Haberler

9/11'den Sonra Mimarlık

Tarih: 11 Eylül 2009 Kaynak: Renew NYC, San Francisco Chronicle Derleyen: Dilek Öztürk

Kaynak: Renew NYC

Bundan 8 yıl önce New York'un simgesi ikiz kuleler terörist saldırılar sonucunda yıkıldı ve binlerce insan hayatını kaybetti. Sekiz senedir New York kent silüetinin bu önemli iki nirengisi yok. Kulelerin bulunduğu bölge, diğer bir deyişle "Ground zero", için pek çok öneri tasarlandı, planlar yapıldı, ancak yerel yönetim ve proje mimarları arasında çıkan anlaşmazlıklar yüzünden bölgede yeniden yapılanmaya hala başlanamadı.

2004 yılında New York'ta 11 Eylül saldırılarında yıkılan Dünya Ticaret Merkezi İkiz Kuleler'inin yerini alacak yapının ayrıntıları açıklandı. Plan, New York Şehri Şehircilik Daire Başkanlığı ve LMDC (Aşağı Manhattan Bölgesi Gelişme Kurulu) tarafından hazırlandı. Yeni planın kamuoyuna tanıtılması, binanın mimarı Daniel Liebeskind ile orjinal tasarımda kullanım alanının boşa harcandığını savunan taşeron firmanın mimarı David Childs arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle gecikmişti. Ancak taraflar planın son hali üzerinde anlaştı.

LMDC, New York şehrine 2001 yılında yapılan terörist saldırılar sonucunda yıkılan Dünya Ticaret Merkezi ve çevresinin yeniden yapılanmasına destek olması için kuruldu. Bütün bu amaç ve desteklerin temeli aslında bu bölgede hayatını yitiren binlerce insan için kalıcı bir anıt yapılması. Bu doğrultuda LMDC, New York Konut ve Şehircilik Daire Başkanlığı'nın da işbirliğiyle bir revizyon planı önerdi. Bu plan, Anıt'ın yer seçimi, koordinasyonu, anıtla ilintili yapılabilecek mümkün yapılar, ticari faaliyet mekanını destekleyecek müze, otel ve konferans salonları ve kamusal açık alanları içeriyor. Kasım 2006'da LMDC yöneticileri, önerilen düzeltmeleri Genel Plan dahilinde uyarladı.


Kaynak: Renew NYC


Bu plana göre, yıkılan Dünya Ticaret Merkzi binalarının yerine getirilecek dört kulenin barındırdığı fonksiyonlar şöyle:

Özgürlük Kulesi
New York kenti semalarına yaklaşık 541.000 metre yükselmeyi hedefleyen kule, gökyüzünde ilham veren bir fener görünümünde olacak. Kulenin tasarımı klasik New York gökdelenlerinin zarifliğini çağrıştırdığı gibi, Özgürlük Anıtı'nın da meşalesini andırıyor. Özgürlük Kulesi, Dünya Ticaret Merkezi'nin Güney Kulesi'nin gerçek boyutu kadar, yani 415 metre yükselecek ve yine Dünya Ticaret Merkezi'nin Kuzey Kulesi'ndeki gibi bir izleme terası ile süslenecek.

Özgürlük Kulesi, yaşam güveliği açısında eşşiz özellikleri içinde barındıracak. Ayrıca enerji kullanımı ve çevresel sürdürülebilirlik açısından da örnek model olması hedefleniyor.Binanın güzenliğini arttırmak için binanın mimarı David Childs ve ekibi, temelini ikiz kulelerde olduğu gibi 60 metrekareye kadar çektiler


Kaynak: Renew NYC

İkinci Kule (200 Greenwich Sokağı)
İngiliz mimar Norman Foster, tarafından tasarlanan kulenin 78 katlı ve 382 metre olması planlanıyor. Eşsiz diagonal formda çatısı Dünya Ticaret Merkezi Anıt Plazası'na doğru eğiliyor. Kule 200 Greenwich sokağında konumlanacak, Özgürlük Kulesi'nin doğusunda, Vesey Sokağı girişinde.

Toplamda Greenwich sokağı, 700.000 metrekare ofia alanına ve 44.000 metrekare perakende alanına ayrılacak. 60 ofis katı olacak ve her kat 11.000 metrekareden fazla olacak. Ayrıca dört adet alışveriş katı, teras ve girişte lobi bulunacak.

İkinci Kule, tepesinde elmas görünüm verecek dört ince bloktan oluşacak. Aslında , elmasın her bir parçası, bu dört bloktan yükselecek ve gökyüzünde bir ilüzyon yaratacak.

