Haberler

İstanbul'un binaları ağır hasarlı

Tarih: 17 Mart 2010 Kaynak: Referans
İstanbul'da deprem açısından en riskli 6 ilçede, son 5 yılda 125 bin bina incelendi. 7.2 ve 7.5 büyüklüğündeki iki ayrı deprem senaryosuna göre, bu ilçelerdeki betonarme binaların yüzde 25'i ile yüzde 40'ı yıkılacak.

Elazığ'da 6 büyüklüğündeki depremde 41 kişinin yaşamını yitirmesi sonrası gözler yeniden "Marmara depremi"ne çevrildi. Uzmanların büyük bölümü, olası bir depremin büyüklüğünün 7'nin üzerinde olacağını hesaplarken, en büyük hasarın meydana gelmesinin beklendiği İstanbul'un bina röntgeni, endişeleri daha da artırdı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ODTÜ'nün birlikte yaptığı zemin ve bina araştırması, 6 ilçedeki 100 bin betonarme binanın yaklaşık 25 bininin yıkılacağını ortaya koydu. Her bina için ayrı dosya hazırlandı ve ilçe belediyelerine teslim edildi. İsteyen bina sahibi belediyelerden bina bilgilerini edinebilecek.

Çalışmanın koordinatörlüğünü üstlenen Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu, "Normal bir yapı kalitesi dağılımı olsa, taradığınız 100 binanın 50'sinin az, 40'ının orta, 10'unun ağır hasar görmesini beklersiniz. Bizde işler tersine gidiyor. Ağır hasar çok büyük" dedi. Sucuoğlu, yapıları hastaya benzeterek, "Tedavileri yapılmazsa hasta ölür" uyarısında bulundu.

İstanbul için iki ayrı senaryo
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ODTÜ Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi, İstanbul Avrupa yakasında deprem riski yüksek Zeytinburnu, Fatih, Küçükçekmece, Bahçelievler, Bayrampaşa ve Güngören ilçelerinde "bina inceleme" çalışması gerçekleştirdi. 5 yılda tamamlanan çalışma kapsamında 6 ilçede toplam sayısı 125 bini bulan tüm konut ve işyeri binaları tek tek incelendi. Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu'nun verdiği bilgiye göre, çalışmayla İstanbul depreminde yıkılması veya önemli derecede hasar görmesi beklenen binaların tespiti amaçlandı.

Söz konusu 125 bin binanın depremin doğrudan etkisi (yer sarsıntısı) altındaki durumu incelenerek iki ayrı senaryo belirlendi. "En kötü senaryo"da, Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara Denizi içinde kalan ve 1766'dan beri kırılmayan kısmının tamamen kırılması ve 7.5 büyüklüğünde deprem yaratması hesaplandı. İkinci senaryoda ise kısmi kırılma olması ve deprem büyüklüğünün 7.2'de kalması esas alındı. İncelenen yapıların 101 bin adedi betonarme, 24 bin adedi de yığma taşıyıcı sisteme sahip binalardan oluştu.

Ortak özellik yapısal zayıflık
Prof. Sucuoğlu, inceleme sonuçlarına ilişkin bilgi verirken, yığma binalarda önemli bir tehlike bulunmadığını ifade ederek, 7.5 büyüklüğündeki deprem senaryosuna göre önemli derecede hasar beklenen yığma bina sayısının sadece 1.500 olduğunu belirtti. Kentteki esas tehlikenin beklendiği gibi "5-8 katlı betonarme binalar" olduğunu belirten Sucuoğlu, çalışmanın sonucuna ilişkin şu bilgileri verdi:

- Depremin en fazla kıyı bölgelerini vuracağı beklentisi yanlış. Yer sarsıntısı açısından depremin şiddeti en fazla kıyıda hissedilecek belki ama kıyının faya en yakın noktası Zeytinburnu'nda 11 kilometre iken içerideki Bayrampaşa'da 15 kilometre mesafede. Bu fark deprem etkisinin faydan uzaklaştıkça azalımı açısından önemsiz.
- İstanbul depreminin gerek 7.2 gerekse 7.5 olması durumlarında ağır hasar görecek veya yıkılacak binaların sadece bir tane belirgin ortak özelliği var; binaların kendi yapısal zayıflıkları.
- Yumuşak zemin katı, binaların yapısal zayıflıklarının en önemli nedenlerinden. Yumuşak zemin katı oluşmasının temel nedeni ise bu katların ticari kullanım amacıyla daha yüksek yapılması sonucu dış cephelerinde yatay deprem yükü taşıyan elamanlar bulunmaması.
- Sekiz kattan yüksek binalar genellikle daha iyi mühendislik görmüş, göreceli daha kaliteli binalar. (AA)

Zemin Tartışması Şehir Efsanesi

Araştırmada, zemin özelliklerinin tehlikeli binaların belirleyici unsuru olmadığı ortaya çıktı. Tehlikeli binaların neredeyse tamamının yapılaşma açısından uygun özellikte zeminler üzerinde yapıldığı tespit edildi. Avrupa yakasında zeminin çok zayıf veya çürük olduğu bölgeler, dere yatakları ve kıyılardaki kısmen dar alanlarda yer alıyor ve zaten bu alanlarda yapılaşma yoğunluğu çok düşük. Çalışmada, tehlikeli binaların İstanbul'un her tarafına yayılmış olması dolayısıyla kentsel dönüşümün de çözüm sağlamayacağına dikkat çekildi. Çalışmada, deprem riskini azaltmak için tehlikeli binaların yıkılması ya da güçlendirilmesinin şart olduğu ifade edildi.

Ev Sahipleri Ne Yapmalı
Prof. Haluk Sucuoğlu, deprem çalışması organizasyonu için bir risk azaltma stratejisi ve bunun altyapısını oluşturacak mevzuat değişikliklerine ihtiyaç olduğunu kaydederek, vatandaşın önüne şöyle bir tablo koymak gerektiğini ifade etti: "Senin binan tehlikeli, ben belirli yasal mevzuat ürettim, sen bu mevzuata göre diğer kat malikleriyle anlaşacaksın, sana krediyi vereceğim, projelendirmeyi de şu şekilde yapacaksın, şu kuruluşlara gidip bunları projelendireceksin ve binanı güçlendireceksin, denetleteceksin. Eğer güçlendirmezsen ‘yıkarım'. Ancak böyle bir mevzuat uygulandığı takdirde bu işler yapılabilir."

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.