yoksulluk, sağlıksız kentleşme, altyapı eksikliği, barınma, yıllardan beri gelen, çözülmediği için büyüyerek bugünlere taşınan sorunlar arasındadır. Bugün yaşam alanlarımızda, kentlerimizde; altyapıdan, sosyal donatı alanlarından, yeşil alandan, dere ıslah çalışmalarından, imar çalışmalarından, kentsel arsa üretiminden söz etmek mümkün değildir."

Bu manzara karşısında kahrolan yetkililer istediği kadar konuşsun. "Doğa olaylarının doğal afetlere dönüşümü engellenebilir bir olgudur."

Ama dere yatağına bina yaparsan, çukur yere tır garajı yaparsan, kanalları yetersiz yaparsan, afete davetiye çıkarmış olursun.
Eh, afet de eşek değil. Davet edersen gelir. Davete icabet etmek gerektir çünkü.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.