Haberler

"Adil" kenti ne demek?

Tarih: 9 Kasım 2009 Kaynak: Yeni Şafak Yazan: Evren Tok
Bugün, mekân ve kültür arasındaki ilişki bağlamında "kentlilik hakkı"nı ve "adil kent" arayışını, hem mekânsal, hem de toplumsal değişime referansla incelemek gerekiyor. Çevremizde örnekler yok değil.

Korhan Gümüş, 'İzmir'i kültürle dönüştürmek' adlı yazısında (Radikal İki, 1 Kasım 2009), İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Kültür Çalıştayı"ndan hareketle kültürün kentler üzerindeki dönüştürücü etkilerini inceliyor. Gümüş'e göre İzmir örneği kültürün, kentlerin küresel kapitalizmle birlikte değişen ekonomik ve siyasi rolüne paralel olarak yeni anlamlar kazandığını Türkiye bağlamında en iyi ortaya koyan kentimiz. Gümüş bizlere, kültürel kurumların varlığıyla, sanatçılarla, üniversiteyle, kültür yöneticileriyle, tasarımcılarıyla kültürün özel alana hapsedilmediği, kamusal işlevini de yürütebildiği bir kentsel mekânın neye benzeyeceğini anlatıyor. Gümüş'ün yazısını, "kültürün" kentsel mekân için, kentli için özgürleştirici, farklılıklara toleransla yaklaştıran, birlikte yaşama olasılığını öne çıkaran etkilerini kent coğrafyacısı Peter Marcuse'nin son eseri olan "Adil kenti aramak" (Searching for the Just City, Routledge: 2009) ve "kentlilik hakkı" kavramları bağlamında düşünmenin faydalı olacağını düşünüyorum.

Adil kent mümkün mü?
"Adil kenti aramak" kendi içinde pekçok çatışmayı barındıran bir arayış. Bireysel olarak belirli haksızlıklara verilen tepkinin ötesinde, birçok anlamı, kentsel mekânda yaşanan birçok haksızlığa karşı koyuşu ve tüm bu çabaları küresel adaletle ilişkilendirerek onun parçası olmayı içeren bir çaba. Marcuse bizi, kendi içinde derin tartışmalar içeren bu arayışın tam da merkezine davet ediyor. Ve bizi bir sorunsalla başbaşa bırakıyor: "adil kent"i arayış farklı kökenlerden, farklı sınıflardan, farklı kültürlerden gelen kentlilerle; gittikçe neoliberalleşen kent yönetimi ve profes-yonel plancılık zihniyetiyle ve adaletin birbiriyle yarışan yansımaları arasında nasıl tutarlı ve faydalı ideallere dönüşebilir? Kuşkusuz bu soruya verilecek yanıt Gümüş'ün vurguladığı kültür insanları ve kamu arasındaki ilişkinin sorgulanması açısından da önem taşıyor, kültürün "adil kenti arayış" ve "kentlilik hakkı" için ne kadar merkezi olduğunu ortaya koyuyor.

Tarihsel olarak bakıldığında, farklı dönemlerin kendi "adil kent" fikirlerini ürettiklerini görüyoruz. Örneğin 1960'lar ve özellikle de 1968 sonrası dönemin "kentlilik hakkı" (Right to the City) söylemi etrafında şekillendiğini görüyoruz. Ünlü kent coğrafyacısı Henri Lefebvre'in vurguladığı gibi "kentlilik hakkı" şehri paylaşmak, eşit haklara sahip olmanın ötesinde 'farklı' bir kent yaratma anlamını taşıyordu (Şehirler Üzerine Yazılar, Blackwell, 1996). Diğer bir ünlü kent coğrafyacısı David Harvey'e göre de "kentlilik hakkı" kent kaynaklarına bireysel olarak ulaşma özgürlüğünden çok öte bir şeydi, kenti değiştirerek kendimizi değiştirme hakkıydı. Ayrıca bireyselden çok ortak bir haktı çünkü bu dönüşüm kaçınılmaz olarak kentleşme süreçlerini yeniden şekillendirmek üzere ortaklaşa bir gücün kullanımına dayanıyordu. Kentlerimizi ve kendimizi yapma ve yeniden yapma özgürlüğünün en değerli ama aynı zamanda en çok ilgisiz kalınmış insani haklarımızdan biri olduğunu vurguluyordu Harvey (New Left Review, Ekim-Kasım 2008).

