Haberler

Sadaka çadırı belediyeciliği ekspres yolda boğuldu!

Tarih: 11 Eylül 2009 Kaynak: Vatan Yazan: Necati Doğru
İngiliz, Fransız, Finlandiyalı, Arjantinli ya da Hintli biri; "Sadaka çadırı belediyeciliği ekspres yolda boğuldu" başlığını okusa benim için "hayalinde kurduğunu gerçekmiş gibi anlatan" bilim-kurgu yazarı diyecekti.

Beş gidişli.
Beş gelişli.

İki yanında son teknoloji ile dikilmiş plaza gökdelenler, alışveriş çarşıları, televizyon-gazete binaları, marka olmuş ürünleri üreten firmaların genel merkez binaları, organize sanayi siteleri bulunan ve 24 saat akan canlı bir yol... Üzerinden her gün yüz binlerce araç geçiyor... Bu yol; TIR'ları, belediye otobüslerini, kamyonları, işçi taşıyan minibüsleri, kamyonetleri, otomobilleri içindekilerle birlikte yutup boğan hırçın, acımasız, çamurlu, delirmiş tufan suyuna dönüşüyor.

Kurgu yazarı düşünemez.
Hayal bile edemez.

Uyanın!
Uyanın!
Hadi uyanın!

Diye bağırmak ve işaret parmaklarımızı sorumluların yüzüne doğru kaldırarak; "Şehircilik cinayeti işlemiş suçlu teslim ol, etrafın sarıldı" diye bütün dünyaya ilan etmek gerekir.

Gerçeği bağırmalıyız.
Ana özelliği "yoksullar için iftar çadırı kurma ve umudunu yitirmek istemeyen iyi niyetliler için de 15 gün açan laleler dikme" olan göz boyama belediyeciliğini başlatan Tayyip Erdoğan'dır. Müfit Gürtuna ile Kadir Topbaş, "çadır belediyeciliğinin" devam ettiricileridir.

14 yıldır onlar yönetti.
14 yıl boyunca; "sadaka çadırı kurmayı ve göstermelik lale dikmeyi" çok başarılı yaptılar fakat dere yataklarının, su havzalarının, tepelerin, vadilerin; inşaat, apartman katı, plaza, iş merkezi, asfalt tarlası, beton cinnetine dönmesini sadece seyrettiler.

Afeti hazırlayan onlardır.
Şehri 14 yıldır yönetenlerdir.
Onların kadrolarıdır.
İmar izinlerini verenlerdir.
Plan tadilatı yapanlardır.

Bir ilave şerit ekleyerek Basın Ekspres Yolu'nu genişletip Ayamama Deresi'ni daraltan, koca dereyi 4 metreye hapsedip, bazı bölümlerini künkleyip üzerine asfalt döken, yol üzerinde imar izni verdikleri dev alışveriş merkezlerinin temellerinin gelip gelip yaklaşım yollarının "imlalarına" kadar dayanmasını görmezden gelen, kazıklayarak dere yatağını öteleyenlere yapı izni çıkartıp "rantçılığa" alet olanlardır.

Daha önce yazmıştım.
530 bilim adamı çalıştı.
4 yıl boyunca uğraştı.

İstanbul Çevre Düzeni Planı'nı hazırladılar. 31 kişinin boğulduğu Çatalca-Silivri bölgelerindeki yeraltı suyunun çok yüzeyde olduğunu, bu yüzden toprak kayması ile sellenme olabileceğini, deprem ve zemin açısından çok sakıncalı olduğu için yerleşime açılmaması gerektiğini bu plana yazdılar.

Çadır belediyeciliği ne yaptı?
Planı çöpe attı.
Önerilere sırtını döndü.

Bu bölgeye 2 milyon nüfusa hizmet edecek konut alanları, sanayi alanları, üniversiteler, teknoparklar yerleştirme hazırlığına girdi.

Gerçekten uyanın!
Ciddi ciddi uyanın
Şu soruyu sorun:

530 bilim adamının 4 yıl çalışması sonucunda hazırlanan ve 2006 yılında Ankara'ya Büyük Millet Meclisi'ne çıkartsın diye gönderilen "Kentsel Dönüşüm Alanları Hakkındaki Kanun Tasarısı"nın akıbeti ne oldu? İktidar bu yasayı niçin Meclis Genel Kurulu'na taşımadı? Bu yasa tasarısı, dere yataklarında ve su havzalarında yapılmış konutları yıkıp temizlemeyi hedefliyordu.

Niçin çıkmadı bu yasa?
Uyanın!

Sadaka çadırı belediyeciliği, İstanbul'u taşıyamadı. Ekspres yolun insanların canları ile mallarını yutan kirli-çamurlu tufan suyuna dönüşmesine zemin hazırladı.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.