Çatının camdan yapılması planlanıyor. Böylece sabah gün ışığı direk olarak anıta gidebilecek. Ayrıca bu diyagonal form, Dünya Ticaret Merkezi'nin master plancısı Daniel Libeskind'in "ışığın sıkışması" konseptine de uyuyor ki bu da her yılın 11 Eylül'ünde anıta hiç gölge düşmemesini sağlayacak.

Üçüncü Kule (175 Greenwich Sokağı)
Richard Rogers tarafından tasarlanan bina, 175 Greenwich sokağında, Dünya Ticaret Merkezi anıtsal bölgesindeki birçok binanın tam ortasında kalmaktadır. Bunun bir sonucu olarak, Anıt'ın iki tane yansıtıcı havuzu ile şekillenen ana doğrultudan geçen Greenwich Sokağı'nın tam karşısında kalıyor. Kulenin tasarımı da anıta dikey doğrultuda uzanan konumu ile, bu merkeziliğe atıfta bulunuyor.

Dördüncü Kule (150 Greenwich Sokağı)
Maki ve Ortakları tarafından tasarlanan bina, Dünya Ticaret Merkezi bölgesindeki en uzun dördüncü kule olacak. Binada 53 katın, 548.000 metrekarenin, ofis olması planlanıyor.

Binanın podyumu, giriş katını da kapsıyor. Girişteki üç kat kademe satış alanlarına ayrılmış.


Kaynak: Renew NYC

9/11'den Sonra Amerika'da Mimarlık
Gökyüzü tasarım için artık bir limit. Amerika'da "yükselen mimarlık" daha cesur ve yaratıcı bir döneme girdi. 9 Eylül'den sora hiçbir şey artık eskisi gibi değil...
Açık konuşmak gerekirse, Dünya Ticaret Merkezi'nin saldırılarla yıkılmasının, Amerikan Mimarliği'ının daha önce olmadığı kadar küstah ve deneysel olmasında payı var. Dünya'nın en çok tanınan ve algılanan bu kulelerin yıkılması, bize, binanın, ikonlar gibi, hatıralar gibi, hepimizin paylaştığı bir şey gibi önemli olduğunu gösterdi. Ayrıca "yeniden inşa etme" ihtiyacının da "uygunluk" teriminin tam olarak nereye oturduğunu düşündürdü.

Ground Zero (New York'ta yıkılan İkiz Kulelerin bulunduğu arazi) için umutlar, politikacılar tarafından tüketilmişken, halk, bölgeye Amerika'nın daha önce görmediği, yeni bir yaklaşımla yapılacak gökdelenler için hazırlandı. Bükülen, dönen, el sallayan kuleler, ama esas bizim neyi görmek istediğimiz sorusunun cevabını verebiliyorla mı, bunu tartışmak lazım...


Kaynak: Renew NYC


Uygunluk kavramının normlaştığı bir kuşaktan sonra , provokatif dramanın Amerikan kent mekanında yer almasını izliyoruz. Şehirler artık kapılarını yaratıcı tasarıma açıyor, gökyüzü ölçeğine!

Aslında hala bu bölgede tam olarak "neyin yükseleceğini" bilemiyoruz. Bu belirsizlik ve yarışma hali, kent hayatına farklı düşünceler kattı. Binalar, dönemler hakkındaki heyecanı şekillendirebilir.

Şikago'lu mimar Gang, son yıllarda çok şeyin değiştiğini ifade ediyor. " İnsanlar değişen mimariye açıklar, herşeyin aynı sona ermediği deneysel mimariye açıklar..." diye ekliyor.

Bu konu Londra'lı yazar Deyan Sudjic'i de etkiledi ve 2005'te kültürel baskının tasarımı nasıl şekillendirdiği ile alakalı, "Büyük Yapı" adlı makalesini yayınladı. Sudjic makalesinde, "İnsanlar, bir bina tipi olarak gökdelenlerin uykuya daldğını sandılar. Fakat insanlar 9 Eylül'den sonra bunun böyle olmadığını gördüler," diyor.
Bölgedeki durum, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra modernizmin çökmesi gibi, yeni görüşlere olanak sağladı.

İkiz kulelerin bulunduğu bölgede, halk yaratıcı bina tasarımı konusunda tartışırken, eski kapitalist hüner, çoktan yüksek teknolojili ve parlak gereçleriyle düzeltmelerini yaptı...

 

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.