Kentlilik hakkı 
Dolasıyla "kentlilik hakkı" politik bir slogandı 1960'larda ve 68lilerin kullandıkları sloganlarla örtüşen şekilde "kentlilik hakkı" yaşamaya değer 'insani' bir hayatın gerektirdiği değerleri içselleştirmiş bir kavramdı. Sadece refahı eşit bir şekilde dağıtmak gibi "pratik" bir amacı yoktu. Dolayısıyla 1968'de kristalize olan olaylar öğrencinin, işçinin yeni sol hareketlerin ve felsefelerin tarihsel değişim isteğini yansıtıyordu. "Farklı" bir "kentlilik hakkı"nı arayış ise bu değişimi simgeliyordu. 1968'in doğurduğu yeni bir talepti. Kent farklılıklarla yüzleşme mekânıydı, değişim değerinin değil kullanım değerinin öncelikli olduğu bir mekândı. Ve bu unsurlar dikkate alınmadan geleneksel şekilde planlanamazdı. Bugün ise, 1968 hareketinin etkili bir şekilde talep ettiği ancak tam anlamıyla erişemediği "kentlilik hakkı" arayışı adil kent söylemiyle daha 'tam', daha 'özgür', daha 'yaratıcı' bir kent amaçlıyor. Ancak "adil kent" arayışı bugün planlamanın 'mütevazi' kaldığı, neoliberal ideolojinin sosyal endişeleri işlevselleştirerek sadece 'büyüme ve özel girişimciye hizmet edecekse' dikkate aldığı, planlamanın adeta profesyonel plancılık ile eşdeğer tutulduğu bir ortamda tıkanmış halde. Halbuki kentsel planlamanın adaletçi, eşitlikçi, insani yetenekleri geliştirici, tüm kentlilere daha iyi yaşam koşulları sunmak için gerekli etik ve ahlaki değerleri savunan (profesyonel plancıların ve neoliberal kent yönetimlerinin "unuttuğu") unsurları yok sayılıyor.

İzmir ve adil kente ulaşmak 
Bugün, mekân ve kültür arasındaki ilişki bağlamında "kentlilik hakkı"nı ve "adil kent" arayışını, hem mekânsal, hem de toplumsal değişime referansla incelemek gerekiyor. Mekân ve sosyal adalet arasındaki ilişkinin doğru çözümlenmesinin, bize kamusal alanın kullanımına yönelik adaletsizlikleri daha net görmemizi ve kentsel mekânının daha iyi planlanmasını sağlayacağını unutmamak gerekiyor. Gümüş'ün ifade ettiği üzere bu adaletsizlikler arasında kültürün hem kamusal mekândan, hem de kamusal kaynaklardan soyutlanması da yer alıyor. Sadece neoliberal düzenin ekonomik anlamda "kaybedenleri"nin dışlanmasını değil, aynı zamanda hem kapsanan, hem de dışlanan sosyal grupları daha iyi teşhis etmemize olanak tanıyor - ekonomik olarak olmasa da kültürel faktörlerden, etnik köken veya cinsel tercihi sebebiyle dışlanan gruplarda olduğu gibi. Kentlilik Hakkı'nın içselleştirilmesinin, "adil kent"e ulaşma arayışı için ve "alternatif kentsel gelecekler" tahayyül edebilmek adına önemli bir basamak olduğunu düşünüyorum.

* Carleton Üniversitesi (Kanada) Doktora Öğrencisi
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.