Haberler

Yaya kalan şehir: İzmir

Tarih: 5 Şubat 2010 Kaynak: Zaman Yazan: Aykut Sayar
İzmir gerçekten Türkiye'nin üçüncü büyük şehri mi? Bir zamanların en gözde kenti için şimdi bu soru soruluyor.

Şehrin son 10 yılda kamu yatırımlarından aldığı pay, üç kattan fazla azaldı. İşsizlik oranı da ülke ortalamasının üzerinde. Bunların sebebi bazılarına göre CHP'li yerel yönetimin başarısızlığı, bazılarına göre de hükümetin olumsuz tutumu. Hangisi doğru olursa olsun herkesin birleştiği nokta, İzmir'in 'geri' kaldığı.

Tarım, sanayi, ticaret, fuarlar, azınlıklar ve hoşgörü... Bünyesinde maddî ve manevî zenginlikleri barındıran İzmir, bu kimliğinden yavaş yavaş uzaklaşıyor. Gecekondu yoğunluğu, bitmeyen metrosu, arsenikli suyu, sıkışık yolları ve yarım kalan yatırımlarıyla gündeme gelen Ege'nin incisi, son yıllarda en çok tartışılan illerimizin başında yer alıyor. 'Solun kalesi' olarak görülen şehir, her seçimde ateşli siyasî çekişmelere sahne oluyor. Ortalık durulunca İzmirliler yine trafik sıkışıklığıyla, kirli havayla, 'köy görünümüyle', pahalı su ve ulaşımla başbaşa kalıyor. Ekonomik gelişmişlik açısından Türkiye'nin üçüncü ili görünmesine rağmen İzmir'in son 10 yılda kamu yatırımlarından aldığı pay, üç kattan fazla azaldı. İşsizlik oranı da ülke ortalamasının üzerinde. Bunların sebebi bazılarına göre CHP'li yerel yönetimin başarısızlığı, bazılarına göre de hükümetin olumsuz tutumu. Hangisi doğru olursa olsun herkesin birleştiği nokta, İzmir'in 'geri' kaldığı. Seçimde oyunu mevcut belediye yönetimine verenler bile muhalefetin dozunun kaçırıldığını düşünüyor.

Bunlardan biri olan Sabah gazetesinin eski sahibi Dinç Bilgin, iktidara muhalefet etmek isterken gerici, tutucu hale gelindiğini söylüyor. İlklerin ve yeniliklerin şehri olarak bilinen İzmir'in, sadece AK Parti iktidarına reaksiyon göstermek amacıyla bu özelliğini kaybettiğini, değişiklikten korkar hale geldiğini vurguluyor: "İzmir'in bir başka öncü vasfı vardı. Büyük değişimin şehriydi. Dolayısıyla ilk demokrasi denemeleri de en fazla burada güçlendi. Şimdi ise maalesef son derece tutucu, garip, yeniliğe kapalı, değişiklikten korkan bir şehir olmuş. Garip bir şekilde politize oldu, ulusalcı oldu."

Tanınmış işadamlarından, Yaşar Holding'in yönetimini kızına devreden Selçuk Yaşar ise geri kalmışlığı, askerî rejimlere verilen desteğe bağlıyor. 12 Eylül darbesinden sonra İzmirlilerin cuntacıları desteklediğini hatırlatan Yaşar, "Biz İzmirliler, Kenan Paşa'yı tuttuk. Ondan sonra sanayi küçüldü. O günkü büyük firmalar neredeyse kalmadı." diyor.

İzmir'in haline, yerel iktidarda olan CHP'nin içinden bile karşı çıkanlar var. "Birçok şehri gezdim, İzmir kadar bakımsızını görmedim." diyen İl Genel Meclisi Üyesi Mehmet Arısoy, bu sözlerinden ötürü partisinde istenmeyen adam ilan edildi. Arısoy, gerçekleri söylemekten çekinmemek gerektiğini ifade ediyor: "Ortak akıl yok, bu şehir kalkınamaz. İzmir'in son 30 yılda diğer şehirlerle kıyas edildiğinde geri kaldığını, üniversite giriş sınavlarında 36. sırada yer aldığını, yüzde 65'inin gecekondu olduğunu ve genelinin döküldüğünü söylüyorum. İzmir'in neresiyle övünülüyor, hayret ediyorum."

Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı ise şehrin potansiyelini kullanamamasından şikâyetçi. Ekonomik verilerin hâlâ Türkiye'nin üçüncü büyük şehri olduğunu kanıtladığına dikkat çekiyor: "İzmir'de 2009 yılının ilk dokuz ayında bankaların kullandırdığı nakdi kredi miktarı 20,4 milyar lira. Antalya'da bu rakam 11 milyar, Bursa'da 10 milyar lira seviyesinde. İzmir, 28 milyar liralık mevduat rakamıyla da İstanbul ve Ankara'nın ardından geliyor. Bununla beraber son dönemde ne yazık ki gereken yerde olmadığı da herkes tarafından kabul edilen bir gerçek."

İzmir'in genel tutuculuğundan ayrı olmayan birçok kişi ve sivil toplum kuruluşu da hemen her yatırıma karşı çıkıyor ve engellemek için mahkemeye gidiyor. Uzun süren yargı sürecinde de yatırımlar yarım kalıyor ya da onlardan vazgeçiliyor. Bunun örneklerinden bazıları 11 yıldır ilerlemeyen Dünya Ticaret Merkezi projesi, Alsancak Limanı'na kadar götürülüp çürümeye terk edilen viyadükler ve limanın özelleştirme süreci. Bu karşı çıkanları "istemezükçüler" olarak tanımlayan eski Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura, sayılarının da iki elin parmaklarını geçmediğini vurguluyor: "Politik ve ideolojik saplantılarla yatırımları engelleyen, 'istemezükçü' bir grup var. Engellenen birçok proje var. İdare mahkemesi de yatırımları durdurucu yönde karar veriyor. Yatırımcılar kaçıyor, işsizlik inanılmaz boyutlarda."

İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ise şehrin geri kalmadığını, sadece yavaş ilerlediğini söylüyor: "Anadolu kentleri, son yıllarda pek çok açıdan büyük ilerleme kaydetti. Yıllar içindeki geri kalmışlıklarını kapatmak için hızlı koşuyorlar. Türkiye'nin her yerinin kalkınmasından büyük mutluluk duyarız ama bu kentlerle İzmir'i karşılaştırdığınız zaman çok büyük fark olduğunu görüyoruz. Biz yürüyoruz, onlar koşuyor; İzmir seviyesine gelmeleri için çok uzun bir yolları var."

Çözüm önerileri

İzmir'in önde gelenlerinin çözüm önerileri şöyle: Gelişme hızının artması için birlikte hareket edilmeli. Agora projesiyle turizm hareketlendirilmeli. Şehir yenileme projeleri hayata geçirilmeli. Toplu ulaşımda hafif raylı sistem geliştirilmeli ve otopark sıkıntısı çözülmeli. Çeşme'de büyük turizm yatırımlarının önü açılmalı. Liman problemi halledilerek, lojistik altyapı imkanlarıyla desteklenmeli. Yeni fuar alanları kurulmalı. Kongreler şehri hedefi için çaba sarf edilmeli. Kruvaziyer gemiler için liman yapılmalı, ayakbastı ücretleri kaldırılmalı. Alsancak ile Turan arasındaki yeni şehir merkezi projesi hayata geçirilmeli. Turizm alanı ilan edilen İnciraltı'nın planlaması yapılmalı.

İzmir'i ülke gündemine taşıyan olaylar

Metro: Eski Büyükşehir Belediye başkanlarından Burhan Özfatura zamanında yapılan ve merhum Ahmet Piriştina döneminde hizmete açılan Üçyol-Bornova metrosunun ikinci adımı olan 5,5 kilometrelik Üçyol-Üçkuyular hattı, yaklaşık beş yıldır bitirilemedi.

Dünya Ticaret Merkezi: Basmane Meydanı'nda 1998 yılında Güçbirliği Holding tarafından başlatılan inşaat, 2001'de mahkemeye taşındı. Şu anda şehrin merkezinde, büyük bir çukur halinde duruyor.

Viyadükler:
Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura tarafından 1. Kordon'a yapılacak çevre yolunun bağlantısı olan ve Alsancak Limanı'na kadar ulaşan viyadükler, mahkeme kararıyla durduruldu ve çürümeye terk edildi.

Arsenikli su:
Geçen seneki kuraklıkta azalan yeraltı sularında arsenik oranı yükseldi. Arıtma tesisleri olmadığı için şehrin büyük bölümü arsenikli su içmek zorunda kaldı.

Konvoy taşlama provokasyonu:
Kapatılan DTP'nin genel başkanı Ahmet Türk'ün konvoyuna taşlı saldırı yapıldı. Çift taraflı provokasyonların körüklediği olay, İzmir'in hoşgörülü imajını zedeledi.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.